Yeni medya, müzik sektörünü yiyecek mi?
Şöhret kültürü günümüzde medya dolayımı ile kitlelere ulaşmakta ve kitlelerle ünlüler arasında aracılık yapan medya çoğu zaman kültürün sınırları noktasında belirleyici olmaktadır.
GAZETECİLER.COM - ÖZEL ANALİZ
ABDULLAH ÖZDOĞAN
Şöhretleri ilk kez kitle iletişiminin dolayımından geçirerek halka ulaştıran gazeteler, 19. yüzyıldan itibaren şöhretlere sayfalarında yer vermeye başlamışlar ve bu yolla geniş halk kesimlerine ulaşmayı amaçlamışlardır. Özellikle magazin ve sansasyonel haberciliğe yönelen gazeteler sıklıkla şöhretlerden yardım almışlar, karşılığında pek çok ismi şöhret mertebesine ulaştırmışlardır. İletişim alanında yaşanan keskin dönüşümle birlikte pek çok ciddi gazete bile, şöhretlere kapılarını sonuna kadar açmış, özellikle 80’li yıllarla birlikte yoğunlaşan tüketim toplumu tartışmalarına, gazeteler rengarenk ünlülerle katılmışlardır. Geçmişin önemli fikir gazeteleri bile şöhretlerin cazibesine kapılmışlar ve sayfalarını çoğaltarak, renklendirerek daha fazla ünlüye yer açmışlardır. Şöhretlerin tüketimi arttırma potansiyeli nedeniyle gazeteler gerek magazin haberleriyle, gerekse de reklamlarla pek çok ünlüye ciddi oranda yatırım yapmışlar ve karşılığında hem daha fazla tiraj hem de daha fazla reklam geliri kazanmışlardır.
Radyo, televizyonun yaygınlaşmasına kadar geçen süreçte, siyasi propaganda haber ve eğlence aracı olarak gündelik hayatta önemli bir rol üstlenmiştir. Radyonun popüler olduğu yıllarda, radyoya çıkmak şöhret olmak anlamına gelmektedir. Bu yüzden dünyada ve Türkiye’de pek çok şöhret radyo aracılığıyla kitleselleşmiş ve üne kavuşmuştur. Radyonun kişiselliğe yatkın yapısı, pek çok sesi bir anda şöhret kültürüne dahil etmiş, toplumsal hafızada önemli yer tutan pek çok şahsiyet radyo aracılığıyla şöhret olmuşlardır. “Türkiye’de Safiye Ayla, Münir Nurettin Selçuk ya da Hamiyet Yüceses gibi ünlü isimlerin yanı sıra, ileride ‘Sanat Güneşi’ olarak nitelendirilecek olan Zeki Müren’in rahatsızlanan bir sanatçı yerine apar topar radyoya çağrılmış ve program biter bitmez de star haline gelmiştir. Spikerler de en az yorumcular kadar halkın sevgisini kazanmışlardır.
Aslolan Müzik mi, Şöhret mi?
Günümüzde müzik, Türkiye’de de tüm dünyada olduğu gibi hızla içi boşalan bir hızlı tüketim olgusudur.
Hızlı üretilen, üretildiğinden kat be kat hızlı tüketilen müzik, etnik ögelerini tamamen kaybetmiş, evrenselleşme iddiası ve kaygısıyla farklı coğrafyaların yerel etkileri altına girmiştir.
Hakim güç, ekonomide ve siyasette kitlelerin üzerinde nasıl etkili oluyorsa, hangi unsurları değiştiriyorsa, aynı paralelde müziği de değiştirdi.
Temeli olmayan her hızlı değişimin değişimi yarattığı bümyede meydana gelen rahatsızlıklar, müzikte de en geniş şekliyle vücut buldu.
Artık Türkiye’de müzik kavramından ziyade, müzikal içerik ve kaliteden ziyade, şöhretin ön plana çıktığı, hızlı şişirilmiş şöhretler tarafından üretilen ve medya tarafından pompalanan bir tüketim kanalından bahsedebiliriz.
Sonuç: üretilen şöhret sayısı, müzik üretiminin rakamsal erişimi ve sayısının çok çok önüne geçti.
Bunun en büyük etkenlerinden biri de, yeni medya düzenidir.
Bu düzende kişisel erişim ve etkileşim çok üst düzeyde yaşanmakta, her sıradan vatandaş müziğe ve şöhrete kişisel erişimini sağlamakta ve olgunlaşmamış fikirler, düşünceler ve yorumlar eşliğinde yanlışlardan kurulu bir dünya yaratılmaktadır.
