ANALİZ

Tuvalette sakız çiğnemek gibi olur...

Bir gazeteci veya köşe yazarı kendi patronu bir meslektaşımızı kovduğunda "haklı" deyip... Karşı mahallenin patronu bir meslektaşımızı kovduğunda “İlkesizlik” derse… İşte o zaman olmaz…

Tuvalette sakız çiğnemek gibi olur...

Cumhuriyet yönetimi (Patronaj) Nuray Mert'le (Ya da bir başka yazarla.) sonsuza kadar çalışmaya mecbur mu?..
Değil...
*
Hürriyet yönetimi (Patron) Akif Beki ile (Ya da bir başka yazarla.) yollarını ayıramaz mı?...
Dilediği zaman ayırır...
*
Yani...
Bir gazete yönetimi dilediği yazara köşe açar…
Dilediği yazarla yollarını ayırır…
Kime ne?..
*
Ama...
Bir gazeteci veya köşe yazarı kendi patronu bir meslektaşımızı kovduğunda "haklı" deyip...
Karşı mahallenin patronu bir meslektaşımızı kovduğunda “İlkesizlik” derse…
İşte o zaman olmaz…
Olur da…
Tuvalette sakız çiğnemek gibi olur…



ONUN KARGADAN NE FARKI VAR?..

Eğer bir insan pohpohlanma ile haklı bir takdiri ve hatta hak edilmiş bir iltifatı ayırt edemiyorsa; kusur pohpohlayanda ya da mültefitte değildir.
*
Bütün kabahat, pohpohlanma ile haklı takdir edilmeyi ayırt edemeyen zavallıdadır…
*
Tıpkı…
Sesinin güzel olduğu söylendiğinde bu
“büyük” yalana inanan ve şarkı söylemek için gagasını açtığında peynirini, kendisini pohpohlayan tilkiye kaptıran karga gibi…



YOK ASLINDA BİRBİRLERİNDEN FARKLARI…

Biri diyor ki:
"Ordu daha önce üç kere darbe yapmıştı, 15 Temmuz’da da kalkıştı… Yani bunların huyu değişmez…".
*
Öteki ise şöyle diyor:

"Derviş Vahdeti zihniyeti bu… Teğmen Kubilay'ı şehit edip kafasını kesen zihniyet... Bunlardan da dedeleri gibi her türlü cinayet beklenir…" .
*
Yok aslında birbirlerinden farkları…
Biri
kökten asker düşmanı…
Öteki ise kökten dindar düşmanı…

25 YILDIR MEŞHUR EDİLMEYİ BEKLİYORUM

Medyamızda iki tür yazar vardır.
- Kendilerini meşhur edenler.
- Meşhur edilenler.
*
Ben mi?..
25 yıldır meşhur edilmeyi bekliyorum.
Vaktim çok…
Daha en az
70 – 80 yıl bekleyebilirim…

KENDİN ETTİN KENDİN BULDUN KARDEŞİM..

Birisi
“dost kazığı yedim” demiyor mu, ifrit oluyorum…
Yahu arkadaş…
Anneni, babanı, kardeşlerini seçme imkânın yok; kabul ama...
Eşini dostunu seçme hakkın var...
Bizzat seçtiğin ve “dostum” dediğin birinden kazık yedikten sonra neden ağlaşıyorsun ki?..
*
Ne demiş ozan; "kendim ettim kendim buldum"...
Sen de kendin etmiş kendin bulmuşsun…

ERSOY’DAN TARAFIM…

Ertuğrul Özkök ile Ersoy Dede arasında geçen “Aleyna Tilki” tartışmasında Ersoy’dan tarafım…
İlânen duyurulur…

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar
Close menu