Televizyoncu medikal estetik doktoru Seran Göçer: Ne istediğimizi bilmiyoruz!

Başarılı bir hekim, eski model ve televizyoncu, on parmağında on marifet bir kadın Seran Göçer. Medikal estetik söz konusu olduğunda da aranan isimlerin başında geliyor. Sayım Çınar, sağlıkla ilişkimizi, hekimlik algısını konuştu Göçer'le.

Seran Göçer ismini sık sık duyuyorum. İnsanların sağlığı için çalışıyorsunuz, güzellik de devamında geliyor. Medikal estetik ne anlama geliyor? Siz nereye koyuyorsunuz kendinizi?

Hastalarının sağlığı için uğraşmak doktorun temel görevi. Uzmanlığım medikal estetik alanında ama hastanın bize nasıl geldiğinin önemi yok, doktor olarak sağlıklı olup olmadığını irdeliyoruz ilk önce. Sağlık ve güzellik bir bütün. Sağlıklı olmayan  kişinin yüzü sarıdır, kilosu normal sınırlarda değildir. Ruh ve beden sağlığın yerindeyse güzelsindir. Kendimi nereye oturttuğuma gelince. sağlığı ve ondan sonra devamında gelen güzelliği önemsiyorum.

Yaptığınız işte tecrübeli olmayan isimler var. Sizin hikayeniz nedir?

Annem babam farklı bir görüşte olduğu halde, ben doktor olmak istedim. Fakülteyi bitirdiğimde hangi konuda doktorluk yapacağımı bilmiyordum. Fakülte yıllarımda modellik yaptım .Fakülteden mezun olunca Siirt'e gittim ancak sonrasında İstanbul'a dönme şansım oldu Dönüş sonrası televizyonculuk yaptım.  Başlangıcım Türker İnanoğlu na ait olan Süper Kanal da oldu.Fakülte yıllarımda yarışmalara katılmıştım. Best Model 1993'de 4. oldum. 1994Türkiye güzellik yarışmasında ilk 10'daydım. Bu yarışmalar sırasında tv dünyası ile tanışmıştım ancak kendimi sunucu olarak yeterli bulmuyordum.İstanbula dönünce ,tv ile beraber Can Gürzap'ın Spikerlik Sunuculuk Kursu olan Dialog isimli  kursunu bitirdim. Türvak ve Diyalog vardı o zamanlar sunuculuk eğitimi için. Sonrasında tv de sunuculuk alanında  yıllar geçti.Hatta   Medikal Channel da son 8 ayda yöneticilik de yaptım. Sonradan doktorluğa geri döndüm, Dr. İsmail Ağar sayesinde medikal estetiği keşfettim. Beni yönlendirdi Fransa'ya gittim, Fransız Mezoterapi Derneğinin mezoterapi kurslarına gittim ve  dönüşde ilk muayenehanemi açtım. 2003 yılında gelen bir teklif üzerine Memorial Şişli Hastanesinde  Estetik Merkezini kurdum ve çalıştım  tam 12 yıl sürdü. Şimdi de aynı heyecanla kendi adımla açtığım nişantaşındaki kliniğimde  devam ediyorum.

Ruh sağlıkları nasıl gelenlerin, hastalarınızın?

Kaygılı olabiliyorlar. Zaten estetik kaygıyla geleni bir tartmak gerekiyor. İhtiyacı olmayan şeyi isteyebiliyor hasta. Doktorun o anda doğru  yönlendirmesi gerek. 30'lu yaşlarında bir hanım mesela, terk edilmiş, bir şey yaptırmak istiyor. Kendini daha güzel görmek istiyor. Bu aşk acısını bunun çözmeyeceğini anlatmak gerekiyor. Şimdi git düşün sonra gel diyorum. Kendini ve istediğini  bilen insanlar gelince keyifle yapıyoruz işimizi.

"İNSANLAR DİKKAT ÇEKMEK İSTER, GÜZEL GÖRÜNMEK İSTER"

Aklınızda kalan ilginç öyküler var mı?

Meral'i anlatabilirim. Gizli bir hikaye de değil. Meral bizim baştan yarattığımız hastamızdı. Gebze'de yaşıyordu. Evli iki çocuğu vardı, 37 yaşındaydı. Gençti ama hayat onu erken yıpratmıştı. 3 arkadaş ele aldık onu. Bir gün geldi yine Meral, son derece heyecanlı. Gelirken bir bey yaklaşıp bana çok güzel olduğumu söyledi dedi. Şu ana kadar kimse bana bakmazdı dedi. Bu çok etkileyici bir öykü. Hem utanmış hem gururlu. İnsanlar dikkat çekmek ister, güzel görünmek ister.

Güzelliğin bir parçası da medikal estetiğe başvurmak da. Kendinizi nasıl işe odaklıyorsunuz?

Her şeyi unutuyorum. Konuşurken, operasyon yaparken her şeyi unutuyorum, empati kuruyorum. Yargılamayı bırakmalıyız birbirimizi. Önce yargılamadan karşındakini dinlemek, aurasını duygusunu anlamak gerekiyor. Bir de şöyle bir şey var. Türkiye'deki sıkıntı: kendimize değer vermiyoruz. Paraya çok takılıyoruz.

"YÜZ TEDAVİLERİ, GENÇLEŞTİRMELER DAHA ÖN PLANDA"

Daha çok ne talep ediliyor?

