Türkiye'nin yazar profili değişiyor
Köşe yazılarını toplam 100 civarında küfürname kelimeyle dolduran; provokatif üslup kullanan; hakaret etmeyi, nefret oluşturmayı, sövüp saymayı hak olarak gören yazarlar bilmeli ki...
"Hürriyet'in başyazarı Oktay Ekşi'nin Başbakan ve bazı bakanları hedef alan yazısı gazetedeki görevinin son bulmasına sebep oldu. Yılların deneyimli gazetecisi Oktay Ekşi'yi böylesine ağır hakaret etmeye sevk eden sebep nedir?
O SÖZLERİN GEREKÇESİ NE OLABİLİR?
1) Eleştirdiği konuya öylesine inanmıştır ki, haklılığını ancak bu vurguyla yapabilmiştir. 2) Başbakan ve AK Parti'ye olan hıncı onu kelimelerin şehvetine kapılmaktan alıkoyamamıştır. 3) Kullandığı cümlenin hakaret içerdiğini düşünmemektedir. 4) Bu cümlenin böylesi bir sonuca yol açacağını hesap edememiştir.
İHTİMALLER ARTABİLİR AMA...
"İhtimalleri daha da artırabiliriz. Hangi niyet ve saikle bu hakaret cümlesini kullandığını en iyi kendisi bilir. Ona niyet isnad etmek bize düşmez. Ancak, söz konusu cümlenin Başbakan R. Tayyip Erdoğan ve muhatap diğer bakan ve bürokratlara yönelik ağır bir hakaret olduğu açık. Hiçbir şekilde kabul edilemez, mazur gösterilemez."
MEDYANIN PROFİLİ DE DEĞİŞİYOR
"Aydın Doğan ve köşe yazılarını toplam 100 civarında küfürname kelimeyle dolduran; bir olayı analiz etmeyip provokatif üslup kullanan; muhaliflerine hakaret etmeyi, nefret oluşturmayı, sövüp saymayı kendinde hak olarak gören yazarlar bilmeli ki, bundan sonraki Türkiye'nin entelektüeli, köşe yazarı, gazetecisi bu değil." sözleri ile yazısının finaline giden Bulaç son cümlesinde de "Türkiye değişiyor, medya ve yazar profili de değişiyor. Medya ve yazarlar var olmak istiyorlarsa kendilerini geliştirmeli, değiştirmelidirler." dedi.