MEDYA KÖŞESİ

'Tutuklamalar konusunda Başbakan samimi'

Başbakan muvazzaf subayların tutuklanmasıyla ilgili olarak diyor ki 'Oralara gönderecek subayımız kalmadı, böyle şey olmaz.'

'Tutuklamalar konusunda Başbakan samimi'
GAZETECİLER.COM - Akşam gazetesinin bugün "Konuk yazar" köşesinde iletişim bilimci Nuran Yıldız var. Yıldız bir yandan "Çoktandır televizyon izlemiyorum. Yeni bir şey yok. Yeni bir söz. Ufuk açıcı bir bakış. Yok. Ya kapışıyorlar ya da bilineni tekrarlıyorlar. Konuşmacıların da sağdan sola bende inandırıcılıkları yok." diyor yazısında bir yandan da çeşitli davalardan dolayı tutuklanan muazzaf subaylar ile ilgili Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin "samimi" olduğunu yazdı.

İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:

"Başbakan Erdoğan'ın Kanal 24'de söylediklerini gazetelerden okudum, sonra kaydı bulup kendi ağzından dinledim. Başbakan muvazzaf subayların tutuklanmasıyla ilgili olarak diyor ki 'Oralara gönderecek subayımız kalmadı, böyle şey olmaz.' Başbakan diyor ki 'Hele hele Genelkurmay Başkanı'nı kalkar da bu şekilde değerlendirirsen bütün morali alt üst eder.'

İLK KEZ TANIK OLDUK

İkinci cümleyi kendisinden pek çok kez duyduk. Ama durumun artık gönderecek subay kalmayacak noktaya geldiğinden şikayet edişine, durumu kabullenişine ilk kez tanık olduk.

Başbakan'ın tutuklamalara, özellikle de uzun tutukluluk sürelerine itirazı birçok kişi tarafından samimi bulunmuyordu. İktidara muhalif olanlara 'Başbakan'ın bu konuda samimi olduğuna inanıyorum' dediğimde bana şüpheyle bakıp cevabı yapıştırıyorlardı: 'Samimi olsa gereğini yapardı, tıpkı MİT Müsteşarını koruduğu gibi.'

İktidar yanlılarına 'Başbakan'ın tutuklamalarla ilgili tepkisini samimi buluyorum' dediğimde ise karşılaştığım sessizlikti. Hiç biri 'Evet samimi' diyerek beni desteklemiyordu. Sessizlikleri kafamı karıştırıyordu. Yoksa gerçekten Başbakan Erdoğan bu konuda samimi değil miydi?

İSİMLER RESMİ GEÇİDİ YAPMAYIN! BAŞBAKAN'A YAKIN BİR İSİM

Sonra bir gün. Başbakana epeyce yakın bir arkadaşımla sohbet ederken. Ondan duyduğum cümleler kafamı netleştirdi. Başbakana epeyce yakın isim dediğim için zihninizde isimler resmi geçidi yapmayın. Bilirsiniz görünen yakınlar var, görünmeyen yakınlar var.

Başbakana epeyce yakın isim 'Başbakan bu konudan rahatsız. Hepimiz rahatsızız' dedi. 'Dalga mı geçiyorsun?' dedim, 'Hem rahatsızsınız hem nasıl oluyor bunlar?'

Yakın isim ısrar etti, 'Bir kere' dedi, 'kendi komutanlarına bu muameleyi gösteren bir ülkenin başka ülkeler nezdinde itibarı ne olur? Bu arzu edilen bir şey olabilir mi?'

PEYGAMBERİMİZ EBU SÜFYAN'I AFFETTİ

'İnanmak isterdim ama sonuçlara bakınca inandırıcı değilsin' dedim.
Devam etti, 'Bizim ve elbette sayın Başbakanımızın dinimize bağlılığımız, mukaddeslerimize inancımız konusunda kimsenin bir şüphesi olamaz. Hazreti Muhammed (S.A.V.) efendimiz, Uhud ve Hendek Savaşlarında kendisine karşı savaşan kafirlerin komutanlığını yapan Ebu Süfyan Bin Harb'ı bile affetmiştir. Varsay ki tutuklanan komutanlar suçlu olsun, bizim inancımız onlara bu uygulamayı reva görmez.'

(...) Şimdi soru şu: Madem bu kadar samimi, Meclis'te çoğunluğu da varken neden gereğini yapmıyor? Ben iletişimciyim, bu sorunun yanıtı uzmanlık alanımın dışında.