Turistik kıyılar CHP’ye, Diyarbakır DTP’ye emanet
AKP’nin düşen oylarını Saadet Partisi ve DTP topladı; CHP’ninkileri de MHP…
Medyanın seçim öncesi ve sonrası tutumlarını irdelerken, Türk basınının yayın politikası ile muhalefetin ya da hükümetinkini ayırmak imkansız değilse de çok zor.
Bu seçimlerden çıkan sonuç ise koskoca bir HİÇ…
Daha doğru bir ifadeyle, değişen hiçbir şey yok.
Hükümetin tokat yediği falan da yok…
Hem, AKP’nin tokat yemiş hali buysa, tüm dünyayı sallayan ekonomik kriz ortamını vatandaşın psikolojisini hiçe sayarak siyasi ve ticari ranta çeviren yayınlar, rejim tartışmaları ve yolsuzluk dosyaları olmayan, ekonominin güllük gülistanlık olduğu bir ortamdaki halini merak etmemek de mümkün değil.
Aslında AKP’ye ‘’tokat yedin,’’ diye zafer psikolojisi sergileyen ‘’muhalefet yandaşı’’ medya da bu tavırla ezikliğini ilan etmiş oluyor bir yerde.
Ne yani, yüzde yüz oy alması mı bekleniyordu AKP’nin; bu mudur muhalefetin başarısı?...
Sen milletin yoğun propogandalar sonucu ‘’öcü’’ korkusuyla, ‘’aman başımı örtmesinler ya da istediğim yerde istediğim vakitte içki içebileyim,’’ diye verdiği oylarla sadece kıyıları kurtar sonra da ‘’AKP tokat yedi,’’ de…
Ne AKP tokatı yedi, ne de biz bu lafları… Yaptıkları sadece milleti manipüle etmek ve kendilerini tatmin etmek….
Bu seçimden sonra AKP’den çok medyanın kendi içinde sağlam bir özeleştiri yapması lazım. Sadece Erdoğan’ın medyayla kavgayı bırakması değil, medyanın da Erdoğan’la dalaşmayı bırakması gerekiyor. Bıraksınlar ki ıvır zıvır konularla gündem belirleneceğine gerçekten eğilmemiz ve çözmemiz gereken sorunlar konuşulsun.
Görünen köy kılavuz istemez; şeriat ve laiklik kisvesi altında yürütülen yayın politikaları sonucunda ne AKP’nin oylarında ciddi bir azalış ne de CHP’nin oylarında yükseliş oldu….
Ama Güneydoğu’da DTP, CHP’yi ve diğer partileri neredeyse süpürdü sildi . AKP’nin DTP'nin tek rakibi olduğu ortaya çıktı.
Diyarbakır, Batman, Hakkari ve Van’da AKP’den sonra varlık gösteren tek partinin Saadet Partisi olması ise anlayabilene çok şey anlatıyor.
AKP’nin düşen oylarını Saadet Partisi ve DTP topladı; CHP’ninkileri de MHP… Durum bu kadar basit ve açık.
İllaki de ‘’tokat yeme’’ durumundan söz edeceksek, işe CHP’nin Güneydoğulu vatandaşlarımızdan yediği silleyle başlamalıyız... Kızarıklığı hem Baykal’ın hem de ‘’Ergenekon’’ namıyla ünlenen çetelerin gönüllü savunucularının suratından uzun yıllar gitmeyecek bir sille hem de…
Koskoca, büyük ve derin kampanyalar eşliğinde yapılan bir seçimden elimizde kala kala ‘’Güneydoğu hizmet değil, kimlik istiyor,’’ gibi garabet ve felaket bir cümle kaldı.
Sabaha kadar süren seçim maratonlarında o kanal senin bu kanal benim dolaşan konuklardan neredeyse hiçbiri Diyarbakır’dan gelen sonuçları, doğru dürüst ve on ikiden vuran bir isabetle değerlendiremedi. Çünkü hiçkimse bu kadarını beklemiyordu. Lafı oradan oraya dolaştırıp durdular, gargaradan öteye gitmeyen baştan savma analizlerle geçiştirdiler.
Oysa ki en çok tartışılması ve anlaşılması gereken konu buydu. Seçimlerden önce Türkiye’nin Başbakanı’na ‘’Diyarbakır’a gelme,’’ diyebilen Osman Baydemir’in aldığı yüzde 65’lik oyla bundan sonra neler diyeceğini ve necip medyamızın bu durum karşısındakini tutumunu ise izleyecek ve göreceğiz.
Bu arada en çok ve hararetle kutlanması gereken Belediye başkanları da arkasına hiçbir partiyi almayarak, seçimlere sadece kendi isimleriyle girip kazananlardır herhalde.
Dilek YARAŞ