TRT Türk macerası nasıl başladı?
BBC ve El Cezire İngilizce'ye rakip olma iddiasındaki TRT Türk'ün Genel Yayın Yönetmeni Ümit Sezgin, TRT'nin yeni kanalını anlattı;
Birbiri ardına yeni ve ses getiren kanalları yayına sokan TRT, bu kez 'BBC' ve 'El Cezire İngilizce'ye rakip olacak 'TRT Türk'le gündemde. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'anchorman'liğiyle açılışı yapılan kanalda heyecan dorukta. TRT'nin kadrolu muhabirlerinin yanı sıra özel sektörden televizyoncuları buluşturan, dünya genelinde 20 büro kuran kanal, kapılarını ilk kez AKŞAM'a açtı.
Uzun yıllar yazılı basında ve NTV'de çalışan deneyimli gazeteci, kanalın Genel Yayın Yönetmeni Ümit Sezgin, 'TRT Türk'ü anlattı:
TRT Türk macerası nasıl başladı?
Genel Müdür İbrahim Şahin'in bir yemekte projeyi bana anlatmasıyla başladı. İbrahim Bey, 'TRT'nin mutlaka yurtdışında etkinliği olan bir haber kanalı olması gerekiyor' dedi. Sonra projeye kafa yormaya başladık. Yıllardır yurtdışındaki uluslararası televizyon, haber ajanslarını görür ve imreniriz. Dünyada ne oluyorsa uluslararası medya kaynaklarından takip ediyoruz. Ama ister istemez onların bakış açısına kayıyorsunuz. Son Irak savaşında 'CNN' ve 'BBC' koalisyon güçlerinin doğrultusunda yayın yaparken 'El Cezire' ortaya çıktı ve savaşın bambaşka bir yüzünü gördük. Bir de uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye'den yaptığı haberlerde genel olarak terör ve cinayet gibi sevimsiz olaylara yer veriliyor. Özellikle Avrupa basınına terör örgütü yanlısı haberler gidiyor. İşte bu iki ihtiyaçtan TRT Türk doğdu.
Kamuya ait bir kanala gelirken gözünüz korkmadı mı?
Gözüm korkmadı, heyecanlandım. Bu heyecana, işin zevkine kapılıp çok fazla düşünmedim açıkçası. Bu boyutta bir iş her gazetecinin düşlediği bir şey. Bunu baştan kuruyor olmak ise ayrı bir keyif. Daha önce ben iki dergi ve iki kanalın kuruluşunda da bulundum. Galiba adrenali seviyorum.
BİZDE 'GÜNAYDIN' YOK
TRT INT'in başarılı olduğu söylenemez. Değişen ne olacak?
Biz uluslararası haber ve kültür kanalıyız diyoruz. Ancak INT'in formatı farklıydı. 24 saat canlı yayın yapıyoruz. Her gün 4 ana haber ve saat başı haber bültenimiz var. Hepsi canlı. Gece saat 03.00'te bile ana haber bülteni var çünkü bizim temel hedefimiz 'referans' kanal olmak. Bölgede bir şey olduğunda insanların uzaktan kumandayı alıp, 'Burada vardır' diyecekleri uluslararası bir kanal hedefliyoruz.
DÜNYAYI TÜRKÇE İZLEYİN
Ancak yayın Türkçe, sıkıntı olmaz mı?
Hayır yaratmayacak. Dünyada yaklaşık 250 milyon kişinin Türkçe ve lehçelerini konuştuğu var sayılıyor. Öncelik bu insanları buluşturmak. Bundan sonraki adım ise uluslararası geçerliliği daha yaygın olan bir dile dönmektir ki o da İngilizce. 1 ya da 2 yıl sonra TRT Türk'ün yanı sıra İngilizce yeni bir kanal oluşturmak hedefimiz.
Seçerken ismin akılda kalıcılığı mı öne çıktı?
Hedeflerimiz nedeniyle seçilmiş bir isim. Temel sloganımız 'Dünyayı Türkçe izleyin'. Buradaki Türkçe yalnız lisan anlamında değil. Türk gibi, Türkçe, Türkiye'nin bakış açısıyla izleyin. Bu etnik köken anlamında değil. Bu sloganı her yerde kullanıyoruz.
TRT Şeş ardından TRT Türk.. İsim sıkıntı yarattı mı ?
Hayır. Arapça kanalımız da yolda. TRT Şeş'e nazire olarak TRT Türk ismi konulmuş değil. TRT Türk ismi vardı aslında. Orta Asya ülkelerinden izlenen bir kanaldı. O şimdi Avaz oldu. Yani TRT Türk, TRT Şeş'ten önce vardı.
KİMSE EVE GİTMEK İSTEMİYOR
Yayına başlayalı bir hafta bile olmadı... Heyecan nasıl?
Hepimiz çok heyecanlı ve yorgunuz. 3 vardiya çalışıyoruz ama şu anda kimse eve gitmek istemiyor. Kimse buradan ayrılmıyor. Editörleri eve zorla gönderiyorum. Ekibin yarısından fazlası uzun zamandır TRT'de çalışan arkadaşlarımız, kalanı dışardan gelen arkadaşlar. İnanılmaz bir uyum sağlandı. Sıkıntı olabilir deniliyordu. İtiraf etmem gerekir ki benim de kafamın arkasında 'Olur mu?' endişesi vardı. Ama ekibimiz müthiş bir uyum gösterdi. Bunda saha koordinatörümüz Muharrem Sevil'in çok büyük emeği var. Zafer Ergin gibi deneyimli arkadaşlarımız en genç spikerlerden bile çok çalışıyor.