POLEMİK

Uluç’tan Yakup Yılmaz’a gazetecilik dersi!

Dinç Bilgin battı da hangi gazeteci ya da köşe yazarı işsiz kaldı? Çalık gazete ya da TV'nin sahibi olunca hangi yazarını kovdu?

Uluç’tan Yakup Yılmaz’a gazetecilik dersi!
GAZETECİLER.COM - Öncelikle hemen belirtelim…
Bir işadamı yanlış yapıyorsa batacaktır, batmalıdır…
Hiçbir bahane, yasa dışı işlem yapan ya da yönetim zaafı nedeniyle batma noktasına gelmiş şirketlerin batışının devlet tarafından engellenmesini haklı gösteremez…
Dinç Bilgin battı da hangi gazeteci ya da köşe yazarı işsiz kaldı?..
Çalık gazete ya da televizyonun sahibi olunca hangi yazarını kovdu?..
Eğer bu vergi cezası birilerini batırırsa o batacak olan kurumlar değil, sahibidir…
Doğan’ın sahip olduğu gazete ve televizyonlar bugünkünden daha güçlü bir şekilde, hiç kimseyi işten çıkarmadan yollarına devam ederler…
Dedikten sonra gelelim Hıncal Uluç’un “en çok sevdiğim dostum” dediği Yakup Yılmaz’a verdiği gazetecilik dersine…
Buyurun başlayın…
 
Gazeteler yaşamalı.. Köşeler de..
Sevgili kardeşim Mehmet (Yakup Yılmaz) ismimi vermeden benim yazıma karşı çıkmış. Elmalarla armutları karıştırdığımı iddia etmiş..
Bir defa onun için kullandığım "Kardeşim" sözcüğü lafın gelişi değil. Mehmet'le biz gerçekten kardeş gibiyizdir. Hayatta en sevdiğim, en güvendiğim dostlarımdan biridir. Fikirlerin farklı olması, gerçek dostlukları sarsmaz..
"Sabah kötü günler yaşarken, Doğan gurubunun en okunan yazarları yangına körükle gidiyorlardı.. Çünkü Sabah'ın batması, Doğan gurubunu tekel yapacaktı. 'Patronlar aralarında savaşabilirler. Biz gazetecilerin özgürlüğü ise, piyasada pek çok gazetenin varlığı ile mümkün. Bu savaşa karışmayın' diye yazıyordum. Ne dediğimi bugün herhalde anlamış olmalılar" demiştim ya..
Mehmet "Sabah'a el konması ile, Doğan'a kesilen vergi cezaları ayni şey değil" diyor..
Anlamadım.. Niye değil.. İkisinde de, devletin iki yayın gurubu hakkında iddiaları var. Sabah, kendi bankasından borç aldığı için suçlandı. Hürriyet vergi kaçırmakla.. Sabah'ın başına gelmedik kalmadı. Doğan gurubu dimdik ayakta. Dava adil mahkemelerde karara bağlanacak..
Bakın hiçbir karşı iddiada bulunmadan, Mehmet'in yazısında söylediklerini doğru kabul ediyorum..
Diyor ki Mehmet.. "Akşam'a el konulmasına gerek kalmadı. Çünkü sahibinin mal varlıkları TMSF'ye borcunu karşılayabildi."
Diyor ki Mehmet.. "Sabah ve atv'nin satışında fiyatın düşmesi için Başbakanın bizzat devreye girerek talipleri caydırdığını da unutmayalım.."
Peki sevgili Mehmet, Başbakan talipleri caydırıp, Sabah ve atv'nin çok ucuza satılmasını sağladığı halde oluşan fiyat, TMSF'ye tüm borçları kapadı. Hesap kesilirse, hatta Dinç Bilgin'e hâlâ 100 milyon dolar falan kalacak.. O zaman niye kampanya açtınız, Sabah'a el konsun, Sabah çöksün diye?..
Bir soru daha Mehmet..
 
Yazının tamamını hem ilkelerimiz açısından ve hem de “yasa” gereği yayımlayamıyoruz…
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 2 yorum