ANALİZ

Ya beş - on canlı bomba o kalabalıklara dalsaydı!..

Ya beş veya on canlı bomba o kalabalığın içine karışsa ve aynı anda bedenlerine sarılı bombaların pimlerini çekseydiler ne olurdu?..

Ya beş - on canlı bomba o kalabalıklara dalsaydı!..

ADNAN BERK OKAN

“Bekâra karı boşamak kolaydır” demiş atalarımız…

Hayatlarında bir kere bile bir bakkal kasasının sorumluluğunu almayanlara, sabah yanına beş adet kaz verseniz akşam eve yanlarında ancak tek kazla dönebilecek kadar “yönetim” yeteneğinden yoksun olanlara göre ise devleti yönetmek çok kolaydır.

Ama hiç de öyle değildir…

Devleti yönetmek çok zordur, hem de çok zor…

Hele bizimki gibi bir Devleti yönetmek için her konuda “cambaz” olmak gerekir…

Çünkü…

Bizim Devletimizde Devletin kim olduğuna halen karar verilebilmiş değildir…

Asker midir devlet?..

Yoksa Yargı kurumları veya Medya mı?..

Ya da Meclis; yani egemenliğin asıl sahibi “halk” artık gerçekten de “Devlet” olabilmiş midir?..

Halk gerçekten de “Devlet” olabilmişse o halde bırakın da Devlet'i, halkın yetkilendirdiği, genel vekâletname verdiği seçilmişler yönetsin…

 

Evet efendim;
Sözü Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına getireceğim…

Öncelikle, “Hükümet, ‘olay çıkacağına yönelik istihbarat aldım’ diyerek yalan söylüyor, yürüyüşleri engellemek için bahane üretiyor” diyenlere sesleneceğim…


Efendiler!..
Kimileriniz çok gençsiniz…

Geçmişte yaşanan birçok felâketi belki büyüklerinizden dinlememiş bile olabilirsiniz

Ben hatırlatayım…

Bu Devlet ve millet;

dönemin siyasal iktidarıyla muhalefetinin tepişmesi yüzünden 1 Mayıs 1977 Taksim katliamını yaşamıştır…

On binlerin arasına sızan provokatörler, çatılara sinmiş “faşist rejim heveslisi katiller” tarafından da desteklenmiş ve 34 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, 136’sı da yaralanmıştır o vahşi kalkışmada…

Neden?..

İşçi Bayramı kutlamalarının "en temel hak ve özgürlük"lerden olduğu iddiasıyla kutlama inatlaşması yüzünden…

O mitingin yapılmaması gerektiği Devlet'e bildirildiği ve Devlet de engel olmak istediği halde engelleyemediği için...
Neden engelleyemedi?..
CHP, sendikalar ve Sol Basın, "emekçilerin en temel hak ve özgürlükleri yalan ihbarlarla engellenmek isteniyor!" diye isyanlara kalkıştılar da o yüzden...

Yani efendiler!..

34 kişinin öldürüldüğü, 136 kişinin de yaralandığı o meydan Türkiye’nin en büyük kenti İstanbul’dadır; Uganda’da değil…

Madımak’ta 38 yurttaşımızı yakanlar da El Kaide militanları değil, Türk Müslüman’larıydı…

Milletimiz de sabıkalı, devletimiz de yani…

Devleti yönetenlerin bu kanlı iki olayı ve daha nice benzerini unutmaları mümkün mü?..

Bugün köşelerde, “İşte bakın hiçbir şey olmadı” demek tabii ki çok güzel ama…

Ya bir de olsaydı?..

Ya beş veya on canlı bomba o kalabalığın içine karışsa ve aynı anda bedenlerine sarılı bombaların pimlerini çekseydiler ne olurdu?..

Bunu düşünebiliyor musunuz?..

Ve kaç kişinin ölebileceğini…

Efendiler!..
Böylesi provokasyona açık günlerde devleti yöneten siyasetçi sorumluluk sahibiyse; o gün ve takip eden günlerde kaybedeceği oyların oranını düşünmez…

Bilir ki polisin sıktığı biber gazı  ve o yaşanan arbede en geç birkaç hafta donra hatırlanmayacaktır bile..

Ama…

Eğer o kontrolsüz mitinglere izin verilse ve ihbarlar doğru çıkıp yüzlerce can yitirilse asla unutulmayacaktır…

Ve hatta öyle ki hükümet istifa etmek zorunda kalabilecektir…

Ve yine hatta…

Ülkenin her tarafında “sıkıyönetim” ilân edilmek zorunda kalınabilecektir…

Tabii ki o toplu ölümlerden sonra iç savaş çıkma ihtimali de yok değildir…

 

Peki...
Muhalefetin tarihimizin en şanlı bayramlarından birini kutlamaya hakkı yok mu?..

Tabii ki var…

Olmaz olur mu?..

Ama muhalefetin ayrıca bir de “görevi” var…

Nedir o görev?..

Ülkenin içinde bulunduğu koşulları göz önüne alarak (Devlet Bahçeli yönetimindeki MHP’nin yaptığı gibi) sorumluluklarının da olduğunu hatırlayıp ona göre davranmak…

 

Yani…

Muhalefetin hakkı ortamı germek, iç savaşı tahrik etmek, binlerce insanın öldürülebileceği muhtemel bir kontrol dışı miting düzenlemek değildir…

Ne yazık ki CHP’nin muhalefet anlayışı, hükümetleri kilitlemek, iş yaptırmamak amaçlıdır…

Haliyle muhalefet herhangi bir ihbarın “doğru” olabileceğini, muhtemel bir provokasyonda onlarca hatta yüzlerce vatandaşın ölebileceğini umursamaz…

Pardon;

Umursar ama bunu siyasi hedefi için kullanır…

Tıpkı CHP’nin yaptığı gibi…

Medyanın çok büyük bir bölümü de bu tehlikeli oyuna çanak tutar…

Dün ve hatta bugün tuttuğu gibi…

 

[email protected]

ÇOK OKUNANLAR