Uluç artık 'Nazlı Hanım' demeyecek!
"Nazlı Hanım" ifadesini kullanıyorum.. Sizi küçümsediğim hissine kapıldınız mı hiç?. Yoksa her defasında size olan......
Hıncal Uluç bundan böyle Nazlı Ilıcak'ı gördüğünde "Sayın Nazlı Ilıcak" demeyi düşünüyor.
Neden mi?.
Çünkü Ilıcak da, Kılıçdaroğlu'nun, Erdoğan'dan "Recep Bey" diye söz etmesinden şikâyetçi olanlardan.
Hıncal Uluç, asıl olanın "Bey" hitabı olduğunu, "Sayın" sıfatının rahmetli Ecevit tarafından dilimize yerleştirildiğini (Oysa hiç ilgisi yok, Ecvit'n yaptığı, Meclis İç Tüzüğünün ggereğini yerine geirmekti sadece) ve "yanlış" olduğunu uzun uzun anlatıyor.
Yardımcısı Yasemin'in kendisine 29 yıldır "Bey" diye haitap ettiğini, kendisinin de bütün patronlarıyla konuşurken küçük isimlerinin sonuna "Bey" sıfatını eklediğini anlatıyor.
Ve diyor ki:
Karşılaştığımızda size hep "Nazlı Hanım" diyorum. Sizden söz ederken hep "Nazlı Hanım" ifadesini kullanıyorum.. Sizi küçümsediğim hissine kapıldınız mı hiç?. Yoksa her defasında size olan saygımı derinden mi hissettirdi, bu ifadem?.
Bundan böyle size "Sayın Ilıcak" dememi mi tercih edersiniz, yoksa?..
Ve nefis bir anekdot ile bitiriyor yazısını:
Perde kapanmış.. Seyirci yıkılıyor.. Hep bir ağızdan baş oyuncunun adını haykırıyorlar.. "Sarah!.. Sarah.. Sarah!.."
Kuliste müthiş bir performansla bu alkışları hem de nasıl hak eden Sarah Bernhardt yanındakilere dönüyor..
"Dinleyin.. Dinleyin.. Doğduğumda bir soyadım vardı. Ben ona bir ad ekledim!.."
Neden mi?.
Çünkü Ilıcak da, Kılıçdaroğlu'nun, Erdoğan'dan "Recep Bey" diye söz etmesinden şikâyetçi olanlardan.
Hıncal Uluç, asıl olanın "Bey" hitabı olduğunu, "Sayın" sıfatının rahmetli Ecevit tarafından dilimize yerleştirildiğini (Oysa hiç ilgisi yok, Ecvit'n yaptığı, Meclis İç Tüzüğünün ggereğini yerine geirmekti sadece) ve "yanlış" olduğunu uzun uzun anlatıyor.
Yardımcısı Yasemin'in kendisine 29 yıldır "Bey" diye haitap ettiğini, kendisinin de bütün patronlarıyla konuşurken küçük isimlerinin sonuna "Bey" sıfatını eklediğini anlatıyor.
Ve diyor ki:
Karşılaştığımızda size hep "Nazlı Hanım" diyorum. Sizden söz ederken hep "Nazlı Hanım" ifadesini kullanıyorum.. Sizi küçümsediğim hissine kapıldınız mı hiç?. Yoksa her defasında size olan saygımı derinden mi hissettirdi, bu ifadem?.
Bundan böyle size "Sayın Ilıcak" dememi mi tercih edersiniz, yoksa?..
Ve nefis bir anekdot ile bitiriyor yazısını:
Perde kapanmış.. Seyirci yıkılıyor.. Hep bir ağızdan baş oyuncunun adını haykırıyorlar.. "Sarah!.. Sarah.. Sarah!.."
Kuliste müthiş bir performansla bu alkışları hem de nasıl hak eden Sarah Bernhardt yanındakilere dönüyor..
"Dinleyin.. Dinleyin.. Doğduğumda bir soyadım vardı. Ben ona bir ad ekledim!.."
