MEDYA KÖŞESİ

Vatan yazarından İstanbul başkent olsun çıkışı!

Vatan yazarı Okay Gönensin günün en ilginç önerisiyle dikkat çekiyor. Gönensin, Ankara'nın yerine İstanbul'un başkent olması gerektiğini yazdı...

Vatan yazarından İstanbul başkent olsun çıkışı!
GAZETECİLER.COM
Günün en ilginç yazılarından birine imza atan Vatan yazarı Okay Gönensin, Ankara'nın yerine İstanbul'un başkent olmasını önerdi.

Atatürk'ün Ankara'yı son derece konjüktürel nedenlerle başkent yaptığını vurgulayan Gönensin, "Ankaralılık ruhu"nun ülkeyi boğduğunu çarenin İstanbul olduğunu yazdı. Kemalist çevrelerin bu öneriye sert tepki göstereceğini bildiğini kaydeden Vatan yazarı "Böyle bir öneri üzerine hemen “Atatürk” diye başlayan bir itiraz ve daha ötesinde sözler yükselecektir." dedi. Gönensin, İstanbul'un başkent olması durumunda "Herkes ferahlayacak..." diyerek Ankara'nın bir üniversite sağlık merkezi olarak önemini sürdüreceğini söyledi.

İşte Gönensin'in "Başkent İstanbul olsun" başlıklı yazısındaki ilgili bölüm:

Böyle bir öneri üzerine hemen “Atatürk” diye başlayan bir itiraz ve daha ötesinde sözler yükselecektir. Küçük bir zihinsel faaliyet dahi göstermeden bağıranların bol olduğu bir toplumuz. Buna alışığız...

Atatürk Ankara’yı ulvi veya hissi nedenlerle başkent yapmadı. Bu kararı son derece pratik ve gerçekçi, siyasi ve askeri nedenlerle aldı.

Birinci Meclis Ankara’da açılmıştı. Ankara, İstanbul’dan gelecek vekiller için de, Lazistan ve Kürdistan mebusları için de “ortada” yer alıyordu.

İstanbul’da, cumhuriyetin ilanı sonrasında da Mustafa Kemal yönetimine en azından soğuk ve mesafeli “güç odakları” varlıklarını koruyordu. Ankara ise küçük bir şehirdi, kasabadan az büyüktü ve orada herhangi bir muhalif güç odağı bulunmuyordu.

Ankara bütün potansiyel “tehlike”lere en uzak nokta olmasıyla da dönemin hassasiyetlerine uygun bir yerdi. Ruslara da Yunanlılara da Kürtlere de Araplara da, hepsine birden en uzak noktaydı.

Ehem-mühim karışınca

Tarih içinde, ülkeyle birlikte Ankara’nın yaşadığı değişim de ayrı bir konudur. Ama sonuçta bir “Ankaralılık” hâli ortaya çıktı. Türk vatandaşlığı, Türkiyelilik gibi kimlik tanımlarının ötesinde Ankaralılık farklı bir ruh hâli olarak kök saldı.

Kimi Ankaralılar, her ne kadar ülkenin başka köşelerinden, farklı sosyo-kültürel dokulardan geliyor olsalar da derhal “Ankaralı ruhu”nun etkisi altına girmekte birbirlerinden geri kalmadılar.

Ehem ile mühimin birbirine karıştığı; herkesin herkese, önüne “sayın” konulmuş unvanlarla hitap ederek kendisini mühim olduğuna inandırdığı bir farklı dünyadır Ankara.

Ehem ile mühim Ankara’da öyle karışmıştır ki, Ankaralıların çok mühim sanarak aldıkları bazı kararlar ve yaptıkları icraat aslında kimsenin umurunda bile olmaz. Ve bazen de öyle kararlar alırlar ki milyonlara hayatı dar ederler. Ama Ankaralılık ruhu gereği onlar hep bunların dışında, üstündedir.

İstanbul başkent olursa bu Ankaralılık ruhundan hep birlikte kurtulmuş oluruz. ‘O zaman Ankara kalmaz’ diyeceklere cevap bellidir: Ankara üniversite ve sağlık şehri olur; okullarıyla, tıp fakülteleriyle yine önemli bir merkez olarak varlığını sürdürür.

Herkes ferahlayacak...

Yazının devamı için

ÇOK OKUNANLAR