MEDYA KÖŞESİ

''Yazmazsam samimiyetsizlik olur'' dedi...

"Bu olayın aktörü olarak yaşadıklarımı anlatmamanın samimiyetsizlik olacağını düşündüm." diyen Livaneli yaşadıklarını yazdı.

''Yazmazsam samimiyetsizlik olur'' dedi...
GAZETECİLER.COM - "Sevgili dostlar; aslında bugün başka bir konuyu yazacaktım. Gazeteye de öyle söyledim ama baktım ki Mersin saldırısı konusunda haberler yaygınlaşmış, bu olayın aktörü olarak yaşadıklarımı anlatmamanın samimiyetsizlik olacağını düşündüm." diyen Vatan yazarı Zülfü Livaneli, köşesinde dün Mersin'de yaşadıklarını yazdı.

"Yazarların kendilerinden söz etmesine karşıyım ama bazen bizzat yazar, haber öznesi olabiliyor. O zaman da yapacak bir şey kalmıyor" diyen Livaneli yaşadıklarını okurlarına şöyle anlattı:

MEĞER ODAMI İSPANYOLLARA VERMİŞLER

"Cuma günü de Mersin’in Mezitli ilçesine gittik. Akşamüstü müzisyen arkadaşlarımla birlikte iki saat ses provası yaptık. Bu sırada bana akşam kullanacağım küçük ve basit soyunma odası gösterdiler. Sonra otele gittik.


Konserimiz akşam 10’da başlayacakmış çünkü önüne -ne gerek varsa- bir İspanyol dans grubu koymuşlar. Alanda 50.000 kişi çoluk çocuk, kadın erkek bizi bekliyor, biz de onları bekliyoruz ama ne yazık ki durabileceğim bir yer yok.

Çünkü bana ayırdıkları oda ağzına kadar eşyayla, giysiyle dolu. Meğer odamı İspanyollara vermişler. O eşyaları çıkarmalarını söyledim çünkü çaresizdim. Bu arada gelen İspanyollar, durumu bilmedikleri için tatsız davranışlarda bulunmaya kalktılar, bizim arkadaşlar bunu engelledi. Ama bu arada sinirlerimiz bozuldu, konser de gecikti. O ruh durumuyla hemen sahneye çıktım; gecikmemin nedenini ve bize yapılan muameleyi anlattım.

50.000 kişi yetkilileri yuhaladı. Sonra mumlarla, ışıklarla, korolarla şenlik gibi geçen konserimizi yaptık. Bu arada bazı belediye görevlileri konser boyunca sahnenin kenarından müzisyen arkadaşlarımıza sözlü saldırılarda bulunup, taciz etmişler.

SİLAH ÇEKTİ DİYENLER VAR BEN GÖRMEDİM

Ben sahneden ayrılırken ortalık mahşeri kalabalıktı. Bu arada bir kaç kişi arkamdan bana saldırmış. İlçe emniyet amiri de neredeyse uçarak çetebaşının üstüne atlamış ve saldırıyı önlemiş. Bu grubun başındaki saldırgan kişi; Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım’ın şoförü Özgür Çetin’miş. Silah çekti diyenler de var, ben görmedim. Bu kişi daha önce ben yalnızken odaya da girmek istemiş, engellemişler. Girebilseydi kimbilir ne yapacaktı?

Sonra güvenlikçiler, halkın coşku ve sevgi gösterileri arasında bindiğim arabayı çıkarırken bu kişiler saldırmaya devam etmişler.

MERSİN'E KÜSMEYİN

Bu arada halk bana “Mersin’e küsmeyin, biz sizi çok seviyoruz” diye bağırıyor, camlara vurarak sevgi gösterilerinde bulunuyordu. Ama o grup vahşi bir kurt sürüsü gibi arabaya saldırmaya, içeri girmeye çalışıyordu.

Sonra otele geldik; Belediye Başkanı Uğur Yıldırım’ı aradım, telefonu kapalıydı. O gece otelin önünde güvenlik tedbirleri alındı.

Ertesi sabah Yıldırım’ı tekrar aradım, “Siz beni aramadınız ama ben hoşçakalın demek istiyorum” dedim ve ekledim: “Emniyet amirinin üstüne atlayarak beni mutlak bir tehlikeden koruduğu saldırgan şahıs, sizin şoförünüz Özgür Çetin’miş.” Başkan nedense pek üstünde durmadı bunun.

***

Bence Özgür Çetin denilen kişi ve yanındakiler araştırılmalı. İsteğim dışında medyaya yansıyan ve belki de yabancı basına geçecek olan saldırının arkasında kimler olduğu, olayı hangi provokatörlerin ne amaçla düzenlediği ortaya çıkarılmalı.

Ben bu tehlikeli provokasyondan kazasız belasız, çizik bile almadan kurtuldum ama belki diğer sanatçılar bu kadar şanslı olmayabilir.

Aman dikkat!


Livaneli'nin yazdıklarını buradan okuyabilirsiniz.