Türkiye yazarından yerinde tespit! Farklı kaynak ve uzmanlara kulak tıkayınca hal böyle oluyor!
Kanal İstanbul özelinde CHP'nin yine korku üzerinden toplumu yönetmeye çalıştığını iddia eden Türkiye yazarı Batuhan Yaşar, ekranlarda sürekli bilimsellikten dem vurulduğunu ama tek bilimsel raporun ortaya konmadığını söyledi. Yaşar ayrıca 10 yıldır hazırlık yapılan Kanal İstanbul için beslenilen kanallardan yayılan bilgilere inanma alışkanlığı sıkıntısı yaşandığını söyledi.
Kanal İstanbul tartışmaları aldı başını gitti. Bir taraf 'yaptırmam' diğer taraf 'yapacağız' diyor. Türkiye yazarı Batuhan Yaşar, 10 yıldır hazırlık yapılan Kanal İstanbul için itirazların olabileceğini ama bunun bilimsel verilere dayanarak yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Yaşar, asıl sıkıntının beslenilen kanallardan yayılan bilgilere inanma alışkanlığı olduğunu kimsenin farklı kaynak ve uzmanları dinlemek istemediğini ifade etti. Hal böyle olunca da liste uzayıp gidiyor
ÇED RAPORUNU OKUDUN MU?
Kanal İstanbul için 10 yıldır hazırlık yapılıyor..
Kaç metre derine inilecek..
Orada ne var?
Kaç metreküp toprak çıkartılacak?
Binlerce sayfa rapor hazırlandı..
Bilimsel verilerle desteklenerek..
Yok deprem, yok tatlı su, yok tuzlu su, yok tsunami..
Salla gitsin..
İtirazın tabii ki olabilir..
Ama sallayarak, yalanla, bilimsel veriler olmaksızın bu işler olmaz..
Politize olmuş, kutuplaşmış toplumlarda bilgiye olan talepleri karşılayan sistem şöyle işliyor:
İnsanlar, kendilerine yakın kaynakları takip ediyor..
Siyasilerden, gazetecilere, sosyal medyadan, TV yorumcularına kadar geniş bir yelpaze var..
Evet olabilir..
Buradaki sıkıntı şu:
Beslenilen kanallardan yayılan bilgilere inanma alışkanlığı..
Kimse farklı kaynakları ya da uzmanları dinlemek istemiyor..
Kendilerine paket olarak sunulan algıyı kabul etme eğiliminde:
-“Kanal, depremi tetikleyecek..”
-“Hava kirliliği artacak..”
-“İstanbul susuz kalacak..”
-“Boğaz'ın kontrolü Türkiye'den çıkacak..”
-“Montrö boşa düşecek..”
-“Tsunami olacak..”
Liste uzayıp gidiyor..
Ayrıca arsaları Katarlıların bedavaya aldığı da sıklıkla kullanılmaya başlandı..