GÜNDEM

Uğur Dündar sordu: Koronavirüse hiç böyle baktınız mı?

Türkiye'de koronavirüsten ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ekranlarda ise acı tablo duyurulup geçiliyor. Sözcü yazarı Uğur Dündar da o tablonun ardında nelerin olup bittiğini yazdı.

Pınar Erden
Pınar Erden[email protected]
Uğur Dündar sordu: Koronavirüse hiç böyle baktınız mı?

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de koronavirüsten ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Sözcü yazarı Uğur Dündar da ekranlarda “Bugün ölenlerin sayısı şu kadar deyip” geçildiğini söyledi. Oysa acı tablonun ardında neler var neler...

Koronavirüsle yaptığımız savaşı kazanacağımızı ifade eden Dündar, "Ama benim gibi düşünenler, bu savaşta hayatlarını kaybeden canlarımızdan sadece “sayı” olarak söz edip geçmeyeceğiz!.." dedi.

Uğur Dündar'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

Televizyon spikerleri bu acı tablonun ayrıntılarını, daha önceki günlerde olduğu gibi, bir iki dakika içinde duyururlarken “Bugün ölenlerin sayısı şu kadar deyip” geçtiler…

Her akşam aynısını yapıyorlar. Sayıları belirtip başka bir haberi sunuyorlar…

★★★

Oysa o sayıların ardında ne dramlar, ne trajediler, mutluluk içinde sürüp giderken hiç beklenmedik anda karabasana dönüşüp, birkaç günde biten hayatlar, evlatlarını son bir kez göremeden, telefonda bile veda edemeden son nefeslerini veren anneler, babalar, eşler, sevgililer, dostlar, arkadaşlar, yakınları olmadığından cenazeleri belediyeler tarafından kaldırılan kimsesizler var.

Yıllarca ertelendikten sonra bu yaz gerçekleşmesi hayal edilen seyahat planları, onca yıllık hayatlarda belki de ilk kez kızgın güneş altında uzanıp, mavi sonsuzluklara kulaç atmak umuduyla yapılan tatil rezervasyonları var…

Engelleri aşmakla geçen, artık haklı bir “oh” demenin zamanı gelmişken noktalanan talihsiz hayatlar var…

★★★


Tıpkı Türk resim sanatının dünya çapındaki temsilcisi Fikret Mualla'nın lise öğrencisiyken, yatılı okulda kapıp eve getirdiği İspanyol Gribi virüsü nedeniyle hayatını kaybeden annesinin ardından hayat boyu çektiğine benzer vicdan azapları var…

★★★

Bana yazan okurumun “Eğer gideceğim bir karantina merkezi olmadığından benim eve getirme çaresizliğini yaşadığım virüs nedeniyle babam veya annem hayatlarını kaybederlerse, ben bu vicdan azabıyla nasıl yaşarım” dediği sorular var…

★★★

Her zaman belirttiğim gibi, biz koronavirüs ile yaptığımız savaşı mutlaka kazanacağız.

Umudumuzu asla yitirmeyecek, hatta her geçen gün biraz daha güçlendireceğiz.

Ama benim gibi düşünenler, bu savaşta hayatlarını kaybeden canlarımızdan sadece “sayı” olarak söz edip geçmeyeceğiz!..

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 1 yorum