Toplu ölümler başlayacak...
Son zamanlarda Habertürk ekranlarında bitki uzmanlarını görüyoruz... 'Organik olmayan meyve sebze öldürür' diyorlar ama...
“HABERTÜRK” ekranında (Saba Tümer’de) rastladım ona:
Adı: Ahmet Maranki…
Profesörmüş…
“Organik olmayan sebze meyveler öldürür” diyor…
Bir başkasını da yine aynı ekranda (Ayşe Özgün’ün konuğuydu) tanıdım…
Onun da akademik unvanı var…
O da profesör…
Adı, İbrahim Adnan Saraçoğlu…
O da birincisi ile aynı şeyleri söylüyor…
Birincisi tütün eksperliğinden gelme…
İkincisi ise kimyager…
İkisi de “Alternatif Tıp” uzmanıymış…
İkisi de “Genetik Tarım Karşıtı”…
Haliyle “Organik Tarım” yandaşı…
Onları dinlerken yine HABERTÜRK ekranlarında yayımlanan bir başka “Alternatif Tıp” programını hatırlıyorum…
Eski başbakanlarımızdan birinin eşi anlatıyordu…
Meğer sağlıklı yaşamın yolu, otlardan geçiyormuş…
Eski başbakan ve alternatif tıp uzmanı olduğunu söyleyen eşi, sıhhatli görünümlerini işte o otlara borçluymuşlar…
İkisinin de küresel fonlarla ilişkilerini bilmesem ben de yutacaktım hani…
Değerli okur…
Buraya kadar olan kısım aslında bu sitenin konusu dışında ama…
Bir şey dikkatinizi çekmiştir…
Alternatif tıbbı öven programların tümü, HABERTÜRK ekranlarında yayınlanıyor…
Acaba neden?..
Ve…
Alternatif İslâm…
O hangi kanalda?..
O da yine HABERTÜRK’te…
Örneğin Prof. Yaşar Nuri Öztürk...
Neredeyse “Nöbetçi Programcı” gibi…
Ne zaman ekran başına geçsem ve uzaktan kumanda aleti HABERTÜRK’e gelse Öztürk Hoca ile karşılaşıyorum…
“Ben içmem ama Ebu Hanefi sarhoş olmamak kaydıyla şarap dışındaki diğer alkollü içeceklerin dinen yasak olmadığını söylüyor” diyor…
Yani…
“Sarhoş olmadığınız sürece için içebileceğiniz kadar”…
Aman ha…
“İçin dediysek, şarap için demedik… Rakı için, votka için, bira için falan”…
Yani…
“Ölümü satın alıp bir taraftan rakı sanayicilerini zengin ederken, diğer yandan da prim ödediğiniz sosyal güvenlik kurumlarını sevindiriniz”…
Şimdiii…
Bunlara bir de haber ekleyelim:
“ ABD Başkanı Barack Obama, sağlık reformuyla gelecek 10 yılda 2 trilyon dolar tasarruf etmeyi planlıyor. Obama, ‘Yıllardır gittiğimiz tehlikeli yolda devam edemeyiz’ dedi…….. Sağlık hizmetleri temsilcileri de sektördeki maliyet büyümesini dizginlemek ve gelecek 10 yıl içinde yaklaşık 2 trilyon dolar tasarruf etme konusunda Barack Obama’ya yardımcı olmak için güvence verdi….”
Ve birkaç gün sonra “Domuz Gribi” vakası çıkmasın mı?..
Hadi buna bir de bizim “Tam Gün Yasası”nı ilâve edelim…
Ve…
22 Temmuz seçimleri öncesi kolaylaştırılan ilâç alımlarının giderek zorlaştırıldığını; “muadil ilâç” diye bir saçmalığın yumurtlandığını söyleyelim…
Nedir “muadil ilâç”?..
Sözüm ona orijinal ilâç ile aynı terkipte ama ondan çok daha ucuz…
Ottan yapılıyor olmalı ki o kadar ucuz…
Eğer sigortalı hasta orijinal ilâçta ısrar ederse, aradaki farkı cebinden ödeyecek…
Fukara hasta o farkı ödeyebilir mi?..
İmkânsız…
Ama varlıklılar öder…
Fazla uzatmadan bağlayayım…
Obama’nın makyajı dökülmeye başladı ama medya makyaj üstüne makyaj çekiyor çikolata renkli Başkan’a…
Adam, “Sağlık hizmetlerini 2 trilyon Dolar keseceğim” diyor alkışlanıyor…
Bu 2 trilyon Dolar nereden kesilecek?..
Fukara Amerikalılardan…
Ne demek mi bu?..
“Ölün” demek…
Neden?..
Çünkü ilâç sektöründeki gelişmeler ortalama insan ömrünü uzattı…
Bu ise sosyal güvenlik kurumlarını felç etti…
Sosyal Güvenlik kurumlarının fonları nerede yatıyordu?..
Küresel finans şirketlerinde…
Ne oldu o fonlara?..
Battılar…
O halde, o fonları oluşturan primleri ödeyen sigortalılar bir an önce ölmeliler…
İşte şimdi bize geliyorum…
(Nedense hep HABERTÜRK)
Kitleleri en kolay etkileyen bir din adamı…
Bir ot uzmanı…
Ve bir devıcık vıcık “Halk Dalkavukluğu kokan kökten Laikçi bir hanımefendi…
Aynı programda buluşmuşlar:
“İlâç içmeyin, hormonlu sebze meyvelere elinizi sürmeyin, ot veya organik sebze, meyve bulup yiyin” diyorlar…
Dediklerini de Kuran’dan ayetlerle destekliyorlar…
Yani…
“Domates kötü… Biber kaka… Patlıcan cööö… Zeytin hormonlu… Bunları yemeyin… Ama organik olanlarını bulabiliyorsanız tıkının”…
Hooopppp beyler!...
Dur bir dakika hanımefendi…
Ne yaptığınızın farkında mısınız siz?..
Eğer genetik tarım biterse organik domatesin kilosunun kaça fırlayacağını biliyor musunuz?..
Ya patlıcan ve biberin?..
Zeytinin…
İncirin…
Üzümün…
Kayısının…
Elmanın…
Armudun…
İlle de fındığın…
Ve de buğdayın…
Bilmiyorsanız ben söyleyeyim…
Birçoğunun kilosunu satın almak için bir aylık asgari ücret yetmeyecektir…
Buna bir de “Tam Gün Yasası” ile kamu hastanelerinden kaçacak doktorları eklemleyin…
“Muadil İlâç”larla daha da hastalanacak hastaları altına yazın…
Meyvenin, sebzenin yanından geçemeyecek asgari ücretli ya da ortalama ücretli vatandaşları tepeleme yükleyin…
Ve milyonlarca zavallı fukaranın toplu ölümlerini bekleyin…
Uzatmayayım:
HABERTÜRK yönetimi ve program yapımcıları belki farkında değiller ama sosyal güvenlik fonları ve gelecekte “Organik Tarım Yapmayı Planlayan” birileri tarafından kullanılıyorlar…
Eğer genetik tarım biter…
Organik olmayan sebze meyvelerin tüketilmesi yasaklanır…
Muadil ilâç şart koşulur…
Tam gün yasası çıkarılırsa, milyonlarca fukara Türk ölür…
Dikkat!..
8-10 milyonluk bir Türkiye amaçlayanların oyununa getiriliyorsunuz…
Benden uyarması…
Adnan Berk Okan