Ya basın o iddiaları hiç görmeseydi?

GAZETECİLER.COM - Milliyet yazarı Mehmet Tezkan bugün köşesinde Şifre Memleket için Hayırlı Oldu başlıklı bir yazı kaleme aldı. Basit bir soru ile yazıya başlayan Tezkan,  bazı yayı organlarının şifre skandalının üstünü örtmeye çalıştığını ama kimse sahiplenmese, üstüne gitmese bile olayın internette yayılıp yine aynı şekilde tepki doğuracağını ileri sürdü.

Sorum basit ama net.. Üniversite sınavı işinde tüm basın iktidara yakın duranların tavrını sergileseydi ne olurdu?
Artvinli dershane sahibi Fahri Akyüz'ün şifre iddiaları dikkate alınmasaydı, gazete sayfalarında yer verilmeseydi, çöpe atılsaydı..
İktidara yaranmak için yok hükmünde sayılsaydı..
Bütün medya aynı tavrı sergileseydi..
Ne olurdu?
*
Kimsenin ruhu duymazdı, herkes güle oynaya ikinci sınava hazırlanırdı, memleketin de huzuru kaçmazdı demeyin..
Asıl o zaman fırtınalar kopardı..
Niye mi?
O internet yok mu o internet.. Eskinin fısıltı gazetesinden daha çarpıcı, daha hızlı, daha etkili.. İki satır yaz at içine, iki saat sonra memlekette bilmeyen kalmasın..
Sen ondan sonra istediğin kadar yalan de, palavra de; yok böyle bir şey de..
Ne dersen de!..
Medyanda yer vermesen ne fark eder!..

(...) Buna rağmen bazı yayın organları bu işin üstünü örtmek için insan üstü çaba harcayınca dedikodu tavana vurdu..
Üstünü örtmek istediklerine göre diye başlayan cümleler kulaktan kulağa yayıldı..
Allah'tan memlekette hizalanmaktan hoşlanmayan medya da var..
Şifre sanal ortamın dedikodusu olarak kalmadı, reel ortamın önemli bir iddiası haline geldi..
Geldiği için hızlı yol kat ettik..
Daha büyük bir çalkantının önü kesildi..

Yazısını "Özgür basın, göbekten bağlı olmayan basın, kendini iktidarın uzantısı olarak görmeyen basın her memlekete lazım" diye bitiren Tezkan'ın köşesinin tamamını okuyabilirsiniz.