MEDYA KÖŞESİ

Türk medyasının tek tüketicisi: Başbakan Erdoğan!

İktidar ile medya ilişkilerini masaya yatıran Ergun Babahan "Medya patronlarının tek okur ve izleyicisi var: Erdoğan" dedi...

Türk medyasının tek tüketicisi: Başbakan Erdoğan!
GAZETECİLER.COM
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlisi Ceren Sözeri'nin Türkiye'de medya patronlarının iktidarla ilişkileri konusunda yaptığı çalışmayı yorumlayan T24 yazarı Ergun Babahan çarpıcı bir medya eleştirisine imza attı.

Türk medyasının okur-izleyici için değil Başbakan Erdoğan'ı tatmin etmek için yayın yaptığını yazan Ergun Babahan, iktidar-medya ilişkilerini konu alan yazısında "Medya patronlarının tek okur ve izleyicisi var: Erdoğan" dedi.

İşte Babahan'ın yazısındaki ilgili bölüm:

Bu çalışmanın gösterdiği bir tek gerçek vardır; medya patronları gazetelerini sizin için bastırmıyor, televizyonlarını sizin için yayınlatmıyor.

Onlar için tek anlamlı tüketici Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.

Hidroelektrik santralden otoyol projesine, kentsel dönüşümden enerji dağıtımına kadar tüm alanlarda elinde bir gazete ve televizyon bulunduran işadamları hakim.

Tablo döndü dolaştı, kavga ettiğimiz düzene dönütsü. Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller çekişmesiyle geçen yıllarda da benzer bir tablo vardı. Hatta Yılmaz hükümeti, bugün milyarlarca dolarla ifade edilen elektrik dağıtımlarını, büyüklüklerine göre medya patronlarına dağıtmıştı.

O zamanın büyükleri bugün yok, devirle birlikte medya patronları da değişti. Geçmişin dağıtımından aslan payı alan Doğan Grubu ancak hükümete yakın ortaklarla hareket ederse, bazı ihaleleri alabiliyor.
Erdoğan’ın ağzının içine bakan, programcısından muhabirine kadar bütün atamaları onun isteği doğrultusunda yapan medya patronları bugünün kralı.

Erdoğan konuşmaya başlayınca program ne olursa olsun yayını kesip ona bağlanmalarının sebebi, Başbakan veya onun fikirlerine olan saygılarından değil, gelecek ihaleyi düşünmelerinden kaynaklanıyor.

Kendisine demokrasi diyen hiçbir ülkede olmayacak sıkılıkta gazetelere manşet oluyor Erdoğan, hiçbir Batı ülkesinde görülmeyecek kadar canlı yayına bağlanıyor.

Erdoğan sayesinde kanallarımız, Jim Carrey'nin ünlü Truman Show filmine dönüşmüş durumda. Soru sormayan, sadece Başbakan’ın söylediklerini yayınlayan bir medyamız var. Herhalde benzer tablo Rusya, Çin ve Kuzey Kore'de vardır sadece.

Sadece söylediklerinin aynen yayınlanması kesmiyor Başbakan'ı. Söylediklerini ''yanlış yorumlayan'' bazı kendini bilmezlere hadlerinin bildirilmesini de bekliyor bu medyadan.

Bugünlerde dershane tartışması var ya, iktidara yakin kalemlerin çoğunluğu bir anda eğitim uzmanı kesildi ve bu kurumların kapatılmasının yanlışlığını vurgulayanlara saldırıyorlar.

Cemaate yakın kalemlere Haçlı Ordusu'nun mensubu muamelesi yapılıyor. Bu tablo Türkiye'yi sadece anti-demokratik yapmakla kalmıyor, aşırı derecede sıkıcı hale getiriyor.

Sorun, ekonominin yüzde 50'sinin devletin elinde olduğu bir ülkede, devletle iş yapan girişimcinin medyaya sahip olmasından kaynaklanıyor. Bu tip işlere el atanlar, medyaya girmeleri için teşvik ediliyor.
Son örnek, Karamehmet'in el konulan Akşam gazetesi ve SkyTürk360 kanali. Herhalde Nihat Özdemir, Mehmet Cengiz ve Mehmet Nazif Günal'a 3'üncü havalimanı ihalesini kazanmalarının ardından bir vahiy inmedi. İhaleden sonra, medyaya girmeleri talimatı verildiği için bu kurumlara talip oldular. Ancak, batağın büyüklüğünü görünce geri çekilmek zorunda kaldılar.



Deneme