Yarışmalı bir televizyon programı teklifi
Hakkı Devrim, "Anadolu'yu şehir şehir bize ilköğretim çocukları anlatsın. Çok sevimli ve faydalı bir program olur" diyor.
GAZETECİLER.COM - Radikal yazarı Hakkı Devrim'den televizyon dünyası için yarışmalı bir program önerisi geldi.
Devrim, köşesinde "Eline bir mikrofon, yanına bir kameralı verilip Anadolu’ya gönderilenler var." dedi ve şöyle devam etti:
"Ama bu formülü hakkını vererek değerlendiren, benim bildiğim program Gezelim Görelim’dir (TRT). Türün en başarılısıdır evet, ama asıl çekici yanı sunucusu Nuray Yılmaz. Dağ bayır demez ilgi çekici yerleri seçer de, taklit edilemeyecek özelliği, tarzı ve üslûbudur. Gittiği yerde konuşup bilgi alacağı insanları çok iyi seçer ve onlarla nasıl kırk yıllık dost gibi, nasıl candan ve sıcacık konuşur, yazıyla tarif edilebilecek şey değildir.
Bu yönde hayal ettiğim bir program da var. (...)
Telif hakkı istemem. Radikal’e şan olsun!
Çocuklarımız değil yalnız, büyükler arasında da Türkiye’yi bilirim diyecek kadar gezmiş, görmüş, öğrenmiş olana rastlamak zordur. Bir düşündüğüm var. Konu bu olunca, Acun Ilıcalı’yı hatırlamamak mümkün değil.
İlkokul son veya ortaöğretim ilk sınıflarından öğrenciler arasında bir yarışma ve seçim yapılmalı: bir kenti ve çevresini, kayda değer özellikleriyle iyi öğrenip güzel güzel anlatabilecek çocuklar seçilmeli. O kentten ailelerin çocukları daha başarılı olabilir. İlk ekibe yetecek kadar bir süre tanındıktan sonra, adı «Anadolu’yu ve Türkiye’yi il il çocuklar anlatıyor» gibi bir şey olacak program başlatılmalı. Bütün iller tamamlanıncaya kadar sürmek üzere. Her ile tek program yetmeyebilir. Haftada bir programdan en az iki yıllık bir süre isteyecektir.
Seçim jürisinde tarihçiler, coğrafyacılar ve elbette iletişimciler de bulunmalı. Bu seçime bütün illerden öğrencilerin katılması gerekir. Seçmelerde sorulacak sualler kadar, seçilecek çocukların ilin tanıtımı konusunda bilgilendirilmesine de özen gösterilmeli. İlde nelerin, nerelerin, kimlerin konu edileceği bilgili büyüklerin de yardımıyla belirlenecektir.
Amaç Türkiye’nin insanlarına, içinde doğup yaşadıkları ülkeyi, yani asıl dünyalarını yeterince değil neredeyse hiç tanımadıkları, hepsinin sevimli bulacağı ve unutamayacağı bir televizyon programıyla anlatmak olacaktır.
Program, nasıl bir ülkede yaşadığımızı ve nice yetenekli evlada sahip olduğumuzu da bize öğretecektir. Hokkabazlık, şarkı söyleme, dans gibi yetenekler yanında, yaşadığı yeri bilip anlatmanın da bir marifet, meziyet ve vazgeçilmez ihtiyaç olduğunu anlamamıza yarayacak bir program olur, diyorum.
Devrim, köşesinde "Eline bir mikrofon, yanına bir kameralı verilip Anadolu’ya gönderilenler var." dedi ve şöyle devam etti:
"Ama bu formülü hakkını vererek değerlendiren, benim bildiğim program Gezelim Görelim’dir (TRT). Türün en başarılısıdır evet, ama asıl çekici yanı sunucusu Nuray Yılmaz. Dağ bayır demez ilgi çekici yerleri seçer de, taklit edilemeyecek özelliği, tarzı ve üslûbudur. Gittiği yerde konuşup bilgi alacağı insanları çok iyi seçer ve onlarla nasıl kırk yıllık dost gibi, nasıl candan ve sıcacık konuşur, yazıyla tarif edilebilecek şey değildir.
Bu yönde hayal ettiğim bir program da var. (...)
Telif hakkı istemem. Radikal’e şan olsun!
Çocuklarımız değil yalnız, büyükler arasında da Türkiye’yi bilirim diyecek kadar gezmiş, görmüş, öğrenmiş olana rastlamak zordur. Bir düşündüğüm var. Konu bu olunca, Acun Ilıcalı’yı hatırlamamak mümkün değil.
İlkokul son veya ortaöğretim ilk sınıflarından öğrenciler arasında bir yarışma ve seçim yapılmalı: bir kenti ve çevresini, kayda değer özellikleriyle iyi öğrenip güzel güzel anlatabilecek çocuklar seçilmeli. O kentten ailelerin çocukları daha başarılı olabilir. İlk ekibe yetecek kadar bir süre tanındıktan sonra, adı «Anadolu’yu ve Türkiye’yi il il çocuklar anlatıyor» gibi bir şey olacak program başlatılmalı. Bütün iller tamamlanıncaya kadar sürmek üzere. Her ile tek program yetmeyebilir. Haftada bir programdan en az iki yıllık bir süre isteyecektir.
Seçim jürisinde tarihçiler, coğrafyacılar ve elbette iletişimciler de bulunmalı. Bu seçime bütün illerden öğrencilerin katılması gerekir. Seçmelerde sorulacak sualler kadar, seçilecek çocukların ilin tanıtımı konusunda bilgilendirilmesine de özen gösterilmeli. İlde nelerin, nerelerin, kimlerin konu edileceği bilgili büyüklerin de yardımıyla belirlenecektir.
Amaç Türkiye’nin insanlarına, içinde doğup yaşadıkları ülkeyi, yani asıl dünyalarını yeterince değil neredeyse hiç tanımadıkları, hepsinin sevimli bulacağı ve unutamayacağı bir televizyon programıyla anlatmak olacaktır.
Program, nasıl bir ülkede yaşadığımızı ve nice yetenekli evlada sahip olduğumuzu da bize öğretecektir. Hokkabazlık, şarkı söyleme, dans gibi yetenekler yanında, yaşadığı yeri bilip anlatmanın da bir marifet, meziyet ve vazgeçilmez ihtiyaç olduğunu anlamamıza yarayacak bir program olur, diyorum.
