Tufan Türenç arıların hücumuna uğradı!
Telaş dolu, çirkin bir yayındı. TRT gibi köklü bir kuruma hiç yakışmayan bir düzeydeydi. Şunu dediler:
ADNAN BERK OKAN
Bugünkü yazısına "Galiba arı kovanına fena çomak soktuk" başlığını atmış Tufan Türenç.
Neden mi?..
TRT'yi eleştirince ne eşi kaldı ne akrabayı taallukatı da ondan...
TRT'yi tenkit eden makalesinin yayımlandığı gün hücum eden büyük ve küçük şahinlerdi ama bugün yazdıklarından arı kovanını çomakladığını öğrendik...
Bu güzel ülkenin güzel ama beceriksiz bürokratları işte böyledirler...
Milyonlarca TV izleyicisinin gözleri önünde taca attıkları top için hakeme "valla billa benden çıkmadı" diye yemin eden genç futbolcular gibidirler...
İzleyiciler delikanlıyı nasıl, "ulan kerata tribünler görmediyse biz gördük, bal gibi de senden çıktı" diyerek gıyabında eleştirirlerse, "TRT'de bir tane bile hükümet yanlısı köşe yazarı program yapmıyor" diyen TRT genel müdürünü de aynen öyle kınıyor izleyiciler...
"Zekâmızla alay etme kerata!.. TRT'te program yapanlar içinde hükümet muhalifi bir kişi göster de azı dişimizi kıralım!"
Ve gelelim Tufan Türenç'e...
Her ne kadar hükümet ve bürokrasi ağzıyla kuş tutsa "bravo" demeye niyeti olmayanlardansa da; biliriz, asla bir Mustafa Mutlu, bir Emin Çölaşan, bir Ruhat Mengi değildir...
İnsaflıdır...
Ölçüyü kaçırmaz...
Belden aşağı dalmaz...
Kimsenin onuruyla oynamaz...
Müfteri değildir...
Yanılır ama yanlış yapmaz...
Hâsılı...
TRT'nin kendisine karşı takındığı hasmane tavrı hak etmemiştir...
Hele eşi üzerinden vurulması konusunda fazlasıyla "mağdur"dur...
TRT'yi tenkit eden Pınar Türenç değil, Tufan Türenç'tir...
TRT Genel Müdürü Türenç ailesine yapılan hakaretler yüzünden hem Pınar Hanım'dan ve hem de Tufan Türenç'ten "özür" dilemelidir...
Dilemezse ne olur?..
TRT Genel Müdürlüğü babasının malı değildir...
Her makam, mevki ve hatta servet gibi TRT genel müdürlüğü koltuğu da bâki değildir...
"Müstafi" ya da "emekli" olduğu gün, sevgili İbrahim Şahin'in medya dünyasında yüzüne bakamayacağı kimse olmamalıdır...
Benden ona bir "eski" ağabey tavsiyesi...
Çünkü mağdur ettiği kişi (hükümete yönelik eleştirilerinin belki de hepsinde haksız bulsam da) medyamızın sayısı çok azalmış "adam gibi adamlarından biridir" Tufan Türenç...
[email protected]
Bugünkü yazısına "Galiba arı kovanına fena çomak soktuk" başlığını atmış Tufan Türenç.
Neden mi?..
Galiba arı kovanına fena çomak soktuk |
PAZARTESİ günkü yazımda TRT’ye şu eleştirileri yöneltmiştim: 1- TRT’deki kadrolaşma. 2- İktidarı destekleyen köşe yazarlarına program yaptırılması. Bunlara yüksek maaşlar ödendiği iddiaları. 3- TRT’nin taraflı yayın yapması, iktidarın sesi haline gelmesi. 4- Bu nedenle Yüksek Seçim Kurulu tarafından “TRT diğer radyo ve televizyonlara örnek olmalı, tarafsızlığa özen gösterilmeli, aksi halde yasal işlem başlatılır” diye uyarılması. 5- Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın yöneticiler hakkında referandumla ilgili taraflı yayın yaptıkları iddiasıyla soruşturması açması. Yazdıklarım bunlar. Bunların hepsi de gerçek. Tek bir yanlış var. O da bir yazım hatasından kaynaklanıyor. TRT’nin yıllık bütçesi 1 trilyon lira çıkmış. 1 milyar lira olacaktı. * * * Yazımın çıktığı günün akşamı haber programı içinde ayrı bir bölüm olarak dakikalarca süren bir yayın yapıldı ve bana yanıt verildi. Telaş dolu, çirkin bir yayındı. TRT gibi köklü bir kuruma hiç yakışmayan bir düzeydeydi. Şunu dediler: Tufan Türenç'in makalesinin tamamını |
TRT'yi eleştirince ne eşi kaldı ne akrabayı taallukatı da ondan...
TRT'yi tenkit eden makalesinin yayımlandığı gün hücum eden büyük ve küçük şahinlerdi ama bugün yazdıklarından arı kovanını çomakladığını öğrendik...
Bu güzel ülkenin güzel ama beceriksiz bürokratları işte böyledirler...
Milyonlarca TV izleyicisinin gözleri önünde taca attıkları top için hakeme "valla billa benden çıkmadı" diye yemin eden genç futbolcular gibidirler...
İzleyiciler delikanlıyı nasıl, "ulan kerata tribünler görmediyse biz gördük, bal gibi de senden çıktı" diyerek gıyabında eleştirirlerse, "TRT'de bir tane bile hükümet yanlısı köşe yazarı program yapmıyor" diyen TRT genel müdürünü de aynen öyle kınıyor izleyiciler...
"Zekâmızla alay etme kerata!.. TRT'te program yapanlar içinde hükümet muhalifi bir kişi göster de azı dişimizi kıralım!"
Ve gelelim Tufan Türenç'e...
Her ne kadar hükümet ve bürokrasi ağzıyla kuş tutsa "bravo" demeye niyeti olmayanlardansa da; biliriz, asla bir Mustafa Mutlu, bir Emin Çölaşan, bir Ruhat Mengi değildir...
İnsaflıdır...
Ölçüyü kaçırmaz...
Belden aşağı dalmaz...
Kimsenin onuruyla oynamaz...
Müfteri değildir...
Yanılır ama yanlış yapmaz...
Hâsılı...
TRT'nin kendisine karşı takındığı hasmane tavrı hak etmemiştir...
Hele eşi üzerinden vurulması konusunda fazlasıyla "mağdur"dur...
TRT'yi tenkit eden Pınar Türenç değil, Tufan Türenç'tir...
TRT Genel Müdürü Türenç ailesine yapılan hakaretler yüzünden hem Pınar Hanım'dan ve hem de Tufan Türenç'ten "özür" dilemelidir...
Dilemezse ne olur?..
TRT Genel Müdürlüğü babasının malı değildir...
Her makam, mevki ve hatta servet gibi TRT genel müdürlüğü koltuğu da bâki değildir...
"Müstafi" ya da "emekli" olduğu gün, sevgili İbrahim Şahin'in medya dünyasında yüzüne bakamayacağı kimse olmamalıdır...
Benden ona bir "eski" ağabey tavsiyesi...
Çünkü mağdur ettiği kişi (hükümete yönelik eleştirilerinin belki de hepsinde haksız bulsam da) medyamızın sayısı çok azalmış "adam gibi adamlarından biridir" Tufan Türenç...
[email protected]