Akdeniz Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Emel Arık, bu durumu, yani yeni medya düzeninin şöhrete, dolayısyla şöhret tarafından beslenen ve tüketilen müziğe etkilerini şöyle dile getirmektedir:
"İnternet, günümüzde şöhret kültürünün en etkili ve en hızlı yayıldığı kitle iletişim aracı görünümündedir. Özellikle sosyal medyanın dünya çapında ‘olağanüstü’ yaygınlaşması, şöhret kültürü açısından da son derece önem kazanmasını beraberinde getirmiştir. Facebook, Youtube ve Twitter gibi sosyal medya alanları bir taraftan şöhret kültürü ile şekillenirken, diğer taraftan da şöhret kültürünü biçimlendirmektedir. Özellikle Reality Show’larla sıradan insanın gücünü keşfeden kitle iletişim araçları, içeriğini kullanıcıların oluşturduğu ve medya yöneticilerini aradan çıkaran sosyal medya sayesinde şöhret kültürünü yeni baştan yazmaktadır. Pek çok Youtube, Facebook ve Twitter ünlüsü kitleler tarafından mitleştirilerek şöhret kültürüne dahil edilmektedir. Özetle, sosyal medya günümüzde pek çok sıradan insana, çok kısa sürede şöhret olabilme imkanı sunmakta ve günümüzde en dinamik şöhret üretim alanı olarak dikkat çekmektedir. Özellikle Youtube ve Twitter aracılığıyla şöhrete ulaşan pek çok sıradan vatandaş, ünlü olmak isteyen diğerleri için de rol model olmaktadır. Günümüzde sosyal medya sayesinde şöhret olabilmek geçmişe oranla son derece kolaylaşmış ve sıradan insan için her an, her saniye ulaşılabilir olmuştur.
Etkileşimlilik oranı ve yoğunluğu önceki diğer araçlarla kıyaslanmayacak zenginlikte bir kitle iletişim aracı olma özelliğiyle öne çıkan internet, kişisel bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla dev sanal ağları, sanal kitleleri, sanal cemaat örüntülerini ortaya çıkarmış; kendi kültürünü yaratmış ve tıpkı öncekiler gibi yeni bir yaşam biçimini dayatmıştır. İnternet artık, zaman ve mekânın sıkışması, sıkıştırılması olarak da algılanabilen küreselleşmenin zımni ama aynı zamanda en güçlü destekçisi gibi görünmektedir. Bundan böyle internetsiz olunmayacak bir dünyanın eşiğinde, rakamlar bir yana, bu kültürün ürünü haline gelen kullanıcı kitlesi tüm dünyada önemli boyutlara ulaşmıştır. İnternet aynı zamanda geleneksel iletişim biçimlerinde önemli bir değişimi beraberinde getirmiş, iletişimin boyutlarını geriye dönülmezcesine farklılaştırmıştır. “İnterneti geleneksel iletişim araçlarından ayıran en önemli özellik, iletişim sürecinde etkileşimin güçlü bir biçimde ortaya çıkmasıdır. Geleneksel iletişim ortamında iletişimde bulunan bireylerin alıcı konumunda bulunması ve iletişim sürecine müdahalesinin sınırlı olmasına karşılık, internet üzerinden etkileşimde kullanıcının iletişim sürecindeki egemenliği daha belirgin olmaktadır.’’
Youtube ve müzik sektörüne etkisi
2005 yılında Amerika’da PayPal şirketinin çalışanları olan Chad Hurley, Steve Chen ve Jawed Karim tarafından kurulan YouTube, 2006 yılında, Nielsen verilerine göre dünyanın en hızlı gelişim gösteren medya sitesi olmuştur. YouTube’a amatör ve profesyonel her gün 100 milyondan fazla video içeriği yüklenmektedir YouTube’a her gün kişiler, kurumlar, organizasyonlar, şirketler ve devletler kendi içeriklerini yüklemekte, bu yolla toplumsal yaşamdaki tanıtımlarına katkı sağlamaktadır. YouTube günümüzün en etkin kitle iletişim araçlarının başında gelmekte, kitle iletişimi biçimlendiren yapısıyla dikkat çekmektedir. Yeni medya YouTube sayesinde önemli bir açılım sağlamış ve geleneksel medyadan çok daha farklı bir üretim biçimi bu yolla kitleleri etkisi altına almıştır.
