POLEMİK

Türkiye yazarından Çandar'a fotoğraflı mesaj!

Türkiye yazarı Melih Altınok, Cengiz Çandar'ı hedef aldığı yazısında ilginç iddialarda bulunurken fotoğraflı bir mesaj da yolladı...

Türkiye yazarından Çandar'a fotoğraflı mesaj!
GAZETECİLER.COM
Türkiye gazetesinin Taraf kökenli transferlerinden Melih Altınok bugünkü yazısını Radikal yazarı Cengiz Çandar'a ayırırken hem ağır suçlamalarda bulundu hem de fotoğraflı bir mesaj gönderdi.

CENGİZ ÇANDAR İÇİN AĞIR SÖZLER VE FOTOLU MESAJ!

Çandar'ın çözüm süreci ve demokratikleşme paketi konularında hükümete yönelttiği eleştirileri eleştiren Altınok ilginç iddialarda bulundu. Çandar ve aynı pozisyondaki yazarların asıl dertlerinin kişisel ikbal ve kıskançlık olduğunu iddia eden Altınok "Kızgınlığınız sizler gibi olmadan, söz söyleme tekelinizi kırmamız. Hazmedemediğiniz, devletlülerle yanağımızı okşattırmadan medyada var olabilmemiz." dedi. Turgut Özal'ın Çandar'ın yanağını okşadığı eski bir fotoğrafı köşesinde yayınlayan Altınok "yazılarınızın nedeni de eskisi gibi el üstünde tutulmamanız. O sofralara artık çağrılmamanız." diyerek yeni bir polemiği fitilini ateşledi.

İşte Altınok'un köşesindeki o o fotoğraf:

Deneme

İşte Altınok'un yazısındaki ilgili bölüm:

“Bu içerikteki bir pakete ‘yetmez ama evet’ demek, ömür boyu aşağılanmayı ve alay edilmeyi kabullenmek demektir.”

Yok, bilemediniz. Neredeyse aynısını hafta sonu Kazlıçeşme mitinginde Sayın Bahçeli de söyledi ama cümlenin patenti Cengiz Çandar’a ait.
Ne diyeyim, Çinlilerin ahını aldık herhalde; Allah bizi ilginç zamanların içine attı.
Öyle ya, bu nasıl bir paket ki, aynı anda, hem milliyetçiler için köprüden önce son çıkış, hem “bazı demokratlar” için ezilen halkları aşağılamak anlamına gelen tali bir yol muamelesi görebiliyor?
Hocanın dediği gibi: “Kedi buradaysa ciğer nerede, ciğer buradaysa…”
Peki, hadi, Çandar ve onunla aynı dilden konuşan arkadaşların aşırı hız tutkusuyla şerit değiştirdiklerini kabul edelim. MHP’nin söylemine arkadan yetişmelerini de maksimalizm pedalını körükleyip bir anda çevresini katettikleri dünyanın yuvarlaklığına verelim.
İyi de hocam siz ne ara böylesine hız tutkunu oldunuz? Üstelik de reformlara “yetmez ama evet” diyen demokratları “AK Parti iktidarının kuyruğunda, onun gönüllü propagandistleri, avareler” diye tanımlayacak kadar…
Meydan boş tabii. 80’leri, 90’ları ve o yıllardaki performansınızı hatırlamayan çocuklara yetmez ama evetçileri “sadaka almış dilenciler gibi” diye resmedin. “Lütuf ve ihsan görmüşlere özgü bir kanaatkârlıkla eller ovuşturuluyor” falan deyin.
Ama biz sizleri bizzat sizden tanıyoruz, abilerim, ablalarım. Kızgınlığınız sizler gibi olmadan, söz söyleme tekelinizi kırmamız. Hazmedemediğiniz, devletlülerle yanağımızı okşattırmadan medyada var olabilmemiz. Bence köhnemiş, zar zor barışanların kulağına savaş suyu kaçıran yazılarınızın nedeni de eskisi gibi el üstünde tutulmamanız. O sofralara artık çağrılmamanız. Manşetlerle, köşe yazılarıyla hükümetlerin devrildiği konforlu günlerin geride kalması.

MELİH ALTINOK'UN TÜM YAZILARI
ÇOK OKUNANLAR