Uluç'tan Tuna Kiremitçi'ye Hürriyet uyarısı!
Hıncal Uluç bugün Tuna Kiremitçi'yi hem eleştirdiği hem uyardığı yazısında 'sapıklık ve pedofili' üstüne de ilginç bir tartşmanın fitilini ateşlemiş.
Sabah yazarı Hıncal Uluç bugün sert bir polemik yazısyla dikkat çekiyor. Hürriyet Kelebek yazarı Tuna Kiramitçi'nin dünyaca ünlü yönetmen Roman Polanski'yi 'sapık ve pedofil' olarak suçlayan Kiremitçi, ünlü yönetmeni savunan Atilla Dorsay'a da çok sert eleştiriler getirmişti.
Hıncal Uluç konuya dair fikirlerini uzun uzun anlatmış ama Kiremitçi'yi uyardığı bir nokta var ki altını çizmek gerekiyor. Tuna Kiremitçi son dönem 3 gazete değiştirmiş bir isim olarak bir 'tutunamayan' profili çiziyor. Uluç da bu moktaya dikkatçekmiş ve 'Kelebek senin son şansın' demiş. Uluç'a göre Kiremitçi bu son şansını da sağa sola anlamsız saldırılar yaparak boşa harcıyor.
İşte Hıncal Uluç'un Kiremitçi'ye yüklendiği o yazı:
Tuna'nın vicdanı..
Roman Polanski.. Sinemanın en büyük yönetmenlerinden biri.. Çok eskide kaldı, şimdi ayrıntılar hatrımda değil. Reşit olmayan bir kızla ilişkiye girdiği için mahkûm olacağını anlayınca Amerika'dan kaçmış, o parlak kariyerini bitirmiş, sürgünde sersefil, çoğu zaman kaçak yaşamıştı. Mahkûm olduğu için Amerika ile iade anlaşması olan ülkelere gidemiyordu. Sonunda İsviçre'de ele geçti. Amerika iade istedi. İsviçre Mahkemesi Polanski'nin ülkesinde özgür yaşayabileceği kararını verdi. Bu arada, yıllar önce ilişkiye girdiği kadın da ısrarla davacı olmadığını açıklıyordu.
Atilla Dorsay bu ülkenin en saygın sinema yazarlarından. Kelimenin tam anlamıyla Duayen. Roman Polanski'nin artık affedilmesi gerektiğini yazmış.. "Sinemayı seven, onu affeder" diye de romantik bir cümle kullanmış.
Tuna Kiremitçi bir saldırıya geçmiş köşesinde, sanırsınız ki, asıl çocuk tecavüzcüsü Dorsay..
Tuna, köşe yazarı olarak son şansını yazıyor. Kelebek'te de tutunamazsa bitti. Tutunmanın yolu bazılarına göre bu.. Saldırmak..
Bir defa.. Affetmek, duyguların en yücesidir. Roman Polanski yaptıklarının bedelini çok da ağır ödemiştir üstelik..
İkincisi.. Polanski, bir sapık değil, suçludur..
"Çocuk" lafının üzerinde ısrarla durup, adamı "Pedofil" ilan etmesin Tuna.. Dünyanın bildiği bir pedofil var.. Hem de 8 ve daha küçük yaşta erkek çocuklara meraklı.. Açılan davalardan, anne ve babaya milyonlar ödeyerek kurtuldu. Ölümünün ardından dünya ağladı. Plakları hâlâ rekor satıyor. Girin Tuna'nın müzik koleksiyonuna, iddia ederim hepsi vardır..
Bu nasıl bir çifte standarttır, peki..
Polanski sapık değildir.. Çünkü 13 yaşındakilerle yatanlar sapık olsaydı, bu ülkenin nerdeyse yarısı güme giderdi..
Güneydoğu'da ve Doğu'da evlenme yaşı kaçtır, Tuna?. Üstelik de "İmam nikâhı" denen dandik bağla çocuk doğuran kızlarımız kaç milyon biliyor musun?.
Babam, annemle evlendiğinde, annem, Kilis Müftüsünün kızı annem 13 yaşındaydı. Ben ilk okulu bitirdiğimin haftasında, iki yıldır sırada yanımda oturan kızın düğününe gittim..
Orta okulda aşklar yaşamadık mı?. Sapık mıyız hepimiz?. Efendim yatmadık.. O zaman büyüklerle de yatmak sıkardı.. Bizi önleyen kızın yaşı mı oldu, ortaokul aşklarımızda, yoksa bekaret baskısı, ya da yasalar mı?.
Ne dediğimi iyi anla Tuna.. İyi anla ki, saptırmaya yeltenme..
Amerikan yasalarının tanıdığı sınırın altındaki bir genç kızla ilişkiye girdiği için suçludur Polanski. Ama sapık değildir. Pedofil değildir.
O zamanlar Hollywood skandallarıyla ünlüydü.. Pek çok ünlü o skandal partilerde ne alemler yaptılar.. Çoğu yakalanmadı, çoğu rüşvetle sıyırdı. Polanski'nin farkı, yakalanması ve örtbas edememesi.. Yaptığı yanlıştı, hataydı, suçtu. Bedelini de ödedi. Ağır ödedi hatta.. Büyük sanatçıydı. Onun hatrına artık affını istiyor Atilla.. Hele Hollywood'un bugüne dek ne sapıkları, gerçek sapıkları affettiği bilinirken..
"Atilla elini vicdanına koysun" diyor Tuna..
Asıl kendisi koysun.. Bulabilirse tabii..