Ya % 1'i bile olsa yalansa Osman Bey?

ADNAN BERK OKAN

Çok kötü.. Hem de akıl almayacak kadar kötü bir dönemden geçiyoruz...
Gazetecilik mesleği artık "utanılır" bir zenaat haline geldi...
"Ne iş yapıyorsunuz?" sorusuna göğüslerin gerildiği, başların ve omuzların dikleştiği, " gazeteciyim" diye cevap verildiği dönemler bitti artık...
Bunun yerini pişmiş kelle gibi sırıtarak, "Yandaşım" veya "kindaşım" havasında "tetikçi" ağzıyla verilmiş yanıtlar aldı...
Kimlik, kişilik sahibi; gerçekten gazeteci olmak isteyenler ise fısıltıyla söylüyorlar gazteci olduklarını...
"Gazeteci = Haset" demek artık...
"Gazeteci = Muhteris" demek artık...
"Gazeteci = Kavgacı" demek artık...
"Gazeteci = Küfürbaz" demek artık...
"Gazeteci = Kindar" demek artık...
"Gazeteci = Kişisel çıkar" demek artık...
Hem de genelde böyle ne yazık ki...
Bu yeni gazeteci tipi için biri "azınlıktaymışlar meğer" demişti ama şimdi kim olduğunu hatırlamıyorum...
Oysa yanılıyor...
Aksine...
Her tarafımız onlarla dolu...
Materyalist olanları daha iyi anlıyorum da "iyi Müslüman" olduklarını iddia edenlerin sadece "iyi Müslüman'ım" yalanına sığındıklarını daha iyi görüyor kahroluyorum...
Bilinen anekdottur...
Hz. Ali savaş meydanında ayaklarının altına aldığı düşmanı tam öldürecekken yerde yatan adam tükürür... Hem de Hz. Ali'nin yüzüne tükürür...
Hz. Ali Zülfikâr'ı taşıyan elini geri çeker...
"Kalk, git" der adama "özgürsün"...
Adam şaşırırı:
"Neden?"
"Çünkü seni az önce dinime düşmanlık ettiğin için öldürecektim ama şimdi durum değişti. Seni yüzüme tükürdüğün için öldürdüğüm sanılacaktır ve ben hiç kimseyi kendi kinim adına öldüremem"...

Sevgili Osman Özsoy çok değer verdiğim, fikirlerine, ekonomik görüşlerine, objektifliğine saygı duyduğum bir akademisyendir...
O bile sadece yazdığı gazetenin siyasi görüşlerinin gereğini yerine getiriyor, kişisel kini için meslektaş kanı akıtılmasını istiyorsa; hukukun değil, kendi kibirinin gereğinin yerine getirilmesinin peşinde koşuyor demektir ki bu hem hukuk ve hem de mesleğimiz adına bir felâkettir...
Bunu yaparken sorduğu soru ise evrensel hukuku ayaklar altına alıyor...
Bazı yargılamalar ve gözaltılar için ".... Eğer iddiaların yüzde 99'u yalan, sadece , görmezden mi gelmek gerekiyordu?" sorusunu soruyor...
Oysa hukuk, "ya iddiaların yüzde biri yalansa?" sorusuna cevap arar...
Olmadı Hocam, olmadı...
Sana hiç yakışmadı...
Çünkü sen hukukun üstünlüğü ilkesinin bir numarada olması gereken bir kutsal kurumda "bilgi" denilen kutsalı dağıtmaktan sorumlusun...
Bu mu senin "bilgi dağıtma" anlayışın?..

adnanberkokan@gmail.com