Taraf'ta olacakları yazdığımda demişlerdi ki..
Oral Çalışlar’ın “gidici” olduğuna ilişkin kehanetimin temel gerekçelerinden biri......
ADNAN BERK OKAN
Bu köşeyi sürekli izleyenlerdenseniz 5 Nisan tarihinde “Oral Çalışlar gidici (mi?)” başlı altında yayımlanan analizimi hatırlayacaklardır…
Hatta o analizime “sen müneccim boku mu yuttun?” diye nazik mail atanlar da olmuştu…
Önce o analizimde yer alan birkaç cümleyi hatırlatayım:
Taraf’tan çok özel sızan bilgilere göre Oral Çalışlar gidici…
Yok yok Taraf’tan değil…
Önce genel yayın yönetmenliğinden alınacak çünkü gazetenin patronajı sıkı bir “yeni genel müdür” arayışı içinde…
Aynen böyle yazmıştım…
Dün gazeteciler.com’da “Taraf’ta meğer neler olmuş” başlığı altında yayımlanan haberden de çok kısa bir alıntı yapayım:
“Taraf Gazetesi'nin Yazı İşleri Müdürü Kurtuluş Tayiz'i bizzat patron Başar Arslan görevden aldı. Yerine gelen isim de Ümit Arslanbay oldu. Kurtuluş Tayiz'in görevden alınması Taraf'taki buzdağının görünen kısmı... İşin gerisinde Taraf'ın başına getirilen Oral Çalışlar'a uzanan bir döngü var. Haliyle de Kurtuluş Tayiz'in biletinin bizzat patron tarafından kesilmiş olması, Oral Çalışlar'ın da gidici olacağı söylentilerini körüklüyor.”
Şimdi yine 5 Nisan tarihli analizime döneyim:
Öpülecek yanak dudağa yakın oturtulur”…
Çalışlar’ın da genel yayın yönetmenliğinden alınıp köşeye kondurularak kapıya yakın oturtulacağı…
Yani önce köşeye, sonra kapıya konulacağı iddia ediliyor…
Değerli dostlar;
Oral Çalışlar’ın “gidici” olduğuna ilişkin kehanetimin temel gerekçelerinden biri işe gitmeyişiydi.
Türkiye’nin en etkin gazetesini 21 yıl yöneten Ertuğrul Özkök bile yazı işleri toplantılarında bulunmaya özel önem verir, özen gösterirdi…
Oral Çalışlar kendisini o kadar üstünde görüyordu ki Taraf’ın; gazetenin patronajı umurunda bile değildi…
Ve bu da yetmezmiş gibi tuttu Başbakan’ın Akil İnsanlık teklifini kabul etti…
Bu demekti ki zaten gitmediği gazeteye daha en az iki ay uğramayacaktı…
Taraf’ın patronajı gazeteci de olsa özünde bir işveren, bir patrondu…
Bir yıllık maaşını verdiği genel yayın yönetmenini işin başında görmek istiyordu…
Patronaj ve çalışanların çok büyük bir bölümü Oral Çalışlar’ın işe gelmediği gibi gazeteyi istihbarat teşkilatının emrine verdiklerini düşünüyordu.
Sevgili dostlar;
Hayatım boyunca hiç kimsenin işinden olmasını istemedim…
Ama...
Bir genel yayın yönetmeninin daha iyi bir gazete çıkarmak, daha çok tiraj almak, daha etkin olmak için çabalayacağına; devlet memuru gibi devlet adına dolaşmasını hoş görecek kadar da iş ahlâkından yoksun değilim…
Oral Çalışlar keşke kendisine verilen görevi tam da bir gazeteci ahlâkı ve ilkesiyle yerine getirseydi…
Yapmadı belki de yapmaması için önerildi Taraf’ın patronajına?..
Neyse bekleyelim…
Ben Oral Bey’in işinin başına dönmesini, aldığı ücretin hakkını alın teri göz emeğiyle vermesini ve gazetenin istihbarat teşkilâtının emrinden olduğu dedikodularını akıllardan silmesini dilerim…