Yediğinden içtiğinden kilosundan her şeyle ilgileniyoruz. Özellikle ağırlıklı çalıştığımız bazı şeyler oluyor tabii. 2000 senesinde mezoterapi ile başladım. Belli bir bölgeyi tedavi etmek, yağları yakmak. Akapunktur devamında, ardından yüz tedavileri. Son 4 senedir yüz tedavisindeki hastalarım geçti kilo için gelenleri. Doğalcı ve özenliyim, doğal istemeyenler bana gelmez. Zayıflama hastaları diyetisten arkadaşlara kaydı. Yüz tedavileri, gençleştirmeler daha ön planda.

Mide küçültme ameliyatları çok fazlalaştı. Nasıl bakıyorsunuz bu artışa?

Mide küçültme ameliyatına karşı olamam bir hekim olarak. Ama herkese de yapılmaz. Her kilolu insana yaparsanız olmaz. Çok ağır bir ameliyat. Riskleri çok fazla. Mecburdur, hekim doğru karar verir, yapar.

Ameliyat olmayan tarafta neler oluyor?

İnternette satılan ilaçlara, sıvılara tamamen karşıyım. İştahını kesiyorsa çok büyük yan etkisi vardır. Ağır zarar verir. Eczaneden reçete edilen ilaçlar yasaklandı. Ağır depresyona yol açtığı anlaşıldı. Legal olmayan çok var. Akapunktur ön planda. 5000 yıllık bir durum akapunktur.

Sağlık köşe yazarları çok ilgi çekiyor. Mehmet Öz, Osman Müftüoğlu gibi, bazı bitkileri, yiyecekleri öne çıkarıyorlar. Sizin de savunduğunuz bitkiler var mı?

Önce doğru beslenme programı yapmak gerekiyor. Sonra ilaca geçmek gerekiyor. Her zaman çok dürüst bulmuyorum bu tarz öneri ve yazıları. Tek başına bir şey pompalamak, ertesi hafta başka şey yazmak doğru gelmiyor bana. Herkese, her bedene göre başka bir şey vardır.

Günlük gazetelerde çok görüyoruz bu sayfaları.

Çok yanlış bulabiliyorum kimi zaman. Güzel bilgiler oluyor ama kimi zaman hatalar oluyor. Doktor tercüme etmezse yabancı bir makaleyi hatalar olabiliyor.

"KARATAY'IN DOĞRU TESPİTLERİ VAR AMA FAZLA MAGAZİNSEL BİR FİGÜR"

Sağlık kitapları da okuyorsunuz. Canan Karatay'ın önerilerini nasıl buluyorsunuz?

Karatay'ın ilginç ve doğru tespitleri var. Ama fazla magazinsel bir figür oldu. Doğru şeyler söyledi. Yumurta hiçbir zaman kolestrolü yükseltmedi ama insanlar düşmandı. Doğru söyleyince basın seni görmüyor, abartınca görüyor. Abartılı açıklamalar yaptı bence. Ama pek çok şeyi de  doğru söyledi. Alkali diyeti de önemsiyorum.

Estetik konusuna geri dönelim. Saç ekimi var mı?

Evet hastanede yapıyoruz.

Erkek hastalarımız çoğaldı son dönemde. %50 erkek geliyor. Kadın hastalar daha zor. Kadınlar zor memnun oluyor. Ne istediğimizi her zaman bilmeyebiliyoruz. Erkeklerse daha kolay. Üst düzey yöneticiler daha iyi biliyor kendini. Botox dolgu zayıflama bölgesel kilo...

Zor kişiliklerle nasıl başa çıkıyorsunuz?

Herkese özel bir durum var. Başa çıkamadığım anlar da oluyor. Söyledikleri şeyleri kendi üzerime almıyorum. İçinde bulunduğu durumu anlamaya çalışıyorum. Hakaret bile duysam üstüme almam.

Televizyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Televizyondaki sağlık programları çok zordu eskiden, RTÜK mecbur bıraktığı için yapılırdı. Şimdi daha iyi durumda geçmişe göre. Ama bu seferde para kazanma amacıyla yapılma şeklini aldı. Geçtiğimiz yıllara göre daha iyi durumdayız  daha çok program yapılıyor , çünkü bu sektörden para kazanma öğrenildi.

Bilinçlendirmeye çok ihtiyaç var. televizyonlarda insan sağlığına dair programlar az.

Mutlaka sponsor bulmak zorundasın bir kere. Devlet elinden geleni yapsa da ülke İstanbul'la sınırlı değil. Kültürel, siyasi birçok tarafı var.

"MUSTAFA KOÇ'UN ÖLÜMÜ BENİ ŞOK ETTİ"

Mustafa Koç'un ölümü çok üzdü herkesi. Genç yaşta vefat etti, mide küçültme ameliyatı, bypass... Bir doktor olarak ne düşündünüz?

Şoke oldum. Mustafa Bey çok aydınlık bir biriydi. Değerli bir insandı. Hata var mı, nerede hata vara bakıyor herkes. Uzmanlık alanım değil ama her hekim irdeler. Bypass, hızlı verilmiş kilolar, insanın aklına geliyor, kapıda nasıl bir ambulans olmaz. Belki de öyle bir hayatı, sürekli ambulansın, doktor kontrolünün olduğu bir hayatı kendi istemedi. Allah rahmet eylesin, göz göre göre gitti.

Tecrübeniz çok fazla. Bu tecrübeleri kağıda dökecek misiniz?

Umarım, bunu istiyorum evet. Anlatacak çok şey var.