Umur Talu
Asgari ücret üzerinden ödenen maaşların sonunda tazminatlara da aynen “ölçü” olduğunu ve...
Umur Talu’nun dünkü HaberTürk gazetesinde “İşsiz ama eşsiz bir gazeteci!” başlığı altında yayımlanan makalesi zaten sulanmak için hazır kıta bekleyen gözlerimden bu defa oldukça çok gözyaşı akıttı…
Sevgili Umur da by – pass ameliyatı oldu…
Onda da aynı şey var mı bilemem…
Ama…
20 yıl önce iki damarımın birden değişmesinden sonra acayip “duygusal” biri oldum…
Sanki ağlamak içine bahane arar gibiyim…
Umur dün bir dostunun ardından öyle bir makale yazdı ki…
Aslına bakarsanız, ağlamak için “duygusal” veya “by-passlı” ya da “sulu gözlü” olmak da şart değildi…
Kim mi o dostu?..
Milliyet genel yayın yönetmenliği yaptığı süreçte beraber çalıştığı Ali Haydar Yurtsever…
O dönemde Milliyet’in ve daha sonraları A.A.’nın Viyana Muhabiri…
Daha doğrusu…
Ölmeden önce yattığı hastanede “Görevini aksattığı” için(!) devletin ajansı tarafından “KOVULAN” A.A. eski muhabiri…
Lütfen okuyunuz…
Okuyunuz ve Türkiye’de iyi veya Umur’un deyişiyle “Eşsiz” gazetecinin çilesini daha iyi görün…
Asgari ücret üzerinden ödenen maaşların sonunda tazminatlara da aynen “ölçü” olduğunu ve gazeteciyi nasıl perişan ettiğini anlayın…
Ki zaten bu acıyı ve usulsüzlüğü hepiniz biliyıor ama sesinizi çıkaramıyorsunuz…
Ööööfff, daral geldi…
Daha fazla yazamayacağım…
Çünkü…
Yazdıkça Umur’un makalesinin her satırını hatırlıyor, hatırladıkça kalbim sıkışıyor…
Sizler, bilhassa genç gazeteciler; lütfen okuyun…
Ve benim yaptığımı yapın…
Umur ağabeyinizi ayakta alkışlayın…
