Turgay Güler'den CHP'lileri kızdıracak yazı! Soruyu sorup cevabını da kendi verdi
FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmaları devam ederken Akşam yazarı Turgay Güler, CHP'lileri çok kızdıracak bir yazı kaleme aldı. CHP tarafından meselenin isteyerek sulandırıldığını söyleyen Güler, bugünkü CHP'nin kurumsal kimliği ile FETÖ'nün siyasi ayağı olduğunu iddia etti.
'Bugünkü CHP' tanımına dikkat çeken Akşam yazarı Turgay Güler, CHP'nin dünyanın en tehlikeli terör örgütüyle kol kola girdiğini iddia etti.
Durumun vahim olduğunu söyleyen Güler, "Allah bu devleti, bu ülkeyi, bu milleti ayakta tutmaya çalışanların yardımcısı olsun ne diyelim." diye yazdı.
Bugünkü CHP
FETÖ’nün siyasi ayağını tartışıyoruz şu sıralar. Maalesef ki bugünkü CHP ve yandaşları tarafından mesele bile isteye sulandırılıyor.
Kritik soru şu; bunu niçin yapıyorlar?
Yapıyorlar çünkü bugünkü CHP kurumsal kimliğiyle FETÖ’nün siyasi ayağı. Zihinleri bu gerçeklikten kaçırmak için mevzuyu sulandırmak, dikkatleri dağıtmak, başkasını suçlamak, yalanlar uydurmak işlerine geliyor. Taktiksel bir çaba anlayacağınız.
Peki, AK Parti içerisinde, MHP içerisinde siyasi ayak yok mu?
Tabii ki var! Ama onlar şahıs bazında sızmalar. Hâlâ kendilerini gizlemeyi başarmış olanlar. Elbet günün birinde onlar da ortaya çıkar.
O halde meseleyi biraz daha açalım.
‘Bugünkü CHP’ vurgusu önemli. Bunu anlamak için dünkü CHP’nin tanımını yapmak yeterli olur kanımca. Nedir o? Deniz Baykal’ın CHP’si. FETÖ’nün bir kaset kumpasıyla dağıttığı CHP.
Baykal, kendisine yönelik kumpasın ardından istifa etmek zorunda kaldı. Yerine de Kılıçdaroğlu getirildi.
İşte bugünkü dediğimiz CHP, Kılıçdaroğlu’nun kuruluş ilkelerinden kopardığı CHP.
‘Eski’ CHP’li Yılmaz Ateş’in ‘FETÖ’nün esir aldığı’ dediği CHP.
‘Eski’ CHP’li Birgül Ayman Güler’in ‘FETÖ’yle ittifak yapmakla’ suçladığı CHP.
‘Eski’ CHP’li Yıldıray Sapan’ın ‘Bu CHP’ye oy verirseniz FETÖ’ye vermiş olursunuz’ dediği CHP.
İşte bu CHP, dünyanın en tehlikeli terör örgütüyle, ajan ve casusluk örgütüyle kol kola girdi.
Ne mi yaptı?
MİT TIR’ları kumpasında birlikte hareket etti. 17/25 Aralık darbe girişiminin sözcülüğüne soyundu. 15 Temmuz’a tıpkı sümüklü FETO gibi ‘tiyatro’ dedi, ‘kontrollü’ dedi.
FETÖ terör ve casusluk örgütünü böylesine büyük yapan yayın organlarının, bankasının, şirketlerinin, okullarının, dershanelerinin kapatılmasına karşı çıktı. Milletvekillerini, yöneticilerini bu terör yuvaları önünde nöbete gönderdi.
Bunların hepsi Kılıçdaroğlu talimatıyla yapıldı.
Yine bugünkü CHP, PKK ile de dirsek temasına girdi.
Kılıçdaroğlu’nun vekilleri PKK’yla mücadeleye ‘savaş’ dedi. Kendisi o teröristlere ‘arkadaş’ dedi. Yetmedi o vekillerin bir kısmı terörist cenazelerine katıldı.
Dahası var, yerim dar.
Şüphesiz bu iki terör örgütünün yani FETÖ ve PKK’nın ortak hedefleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölüp parçalamak ve işgal etmek.
Bunu yapabilmek için her yolu da denediler; darbe girişimi dâhil.
Başaramadılar.
İşte bugünkü CHP’nin Baykal sonrası ortaya koyduğu çaba, maalesef ki bir nevi 5. kol faaliyeti gibi duruyor.
5. kol faaliyetinin güncellenmiş tarzıyla bir Truva atı gibi kaleyi içeriden çökertmeye çalışıyorlar.
Bugün CHP eliyle maruz bırakıldığımız kirli siyaset, yalan siyaseti, algı operasyonları işte bu 5. kol faaliyetinin bir sonucu.
Hülasa durumumuz çok vahim.
Allah bu devleti, bu ülkeyi, bu milleti ayakta tutmaya çalışanların yardımcısı olsun ne diyelim.