"Vaka sayıları açıklandı da ne oldu?"
SuperHaber yazarı Prof. Dr. Nuran Yıldız, "hasta-vaka sayıları şeffaf değil" eleştirilerini değerlendirerek, "Vaka sayıları açıklandı da ne oldu?" diye sordu:
SuperHaber yazarı Prof. Dr. Nuran Yıldız, Akıl bağı kopuk bir dünya başlıklı son yazısında Sağlık Bakanlığı'na getirilen "hasta-vaka sayıları şeffaf değil" eleştirilerini değerlendirdi. Yıldız, "Vaka sayıları açıklandı da ne oldu?" diye sordu:
19. yüzyılda kapitalizm demir ağlarını atarken, hiç de akıl işi olmadığı söylenmişti. Çoğunluk çalışırken azınlığın zengin olmasını akılalmazdı. Ama oldu. Konu geldi postmodernizm kavramına dayandı. Kavramı anlamakta zorlananlar, anlayanlardan katbekat fazla oldu. Kavramın üç saç ayağı var; Bir, farklılık iyidir. İki, kendini ifade iyidir. Üç, davranışla akıl arasında bir bağ kurmak gerekmez. Günlerdir yattık kalktık “hasta sayıları açıklanıyor, vaka sayıları açıklanmıyor” dedik. Yapay gündem delisi medyamız da her gün, her saat “vaka sayıları” tartışması üretti durdu. İşte vaka sayıları açıklandı. Ne oldu? İnsanlar aklını başına aldı da sokaktan mı çekildi? İstatistik bilimi zirve mi yaptı? Covid 19 şikâyetleri mi azaldı? Hastanelerdeki yoğun bakım yatakları mı boşaldı? Sokaktaki insan, vaka sayısını öğrenince sonuçta ne değişti? Yönetenlerin yönetilenlerden sakladıkları tüm bilgileri, vaka sayısının açık edilmesi üzerinden aklamış olduk. Rahatladık.
Bu yaklaşımı her depremde de yaşıyoruz, medya fay hatları müfettişi kesiliyor. Sonuç? Deprem oluyor, binalar yıkılıyor, insanlar ölmeye devam ediyor. Diyeceğim o ki, akılla davranış arasındaki bağ kopunca işin dedikodusu kendisinden önemli hale geliyor. Koronayla mücadeleyi tablodaki vaka sayılarına indirdik, bitti. Vaka sayılarını öğrendiğimizden bu yana ölüm sayıları artmaya devam ediyor halbuki. “Sonuç” odaklı bakan yok, varsa yoksa süreç. Çünkü sonuç odaklılık, akıl ve davranış arasında bağ kurmak demektir. “Koronayla mücadele” süreçtir yani zincirin kendisi, korona vakalarının bitmesi ise sonuçtur, zincirin ucuna bağlı olan. Yeni dünya öyle bir yer ki, herkes kendisini kandırmaya pek meraklı, başkasının kandırmasına gerek kalmıyor artık.