Yandaş Medya çılgınlığı mı?
Kısa bir zaman öncesine kadar Aydın Doğan medyasını diline dolamıştın ne oldu da birden Müslümanlar'la kavga etmeye başladın?
Neredeyse bir yıldır yazıyorum GAZETECİLER.COM'da.
Bazı okur dostlar, "Kısa bir zaman öncesine kadar Aydın Doğan medyasını diline dolamıştın ne oldu da birden Müslüman'larla kavga etmeye başladın?" diye soruyor.
Belli ki bu dostlar için önemli olan baktığım değil durduğum yer önemli.
* * *
Nasıl anlatsam ki ben duruşumu hiçbir zaman değiştirmedim, değiştirmem de. Ama baktığım yerleri elbette değiştiririm.
Medyamıza bakarken de sadece Doğan Gurubu'na bakıyor olmam mümkün değil çünkü bu ülkede tek medya Doğan Gurubu medyası değil.
Doğan Gurubu'nun "Yandaş Medya" diye tanımladığı, hükümete destek veren gurupların çığırından çıktıklarına tanık olunca eleştirilerimi o guruba yöneltmiş olabilirim sadece.
* * *
Darbe veya TSK ile ilgili haberlerini okudukça "Çıldırmış olmalılar" diyorum...
Mazlumluktan zalimliğe geçiş yaptıkları için eleştiriyorum onları.
Abarttıkları için...
Daha olgun olamadıkları için...
Ve haliyle, darbecilerle mücadele edişlerinde samimi olduklarına inanamıyorum.
O mücadelenin göstermelik, asıl hedefin tamamen TSK olduğu kanaatini taşıyorum.
6 askerimizin şehit edilmesini bile TSK'ya yıkmalarını vicdanım kabul etmiyor.
Danıştay cinayetinde hedef saptırmak amacıyla OYAK'a (ki OYAK'ın ekonomik yapısını ve gücünü yıllardır eleştirenlerden biriyim) iftira atarak (OYAK kamera kaydı silinmesi diye bir şeyin söz konusu olmadığını TÜBİTAK'ın da kayıtların silindiğine ilişkin bir raporunun olmadığını açıkladı) o kurumsal yapı üzerinden TSK'yı yıpratmayı amaçlayışlarını Allah inancıyla bağdaştıramıyorum.
Çünkü Allah'ın en büyük günahlardan biri olarak "İftira"yı, en kötü günahkârların da "müfteriler" olduğunu biliyorum.
Yanlış anlaşılmaktan korktuğum için Turan Dursun gibi "Din bu mu?" diye soramıyorum...
* * *
"Darbe olacak" korkusu yaratarak anayasal kurumları birer birer iğdiş edişlerini kabullenemiyorum.
Böyle bir paranoyanın hastalıktan kaynaklandığını, hiçbir kişisel çıkar amacı taşımadığını düşüne kadar aptal olmadığıma inanıyorum...
İktidarın sivil diktaya gittiğini, daha da öte kısa vadede değil ama orta vadede laik rejimi yıkıp yerine dini kuralların geçerli olduğu (Kuran yasaları) devlet yapısının getirileceğinden korkanların vehimlerini nasıl ciddiye almıyorsam;
Yandaş Medya adı verilen gurubun, "Eyvah askerler darbe yapacak, bütün inançlı Müslümanları kesecek" öcülenmelerini de ciddiye almıyorum...
İki tarafın da paranoyak olduğundan kuşku duymamam gerektiğini biliyorum...
Ama...
Bir şeyi daha çok net görüyorum:
* * *
Yandaş Medya adı verilen gurubun; bonsai ağaçlarının boylarının kısa kalması, ağacın büyümemesi için zaman zaman köklerinin bir bölümünü kesen, kökü kesilen ağacın kurumasını da boy atmasını da engelleyen Japonlar gibi, orduyu bitirmeden ama güçten düşürüp büyümesini de engelleyerek denetim altına almak istediklerini de görüyorum.