GAZETECİLER.COM - Paraşütle geldi köşe yazarı oldu. Babası şarkıcıydı "ben de olurum" dedi bir de CD çıkardı. Ne büyük tesadüf ki tam o anda aşık oldu... Yani albümü piyasaya çıkıp reklam zamanı geldiğinde...
Ayşe Özyılmazel, CD'si ile çekemediği bu ilgiyi şimdi bu aşk ile çekiyor... Popçu Murat Dalkılıç ile pek bir mutluymuş... İyi aile çocuğuymuş Murat, onu el üstünde tutuyormuş, kendine de çok güvenliymiş...
Diğer Ayşe onunla röportaj yapmış.
Hürriyet'in Ayşe Arman'ı ve Sabah'ın sit-com kızı Ayşe Özyılmazel aşkı konuşmuş...
Buyrun bir kısa özet;
Mutlu musun?
- Üç kere: Evet, evet, evet!
Neler seni mutlu ediyor? Gerçi 20 günde daha anlaşılmaz ama...
- İlgilenilmek, şımartılmak, bir erkeğin odak noktası olmak... Sevgilimle, sevgide yarışmak beni çok mutlu ediyor. Birinin seni düşünerek güne başlaması süper bir duygu değil mi ama...
Yaşıtın bir sevgili... Nasıl bir şey?
- Ego yarışı yok! Bana, “Sus! Sen anlamazsın küçük kadın” bakışları atılmıyor. Eğleniyorsun, yaşın gibi olabiliyorsun, heyecanlarına-şımarıklıklarına-coşkularına filtre takman gerekmiyor. Bomba bir şey.
Ne zaman “Evet bu o adam!” dedin...
- Dün gece dedim galiba. Bir arkadaşımın doğum günü yemeğine geldi. 40 kişilik bir yemekti ve çok ağır bir tayfa vardı. Abiler-ablalar- ünlü büyüklerimiz filan falan. İçeri girdiğinde, yüzünde o kocaman gülümsemesiyle herkese tek tek selam verdi, hal hatır sordu, sıkı sıkı ellerini sıktı. Çok önemli benim için böyle şeyler. Müthiş bir özgüven ve aile terbiyesi. “Vay be” dedim içimden, “Sevgiliye bak”.
Senin için önemli olan tutku mu, ateşli seks mi- sükûnet mi huzur mu?
- Sükûnet ve huzur çok sıkıcı, sadece tutku da yorar. En güzeli, hepsinden birazcık alıp süper karışımı elde etmektir.
Birlikte mi yaşıyorsunuz?
- Hayır canım… Daha dün bir bugün iki. Sen bizi üç güne de evlendirirsin ha!
Kişilik özellikleri neler?
- Sakin bir tip. Ama eğlenceli, sıcak, arkadaşlarına ve ailesine çok bağlı, işi dışında dışarıda olmayı sevmiyor, evcimen, dürüst...
“Bu ilişkim nazara gelsin istemiyorum” ne demek? Daha öncekiler nazara mı geldi?
- Üstümde öyle bir nazar vardır ki, bir televizyona çıkarım üç gün ateşli yatarım falan. Halimi görsen gülmekten ölürsün, sürekli en yakın arkadaşım İpek bana dualar okur. Bileğimde Meryem Ana vardır. Çantamda okunmuş bilezikle gezerim. Bir yere gitmeden önce Gülyüz Abla’dan dua almadan çıkmam. Takıntılıyım bu nazar işine...
Tamam sesin güzel ama ilk CD’de de Ajda ile aynı ligte anılmak... Sana haksızlık değil mi?
- Bence bana çok kıyak oluyor! Ben bu albümde sadece şarkıcı değilim, sözler yazan, besteler yapan biriyim. Sezen ve Ajda hayatıma imza atmış isimler, ancak gurur duyarım. Ama tabii ki iltifatın büyüklüğünden yanaklarım kızarır, daha çok çalışmak ve layık olmak isterim.
Hıncal’ın seni Sezen’le kıyaslamasına ne diyorsun?
- Jest oldu valla. Hıncalımın takdiri, bir işi sevdi mi tam sever, çok teşekkür ederim.
Haşmet CD’ni dinleyince ne dedi?
- Haşo, benim müzik işime bayıldı, en büyük taraftar o.
30’ların insana verdiği bir tuhaf duygu vardır. Ben de o baskı yüzünden gittim ilk evliliğimi yaptım mesela. Sen de başladın mı öyle hissetmeye...
- Bende hiç öyle bir yükseliş yok. En üretken dönemimdeyim. Aklımda, evliliğin e-si yok şu anda. Yazılmayı bekleyen bir sürü şarkı, içimde çalan bir sürü müzik ve yapılmak için sırada bekleyen onlarca projem var.
Sen erkeklerden seks mi, şefkat mi istiyorsun?
- Şefkat seksin katilidir! Rica edeceğim şefkati annem-babam versin.