YouTube şöhret kültürünü geliştiren önemli bir mecra olarak dikkat çekmektedir ve en çok da müzik temalı paylaşımlar içermiştir.. Daha çok korsan kopya yayılmasında suçlanan internet aynı zamanda müzisyenlerin bağımsızlığını ilan etmesinde de büyük rol oynamaktadır. Bugün hiçbir şirketle anlaşmadan sadece internet üstünden çalışarak popüler olan birçok kişi ve grup bulunmaktadır. Pek çok amatör müzisyenin şarkıları YouTube gibi içerik paylaşım sitelerinde milyonlarca kullanıcıya dağılabilmektedir.
Türkiye’de de pek çok YouTube şöhreti bulunmaktadır. Kliplerini kendilerini çekip ‘Evlerinin önü boyalı direk’ türküsünü söyleyip şöhret olan Öykü ve Berk kardeşlerden, ‘Hayalet Sevgilim’ şarkısıyla sanal ortamda popüler olan İrem’e; ilk kez YouTube’da geniş bir hayran kitlesine ulaşan Grup 84’ten sınıftaki tartışmasının internete taşınmasıyla şöhreti yakalayan, talihsiz bir şofben kazasıyla hayatını kaybeden minik Gizem Güneş’e değin pek çok kişi modern zamanların önemli şöhret makinelerinden birisinin YouTube olduğunu bize göstermektedir.
Twitter ve Müzik Kültürünü Nereye Taşıdı?
Bir diğer önemli sosyal medya aracı da 2006 yılında kurulan ve son yıllarda hızla popülerleşen Twitter’dır. Twitter’daki temel mantık 140 karakter ile yaşadığını, düşündüğünü, hissettiğini takipçileri ile paylaşmak üzerine kuruludur. Yazılanlar (tweetlerin gizlenmediği takdirde) kullanıcının sayfasına gelen herkes tarafından görülebilir. Twitter’da bahsedilen kelimenin mesajlarda geçiş yoğunluğuna göre listelendiği Trend Topics isimli bir sistem bulunmaktadır. O zaman diliminde Twitter’da en çok ne konuşuluyor ise, bu konular liste halinde kullanıcıya sunulmaktadır. Twitter aynı zamanda fotoğraf ve video paylaşımına imkân sağlamaktadır. “Dünyada 225 milyon insan twitter kullanmakta ve her gün 250 milyondan fazla tweet atılmaktadır. Türkiye’de ise bu sayı 5 milyon civarındadır. Lady Gaga, toplam 18.3 milyon takipçiyle bu alanda lider konumdadır. Onu, 16.6 milyon takipçiyle Justin Bieber ve 14.1 milyon takipçiyle Katy Parry izlemektedir .
Türkiye’de ise twitter’ı en çok müzik yapımcıları ve sanatçılar yoğun olarak kullanmaktadır. Sanatçılar bu mecra üzerinden anketler yaparak hangi şarkılarına klip çekeceklerine karar vermekte, konser ve programlarından bu yolla takipçilerini
Facebook ve Müzik Kültürü İlişkisi
Bir diğer sosyal medya aracı Facebook’u en genel tanımıyla sanal bir cemaat olarak tanımlamak olasıdır. Bu cemaatte görüntü esastır ve göstermek istediğimiz kadarıyla, istediğimiz şekilde bu platformda kendimize bir kimlik uydurabilmek mümkündür. Görüntü üzerinde kontrol imkânı sağlayan Facebook, modern dünyanın en önemli paylaşım mekânlarından biri haline gelmiştir. Bir ‘sınırlı sorumluluk cemaati’ olarak ele alınan Facebook 19 yaşında bir üniversite öğrencisi olan Mark Zuckerberg tarafından 2004 yılında üniversite içi haberleşme amaçlı kurulmuş ve sonrasında tüm dünyaya yayılmıştır. 2012 yılı itibari ile toplamda 850 milyon kullanıcıya ulaşan Facebook; dünyada 7 kişiden birine ulaşma oranına sahiptir. Bu rakam aynı zamanda Çin ve Hindistan’dan sonra dünyanın en kalabalık ülkesi anlamına da gelmektedir. Facebook kullanımında ise Türkiye 32 milyon kullanıcıya ulaşmış ve toplam 850 milyon Facebook kullanıcı sayısının içinde yüzde 4′lük bir yere oturmuştur .
Sonuç:
Şöhret kültürü günümüzde medya dolayımı ile kitlelere ulaşmakta ve kitlelerle ünlüler arasında aracılık yapan medya çoğu zaman kültürün sınırları noktasında belirleyici olmaktadır.
