Uğur Dündar için...
Oysa "gazetecilik", aynı olayın bütün yönlerinin, arka / ön planlarının, farklı etkileşimlerinin ve sonuçlarının da kamuoyuyla paylaşılması demektir...
Medyamız giderek Boney M'in ünlü melodisi "One way ticket / Tek yönlü bilet " gibi oldu...
Oysa "gazetecilik", aynı olayın bütün yönlerinin, arka / ön planlarının, farklı etkileşimlerinin ve sonuçlarının da kamuoyuyla paylaşılması demektir...
Gerek Öcalan'ın mektubu (ki bu süreci samimiyetle destekleyenlerdeniz) ve gerekse de İsrail Başbakan'ı Netanyahu'nun Obama'nın telkiniyle Erdoğan'dan özür dilemesi hep tek yönlü bilet gibi...
Yahu efendiler;
bunun bir de "dönüş bileti" olsa daha iyi değil mi?..
Neden kalıyorsunuz gittiğiniz yerde?..
Dönün bir de geride neler kaldığını görün...
Bereket Uğur Dündar gitmiş Saadettin Tantan'ı bulup bir de onun görüşlerini almış...
"Neden Tantan?"
Sanırız PKK terörünün tek atımlık barut bile kullanmadığı dönemin İçişleri Bakanı olduğu içindir...
Kaldı ki bu sorunun cevabı çok da önemli değil ama Tantan'ın analizi çok mühim...
Tantan'ın söyledikleri Öcalan'ın mektubunun okunmasını abartılı bir sevinçle karşılayanlarla, İsrail'in özrünün altında "akılcı bir ulusal çıkar" yerine, "ezilmişlik" arayan "mütekebbir"lerin canını sıkacak belki ama Tantan'ın analizinin de kamuoyu tarafından bilinmesi sürecin demokratik, şeffaf ve bütün tarafların görüşlerinin bilinmesi açısından çok önemli.
Tek yönlü görüş zehri içmeye zorlandığımız bugünlerde farklı bir sesi kamuoyuna ulaştırdığı için Uğur Dündar'ı alkışlıyoruz...
Oysa "gazetecilik", aynı olayın bütün yönlerinin, arka / ön planlarının, farklı etkileşimlerinin ve sonuçlarının da kamuoyuyla paylaşılması demektir...
Gerek Öcalan'ın mektubu (ki bu süreci samimiyetle destekleyenlerdeniz) ve gerekse de İsrail Başbakan'ı Netanyahu'nun Obama'nın telkiniyle Erdoğan'dan özür dilemesi hep tek yönlü bilet gibi...
Yahu efendiler;
bunun bir de "dönüş bileti" olsa daha iyi değil mi?..
Neden kalıyorsunuz gittiğiniz yerde?..
Dönün bir de geride neler kaldığını görün...
Bereket Uğur Dündar gitmiş Saadettin Tantan'ı bulup bir de onun görüşlerini almış...
"Neden Tantan?"
Sanırız PKK terörünün tek atımlık barut bile kullanmadığı dönemin İçişleri Bakanı olduğu içindir...
Kaldı ki bu sorunun cevabı çok da önemli değil ama Tantan'ın analizi çok mühim...
Tantan'ın söyledikleri Öcalan'ın mektubunun okunmasını abartılı bir sevinçle karşılayanlarla, İsrail'in özrünün altında "akılcı bir ulusal çıkar" yerine, "ezilmişlik" arayan "mütekebbir"lerin canını sıkacak belki ama Tantan'ın analizinin de kamuoyu tarafından bilinmesi sürecin demokratik, şeffaf ve bütün tarafların görüşlerinin bilinmesi açısından çok önemli.
Tek yönlü görüş zehri içmeye zorlandığımız bugünlerde farklı bir sesi kamuoyuna ulaştırdığı için Uğur Dündar'ı alkışlıyoruz...