Tuna eski defterleri açtı Kılıç'a çaktı

Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın sözlerini eleştirmek için eski defterleri açtı.

Haşim Kılıç'ın bir zamanlar siyasi çizgi olarak yakın olduğu Salih Mirazbeyoğlu ve İBDA-C hareketini anımsatan Tuna, kendisinin de gençliğinde Kılıç'ın Ankara temsilcisi olduğu Gölge dergisinin bir okuru ve takipçisi olduğunu yazdı.

Tuna bununla da yetinmedi, Zaman yazarı Mümtazer Türköne, Hürriyet yazarı Taha Akyol, Sözcü yazarı Emin Çölaşan ve Zaman Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'ya da yüklendi.

Ancak bu dört köşe yazarı içinde en sert eleştiriyi de ismini anmayıp baş harflerini verdiği Mümtazer Türköne için yaptı. Tuna, Türköne'ye ülkücü geçmişine atıf yaparak 'postmodern faşist' yakıştırması yaptı.

İşte Tuna'nın köşesindeki o yazıdan çarpıcı bir bölüm:

GÖLGE DERGİSİ ANKARA TEMSİLCİSİ OLDUĞU DÖNEMKİ ÇİZGİSİ...

Haşim Bey, 'Milli Görüş gömleğini çıkardık' sözüne 'eleştirel' bir şekilde atıfta bulunuyor, Milli Görüş'ün bidayetinden beri iflah olmaz düşmanı CHP'den alkış alıyor.

Ayrıca, AYM Başkanı, 'gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olmayız' dediğine göre, Salih Mirzabeyoğlu'nun çıkardığı Gölge Dergisinin Ankara temsilcisi olduğu dönemdeki çizgisini koruyor herhalde.

BEN DE O DERGİNİN...

Şayet böyle olsaydı tabiri caizse 'nostaljik bir ünsiyet' kurardım

Zira, ben de lise talebesiyken Gölge'nin Trabzon'daki temsilciliğinden çıkmazdım.

Son derece kaliteli bir dergiydi.

Hele hele, değerli karikatürist Yalçın Turgut'un desenleriyle görsel şölene dönüştürdüğü Mirzabeyoğlu'nun 'Aydınlık savaşçıları- Moro Destanı' şiirlerini sabırla beklerdik.

ŞU DİZELER BELKİ EZBERİNDEDİR

Şu dizeler belki Haşim Bey'in de ezberindedir: 'Kurtuluş Savaşıyla kurtardıklarımız / birlik oldu birlikte savaştıklarımızla /- bedeli ihanet oldu kanımızın- / kara bir bulut gibi / kapkara düşünceyle / -kiralık düşünceleriyle- / 'giydiler çıkardıkları çizmeleri' / emperyalistlerin. / - efendi olma hevesiyle / silahları bize döndü ...'

O değil de, Haşim Bey söz konusu çizgisini sürdürmüş olsaydı 'postmodern faşist' M.T veya Taha Akyol gibilerden alkış alamazdı.

O FASLI AÇMAYAYDI İYİYDİ

Uzun lafın kısası, 'gömlek değiştirme' faslını açmayaydı iyiydi.

Mahut konuşmasında 'idari tasarruf' kapsamındaki tayinlere laf söyleyecek kadar yürütmeye, 'siyasal amaçları gerçekleştirmek düşüncesiyle yazılı hukuk kurallarında çok sık aralıklarla yapılan değişiklikler' ifadesiyle yasamaya, paralelin ne olduğunu dikte etmekle de siyasete müdahale etmeseydi Emin Çölaşan'ın Sözcü'sünden Dumanlı'nın Zaman'ına kadar da iltifat görmezdi.