TV HABER

Ve Ayşenur Abla yasağı deldi!..

Ayşenur Arslan,gazetelere getirilen ekran yasağını deldi. Hem de yasakçı deklarasyonun altında imzası olan Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya'nın telefonla konuk olduğu sırada.

Ve Ayşenur Abla yasağı deldi!..
GAZETECİLER.COM (ÖZEL HABER) 20 gazetenin 1 Ekim'de yayınladıkları deklarasyon ile haber, fotoğraf, köşe yazısı  ve içeriklerini televizyon kanalları ve internet sitelerinin kullanımına yasak getirmeleri sonrasında belki de en çok zorlananlar "medya" temalı televizyon programları oldu.

"HERKES HERŞEYİ BİLİYOR AKİF"
Deneme
Akif Beki'nin programda  "Ben kendime otosansür yapmıyorum" dedikten sonra Ayşenur Arslan'a  "sen yapıyor musun?" diye sorması üzerine yaşananlar da programa damgasını vurdu.
Arslan "herkes her şeyi biliyor. Biz niye burada bir aradayız onu bile biliyorlar" diyerek yaşadıklarına üstü kapalı bir gönderme yaptı...

ELDEKİ KALEME DİKKAT!

Ünlü bir türkücüden geldi. Aracı da Akif Beki'ydi... Kim yollamış derseniz...

AYŞENUR ARSLAN'IN İTİRAFINI İZLEMEK İÇİN TIKAYIN

CNN Türk'te pazartesi günü yayınlanmaya başlayan Medya Mahallesi de içerik olarak gazetelerin haberleri üzerinden gündemi yorumladığı için gazetelerin yasağından muzdaripti.

Yeni dönemde Ayşenur Arslan ve Akif Beki'nin birlikte sunuduğu program bir yandan gazete haberleri ve köşe yazıları üzerinden medya ve Türkiye gündemini yorumlamaya çalışırken diğer yandan da gazeteleri ekranda göstermemek için uğraşıyordu.

Bugün olan oldu ve Ayşenur Arslan, bile isteye gazetelere getirilen ekran yasağını deldi. Hem de yasakçı deklarasyonun altında imzası olan Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya'nın telefonla konuk olduğu sırada.

YASAKLADINIZ MANŞETİNİZİ GÖSTEREMİYORUZ

Ayşenur Arslan: Akşam gazetesinin manşetindeki haberi konuşacağız... Gerçi  yasakladınız veremiyoruz manşetini ama yasaktan da söz et istersen biraz.

İsmail Küçükkaya: Deklarasyondan sonra bu tartışmalar başladı ama manşetleri  veremiyorsunuz diye bir şey yok. Habere, yazarlara, birinci sayfalara  yaptığımız yatırıma rağmen ölçüsüz ve insafsızca kullanılmasına çare  bulmamız gerekiyordu. Haberlerden bahsetmemek söz konusu değil. Bu  aşırı yoruma kaçar. Haberlerden tabi ki bahsedin. Manşetten tabiki  bahsedin.

GAZETELERE EKRAN YASAĞINI DELDİ

Ayşenur Arslan:
Ama gösteremeyiz değil mi?

İsmail Küçükkaya: Gösterin neden gösteremeyeceksiniz.

Deneme
(Ayşenur Arslan elindeki Akşam gazetesinin manşetini ekrandan izleyicilere gösteriyor)

Akif Beki: Ayşenur Arslan'a alerji oluşturdu. Günlerdir etrafından dolaşıp delmeye  çalışıyor. Nihayet deldi. Senin gazeteni ekranda gösterip yasağı deldi Ayşenur  Arslan...

Ayşenur Arslan: Sevgili gazeteci arkadaşlarım ve sevgili izleyiciler "Ayşenur Arslan suç işledi" der gibi resmen ihbar ediyorsun Akif...

Akif Beki: Yok yok, kimseye ihbar etmiyorum... Tarihe not düşüyorum.

BEN O İTİRAZI MAKUL VE YERİNDE BULUYORUM

İsmail Küçükkaya:
Ben size şöyle anlatayım Sevgili Akif, eskiden televizyon kanalları gazetelerin  bütün haberlerini, köşe yazarlarını veriyor 1 saat içinde gazeteleri  bitiriyordu. Bu haksızlıktı. O maliyeti üstlenenlere haksızlıktı.  Bununla ilgili yasal bir düzenleme yapılacak. Olduğu gibi okuyorlardı mesele o.

Akif Beki: Gazetelerin bunu yapmak için haklı sebepleri var mutlaka... Deklarasyonu haklı bulmama rağmen, benim de katıldığım bir itiraz var...  Bu kadar aşırı olması mı gerekiyordu? Bu itirazın hiç haklılık payı yok mu?

İsmail Küçükkaya: Bu itirazı % 100 makul buluyorum. Dile de getirdim. Ama yasal düzenleme  yapılırken gözetileceğini konuştuk kendi aramızda. Akşam'ın manşetinde herkesi ilgilendiren bir haber var. Bundan bahsedilebilir, bir kısmı da  okunabilir. İdeal olan siyasal iktidarın çözüm ararken o makul formülün  şimdiden bulunması lazım. Gazetelerin yaptığının tamamen sömürülmesinin  önüne geçilmesi lazım.

Deneme

SEKTÖR KENDİ SORUNUNU KENDİ ÇÖZMELİ

Akif Beki
: İktidara pas atılıyor ama o düzenlemeyi yapacak olanların  görüşlerini sektör belirliyor. Sektör kendi çözüm teklifini geliştirmeli yoksa onların da ayarı kaçabilir.

Ayşenur Arslan: Her şeyi Ankara'dan beklemek de doğru değil.