Tayfun Atay kaybetti
Amaç muhalefet yapmak olunca, İslâm diniyle ilgili somut bilgileri bile değiştirmeyi göze alan Tayfun Atay kaybetti…
GAZETECİLER.COM-
Tayfun Atay, 01.09.2016 tarihli Cumhuriyet’te, “Bir ‘saray-gösterisi’ olarak
zikir” başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde şöyle diyor:
Zikir yoksa tarikat yoktur...
Zikir yoksa tarikat da yok mudur bilemeyiz ama zikir olmadığında dinin de
olmadığından eminiz...
Yani...
Zikir, şükür, rıza, niyet gibi kurumlar dinin de temellerindendir...
Bunlar olmadan din olmaz...
Tayfun Atay bir büyük iddia daha atıyor ortaya ve şöyle diyor:
“Kalbi, Şeytan’ın saldırısından korumak için” yapılabilecek tek egzersizdir zikir...
Yanlış…
Zikir egzersiz değil, ibadettir…
Zikir egzersiz olarak kabul edilirse fiziksel her türlü ibadetin de egzersiz olduğu
kabul edilir ki bu, inançlı birinin inançlarına hakarettir…
Ve…
Zikir “Kalbi, Şeytan’ın saldırısından korumak için” tek ibadet yolu da değildir…
Kalbi, Şeytan’ın saldırısından korumanın tek yolunun zikir olduğunu kabullenmek;
diğer ibadetlerin hepsini inkâr etmekle eşdeğerdir…
Tabii ki zikirde her şeyi unutmak ve yalnızca Allah’ı düşünmek esastır…
Ama…
Bunun mümkün olamayacağı bizzat Hz. Muhammed tarafından bir örnekle
anlatılmıştır…
Ve yine kabul edilir ki; zikir her an ve her yerde yapılır…
Çünkü zikir kalbidir…
Sessizdir…
İlle de fiziksel bir aktiviteyi gerektirmez…
Yani…
Zikir yapmak için, Atay’ın dediği gibi; “dünyevi iklimden, gözlerden, daha
doğrusu temaşa ve teşhirden uzaklaşmak şart” değildir…
Uzatmayalım…
Amaç muhalefet yapmak olunca, İslâm diniyle ilgili somut bilgileri bile değiştirmeyi göze alan Tayfun Atay kaybetti…
Tayfun Atay, 01.09.2016 tarihli Cumhuriyet’te, “Bir ‘saray-gösterisi’ olarak
zikir” başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde şöyle diyor:
Zikir yoksa tarikat yoktur...
Zikir yoksa tarikat da yok mudur bilemeyiz ama zikir olmadığında dinin de
olmadığından eminiz...
Yani...
Zikir, şükür, rıza, niyet gibi kurumlar dinin de temellerindendir...
Bunlar olmadan din olmaz...
Tayfun Atay bir büyük iddia daha atıyor ortaya ve şöyle diyor:
“Kalbi, Şeytan’ın saldırısından korumak için” yapılabilecek tek egzersizdir zikir...
Yanlış…
Zikir egzersiz değil, ibadettir…
Zikir egzersiz olarak kabul edilirse fiziksel her türlü ibadetin de egzersiz olduğu
kabul edilir ki bu, inançlı birinin inançlarına hakarettir…
Ve…
Zikir “Kalbi, Şeytan’ın saldırısından korumak için” tek ibadet yolu da değildir…
Kalbi, Şeytan’ın saldırısından korumanın tek yolunun zikir olduğunu kabullenmek;
diğer ibadetlerin hepsini inkâr etmekle eşdeğerdir…
Tabii ki zikirde her şeyi unutmak ve yalnızca Allah’ı düşünmek esastır…
Ama…
Bunun mümkün olamayacağı bizzat Hz. Muhammed tarafından bir örnekle
anlatılmıştır…
Ve yine kabul edilir ki; zikir her an ve her yerde yapılır…
Çünkü zikir kalbidir…
Sessizdir…
İlle de fiziksel bir aktiviteyi gerektirmez…
Yani…
Zikir yapmak için, Atay’ın dediği gibi; “dünyevi iklimden, gözlerden, daha
doğrusu temaşa ve teşhirden uzaklaşmak şart” değildir…
Uzatmayalım…
Amaç muhalefet yapmak olunca, İslâm diniyle ilgili somut bilgileri bile değiştirmeyi göze alan Tayfun Atay kaybetti…