MEDYA KÖŞESİ

'Toprağın altında Türk ya da Kürt olmak farkeder mi?'

Anadilinde savunma, anadilinde eğitim tamam da anadili gözetmeden kırıp geçiren yoksulluk, açlık; anadili ayırmadan soğuklarda inleten evsizlik, itilmişlik, dışlanmışlık daha mı az önemlidir?..

'Toprağın altında Türk ya da Kürt olmak farkeder mi?'
GAZETECİLER.COM - Cumhuriyet yazarı Mustafa Sönmez, köşesinden Kürt sorunu ve Türkiye'nin ekonomik durumu hakkında ağır bir yazı kaleme aldı. "Adaletsizlik anadilinden önce, üretimin içinde, sınıfsal farktan başlıyor." diyen Sönmez, "daha fazla kâr hırsından yitip gidenlerin Türk ya da Kürt olmalarının bir anlamı var mı kara toprağın altında?" diye sordu.

İşte Sönmez'in bugünkü yazısından çarpıcı bir bölüm:

ADALETSİZLİK SINIFSAL FARKTAN BAŞLIYOR

“Ölüm adildir / Aynı haşmetle vurur / Şahı, fakiri” diyen Acem şairine itiraz eder Nâzım; “Ölümün adil olması için / Hayatın adil olması lazım” diye…  Adaletsizlik anadilinden önce, üretimin içinde, sınıfsal farktan başlıyor.

“Kürt sorunu yoktur” zırvası, bu ülkeye 30 yılda binlerce cana mal oldu. Farkında mısınız, binlerce can da anadili seçmeyen yüzde 1’in sömürü çarkında yitip gitti ve hâlâ gidiyor. Daha dün, Gaziantep’te bir galvaniz fabrikasında 2’si Suriye uyruklu 7 işçi yaşamını yitirdi, 7 işçi de yaralandı.

KARA TOPRAĞIN ALTINDA TÜRK YA DA KÜRT OLMANIN FARKI VAR MI?

Türk, Kürt, Arap ayırmadan, iş cinayetlerinde yüzlerce hayat kaybediliyor her yıl. Dağda hayatını kaybedenler kadar yürek dağlayan bir kıyımdır bu.

Madenlerde, inşaatlarda, tersanelerde tedbirsizlikten, ihmalden, daha fazla kâr hırsından yitip gidenlerin Türk ya da Kürt olmalarının bir anlamı var mı kara toprağın altında?

HER YIL KAYITLI 1000 İŞÇİ ÖLÜYOR YA KAYITSIZLAR

2008’de 886 kişiydi ölenler, sonra her yıl arttı sayıları. 2009’da 1.171, 2010’da 1.454, 2011’de 1.711’e çıktı. Hem de üç on paralık, kahrolası bir asgari ücret için. Bunlar, SGK’li, kayıtlı ölenlerin sayısı… Ya kaçak çalıştırılanlar? Her 10 kayıtlı işçiye karşılık 4 kayıtsız, yani kaçak çalıştırılan var…

Yokluk, yoksulluktan, eğitimsizlikten en pis işlere, en insafsız ücret karşılığı boyun eğen ama sigortası yapılmayan güvencesiz Kürt işçilerinden, yoksul Türk, Arap, Boşnak, Ermeni, Rumen, Gürcü işçilerden, kayda kuyda girmeden, kim bilir kaçı ölüp gitti, kaçı iş göremez duruma geldi, kaçı meslek hastalığından ziyan olup göçtü… Bilen var mı?

CHP, BDP NEDEN SÖMÜRÜ DÜZENİ İÇİN BİR TEK LAF ETMEZ

Peki neden sabah akşam, Türklük ve Kürtlük kimliği üstüne estirilen fırtınanın onda biri, sınıfsal olan için, Türk ve Kürt yoksulların iş, aş derdi, yoksulluktan kaynaklanan faşizan güdülmeleri için değil? Neden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, BDP’li eşbaşkanların konuşmalarında Türk ve Kürt proleterlerinin kahreden işsizliği, çaresizliği, güvencesizliği, inşaatlarda, madenlerde pisi pisine ölümlerine neden olan yüzde yarımların sömürü düzenlerine bir eleştiri, bir isyan duymayız? Neden?

Anadilinde savunma, anadilinde eğitim tamam da anadili gözetmeden kırıp geçiren yoksulluk, açlık; anadili ayırmadan soğuklarda inleten evsizlik, itilmişlik, dışlanmışlık daha mı az önemlidir?..