Günümüzde şöhretler genellikle televizyon ve internet dolayımından geçerek halka ulaşmakta ve bu araçların yapısal özellikleri şöhretlerin oluş biçimini etkilemektedir. Sosyal medyanın internet kullanıcılarının hemen hemen hepsi tarafından tercih edilmesi, bu araçların popülerleşmesine imkan sağlamış ve yeni bir kültürün hızla toplumu etkisi altına almasını beraberinde getirmiştir. Sosyal medyadan yayılan kültür, özellikle gençler arasında hızla yayılmakta ve en dinamik ve en katılımcı medya olarak dikkat çekmektedir.
Toplumdaki tüm kültürel yapılaşmayı etkileyen sosyal medya şöhret kültürünün oluşması ve yaygınlaşmasına da önemli açılımlar sağlamıştır. Televizyonun etkisine şimdilik yakın, ileride muhtemelen onu gölgede bırakacak denli bir güce sahip olan sosyal medya araçları kısa sürede kendi şöhretlerini yaratmış ve bu kültürün en yoğun işlediği alanların başında gelmiştir. Özellikle Youtube, videolar aracılığıyla farklı yaş, statü ve ülkeden pek çok kişiye uluslararası bir ün sağlamış, milyonlarca kişi bu internet ünlülerini tıklayarak şöhretlerine şöhret katmıştır. Sözgelimi 2012 yılında tüm dünyada bir fenomen haline gelen Güney Koreli Şarkıcı Psy’nin videosu 28 Mayıs itibariyle, toplam 1 milyar 624 milyon 022 bin 429 kişi tarafından izlenmiştir. Tam bir Youtube şöhreti olan Psy, gittiği her ülkede –Türkiye’de dahil- insanlar onu görebilmek ve izleyebilmek için birbirlerini ezmişlerdir.
Youtube sadece şarkıcılara değil, komik bir olayın aktörü olan pek çok kişiye şöhret fırsatı sunmaktadır. Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde temizlik işçisi ile bir çocuk arasında yaşanan ve Youtube’a yüklenen tartışma “Oğlum bak git” sloganıyla tüm ülkenin dikkatini çekmiş, ilgili olayın aktörleri temizlik işçisi Selçuk Kahraman ve Yasin K.’ya şöhret yolunu açmıştır. Bir anda fenomene dönüşen sloganın tişörtleri yapılmış, günlerce tartışılmış, defalarca seyredilmiş ve hatta bir sinema filmi bile yapılmıştır. Dolayısıyla günümüzde sosyal medya sayesinde şöhret olabilmek geçmişe oranla son derece kolaylaşmış ve sıradan insan için ulaşılabilir olmuştur.
Özellikle 140 karakter ile yapılan tespitlerin, yorumların ve haberlerin mekanı olan Twitter da, ağzı iyi laf yapabilen pek çok sıradan kişiye şöhret imkanı sunmaktadır. Kelimeler aracılığıyla üne kavuşan Twitter şöhretleri, takipçi sayılarına göre popülerleşmekte ve çoğu zaman profesyonel gazeteciler, sanatçılar ve politikacılar kadar takipçiye ulaşabilmektedir. Bu sosyal medyadaki kabiliyetleri ve popülerlikleriyle şöhret olan pek çok sıradan Twitter ünlüsü, daha sonra bu mecradaki etkinliklerini, medyanın diğer alanlarında göstermeye devam etmişlerdir.
Özetle, sosyal medya günümüzde pek çok sıradan insana, çok kısa sürede şöhret olabilme imkanı sunmakta ve günümüzde en dinamik şöhret üretim alanı olarak dikkat çekmektedir. Özellikle Youtube ve Twitter aracılığıyla şöhrete ulaşan pek çok sıradan vatandaş, ünlü olmak isteyen diğerleri için de rol model olmaktadır. Kimi zaman tesadüfen, kimi zaman da bilinçli bir medya stratejisi sayesinde şöhret olan sosyal medya ünlülerinin, bu alanların giderek endüstriyel bir hal almasıyla, bundan sonraki süreçte şöhret olabilme adına daha fazla yatırım yapmaları gerekli görünmektedir. Şöhretlerle ve şöhret olmak isteyenlerle çalışan sosyal medya ajansları, bu alanın doğallığını bozmakta ama çok daha profesyonel şekilde ünlü olmak isteyenlere yol göstermektedir. Gelecekte sosyal medyanın etkinliği daha da artacak ve muhtemelen bir şöhret üretim mekanizması olarak televizyonun daha da önünde konumlanacaktır.