Ümit Zileli; hakkından gelsin Fikri…
Umarız Fikri Akyüz’e rastlamaz bir yerlerde… Ya da Fikri ile görüşünceye kadar geçer öfkesi…
Adı Ümit…
Ama adına hiç yakışmayan bir “ümitsizlik” fotoğrafı veriyor medyamızın duvarlarında…
Onu gergin yüz ifadesi, volümü yükselmiş sesi ve öfkeden irileşmiş gözleriyle hatırlıyorum ekranlardan…
İlle de Fikri Akyüz’le yaptığı kavgalardan…
Ve yine aynı ekranda ara sıra da olsa suskun olduğu dakikalarda ekrana yansıyan “ümitsizlik” ve dahi “umutsuzluk” akan ifadesi geliyor gözlerimin önüne.
Adı “Ümit” olan bir meslektaşımın “umutsuzluk – ümitsizlik sembolü” olması üzüyordu beni…
Çünkü isimlerle kişilik arasında uyum olması gerektiğine inananlardanım…
Oysa Zileli kardeşim taşıdığı isme hiç yakışmıyordu..
Her sabah yatağından kalktığında perdeyi aralayıp “şeriat” dediği “hayali öcü”nün gelip gelmediğini kontrol ediyor olabileceği düşüncesi bir burgu gibi delip geçiyordu yüreğimi…
Aynı arkadaşımızın soyadı, Zileli…
Onu da tam olarak bilmiyorum…
Yani gerçekten Tokat/Zileli olup olmadığını…
Belki köken olarak Zileli olabilir…
Belki hiç ilgisi yok…
Alışıldık olduğu üzere 1930’lu yılların, cumhuriyet ilkokullarından birini bile bitirmemiş nüfus memuru “Çileli” yazacakken “Zileli” yazdı belki dedesinin nüfus cüzdanına…
Zira “Çileli” soy isminin bolca alındığı arabesk bir milletin ahfatlarıyız…
Hâsılı…
Soyadı gibi Zileli olup olmadığını bilmediğim Ümit isimli ümitsiz meslektaşımın “CHP’li” olduğundan hiç şüphesiz eminim…
Ve…
Liberallerden “nefret” ettiğinden…
Hatta…
“Liberal” diye bir kelime duyup, okuduğunda öfke katsayısının memur maaş katsayısını kıskandıracak kadar çok arttığından…
İnşallah Fikri Akyüz’e rastlamaz…
Nereden mi çıkardım?..
Köşesini okuyor, TV ekranlarında dinliyorum da, oradan…
Ve...
Son bayramı ve yüzünü güldüren tarihi olaydan…
Hangi olaydan mı?..
Söyleyeyim:
Medyamızdaki kimi Liberal Demokrat’ların hiç eğilip bükülmeden Başbakan’ın yanlışlarına “yanlış!..” diye ayağa fırlayışlarına karşı takındığı “Parçala Behçet” tavrından…
O anda tesadüfen bir Liberal görse tekme yumruk girişebilecek kadar “kızgın”…
Umarız Fikri Akyüz’e rastlamaz bir yerlerde…
Ya da Fikri ile görüşünceye kadar geçer öfkesi…
Kırılmaz ekmek teknesi…
Neyse…
Ümit Zileli diyor ki:
“Liberaller piyon olarak kullanılır, zamanı gelince de çöpe atılır”…
Vaaauuuvvvvv!..
"Kullanıldı" değil, "kullanılır"...
"Atıldı" değil, "atılır"...
Bir Kökten Laikçi Cumhuriyetçi Ulusalcının, bir Liberal Demokratı eleştirmek amacıyla edebileceği lâf eğer dilbilgisi konusunda cahil değilse, bu dar kalıp ve ahlâk sınırı içinde şekillenebiliyor demek ki…
“Kullanılır… Çöpe atılır…”
Vaaauuuvvvvv!..
Yani…
Ümit Zileli’ye göre…
Liberaller önce “kullanılmak”, sonra “çöpe atılmak” için kâğıt fabrikalarında üretilmiş peçetelerdir (yakışıklı ama çok kaba)…
Veya…
Ulusalcı/İslâmcı Demokrat(!) Mümtazer Türköne’nin “Ak Parti’nin (artık) Liberallere ihtiyacı yok” demesinin birkaç kelime israf edilerek söylenmiş hali…
Bir şey bildiği yok…
Sadece günümüz için olsa iyi…
Meğer Liberaller tarih boyunca kullanılıp çöpe atılmışlar…
Öyle diyor Zileli...
Peki kaynağı ne?..
Hangi “ahkâmı”(!) tarihe dayanıyor ki bu “hükmü”(!) için kaynak belirtsin?..
“Ben atayım da onlar itiraz etsinler” zihniyeti…
Ya da, “ben bile tarihte böyle bir şey olup olmadığını bilmiyorum, benim okurum nereden bilecek?.. Yutar enayiler” iç sesi…
Liberallerin “son kullanım tarihi” daha geçmemiş(miş)..
Bu “ahkâm” da Zileli kardeşe ait…
Zira Liberalleri kullanan(!) bir tek Ak Parti değilmiş…
Başkası da varmış?..
Kim, ya da kimlermiş?...
Kişilerin kurumların adını açıklamıyor…
Ama…
Bir bildiği(!) olsa gerek…
Lütfen, “bir şey bildiği yok” demeyin..
Koskoca Ümit Zileli’den söz ediyorum burada…
Bekir Coşkun’la aynı gazetede yazma şerefine erişmiş birinden…
Yani…
Başçavuşun yularını tuttuğu malum canlıdan değil…
“Daha yüksek yerler” diyor…
“… Daha geride, daha dışarıda başka kapılara bağlı oldukları” için falan diye yazıyor…
Bakalım sen de Liberal Demokratlar için “kullanılır, çöpe atılırlar” geniş zamanlı cümlen için özür dileyecek misin Ümitsiz Ümit…