MEDYA KÖŞESİ

Yeni medya'nın Çölaşanları kim?

Özkök'ü katkılarıyla bir marka haline gelen Emin Çölaşan ile ilgili bu mesaj BirGün gazetesinden Ümit Alan'ın dikkatini çekmiş.

Yeni medya'nın Çölaşanları kim?

Ertuğrul Özkök, önceki gün köşesinde ismini vermediği AK Parti'li bir entelektüel simanın "kendi Emin Çölaşan'larımızı yarattık" şikayetini hatırlatmıştı.

Hürriyet'in 20 yıllık genel yayın yönetmeni Özkök'ün en çok uğraştığı ancak Özkök'ü katkılarıyla bir marka haline gelen Emin Çölaşan ile ilgili bu mesaj BirGün gazetesinden Ümit Alan'ın dikkatini çekmiş. 

Alan, Emin Çölaşan'ın bilindik bazı özellikleri üzerinden, medyamızın yeni "Emin Çölaşan"larının kimler olduğuna dair bazı tahminler yürüttü.

İşte Ümit Alan'ın kaleminden medyanın yeni Emin Çölaşanları:

MİNİK KUŞ RUHU TARAF'TA HORTLADI

Emin Çölaşan'ın bir Minik Kuş'u vardı hatırlarsanız, Kendisine bir takım bilgileri servis eden kaynağını gizlemek için bu ismi kullanırdı. İşte o Minik Kuş, bu aralar Mehmet Baransu'ya çalışıyor.
Baransu da servis edilen bilgilerin doğruluğunu dahi sorgulamadan birilerini yargılıyor, infaz ediyor ya da olayları manipüle ediyor. Baransu, uzmanlığını dezenformasyon üzerine yapmış bir başka Taraf yazarı Yıldıray Oğur ile bir araya geldiğinde ise Emin Çölaşan imgesini tamamlayan Voltron oluşuyor.

28 ŞUBAT'TAN BUGÜNE

28 Şubat sürecinde Emin Çölaşan'ın medya içinden halkla ilişkiler desteğini herkes hatırlar. O süreçte bir kesimin nasıl mağdur edildiği açık. Bugünün kimi muhalifleri, uzun tutukluluk süreleri, fantastik iddianameler, biber gazı, polis şiddetiyle yıldırılırken, susanların da o günün Çölaşan'ından pek farkı yok.
Polis copunda, biber gazında, tekmesinde aramadığı şiddeti, öğrencilerin yumurtasında bulan Ekrem Dumanlı, yumurta eylemi yapan gençlerin ülkeyi darbe ortamına sürüklemesinden Çölaşan'ın irticadan korktuğu gibi korkan Ahmet Kekeç, parasız eğitim için eylem yapan öğrencilere terörist muamelesi çeken Mümtaz'er Türköne, eylemci gençlerin arkasında, Çölaşan'ın "Türkiye İran olmayacak" hassasiyetiyle yabancı casus arayan Ali Bulaç, Çölaşan'ın 12 Eylül'ün işkencecilerini bile aklayan yazı dizilerine öykünürcesine, şiddet gören öğrenciler yerine şiddeti uygulayan polisi savunan Akif Beki, Çölaşan'ın "türbanlı kızın üniversitede işi ne?" mentalitesine yakın şekilde polisten şiddet gören hamile kadın için "hamile kadının orada işi ne?" diye soran Emre Aköz, Çölaşan'ı pek aratmıyorlar.

STAJYER ÇÖLAŞAN KAPLAN

Emin Çölaşan'ın birilerini hedef gösterme konusunda sabıkalarını hatırlarız. "Yeni merkez"de de buna heves edenler bolca mevcut. Son olarak Yenişafak yazarı Hilal Kaplan'ın Ece Temelkuran ve Nuray Mert'i alenen hedef göstermesi misal tam Çölaşanca bir hareket. Diğer yandan Yılmaz Özdil'in Hürriyet'teki köşesinde ısrarla "BDP'li vekillerin Çeşme'de yazlığı var" diye işaret etmesi de Hürriyet'te Çölaşan ruhuna en yakın kişinin Özdil olduğunu gösteriyor.