MEDYA KÖŞESİ

Taraf'ın 'balıkçı'sından PKK müjdesi!

Yıldıray Oğur Taraf'ın "Balıkçı"sından yeni haberler getirdi. "PKK 15 Ağustos'ta silahlara veda edebilir. Umarım..."

Taraf'ın 'balıkçı'sından PKK müjdesi!
GAZETECİLER.COM
Yıldıray Oğur, Taraf'ın "Balıkçı"sından yeni haberler getirdi. Daha önce de esrarengiz balıkçıdan söz eden Taraf yazarı Medya Mahallesi'nde alay konusu olmuştu. Oğur'un kaleme aldığı haberde referanduma doğru ilginç bazı gelişmeler olabileceği öngörülmüş.

Yıldıray Oğur, Taraf'ın PKK eylemlerini Ergenekon'a dayandıran yayınlarında öne çıkan isim olarak dikkat çekmişti. Oğur bu kez son günlerde yaşanan bazı gelişmeleri de hatırlattığı haberinde umut vaadeden bir kulise

İşte Oğur'ın esrarengiz balıkçıdan edindiği son izlenimler...

Balıkçıya uğradım dün. İlginç bir müjde verdi. PKK 15 Ağustos'ta silahlara veda edebilir. Umarım...

Geçen hafta İmralı'da avukatlarıyla görüşen Abdullah Öcalan'ın herkesin dikkatlerinden kaçan bir mesaj verdi.

O mesaj, Taraf'ın yaklaşık bir ay önce sürmanşetten duyurduğu PKK-devlet arasındaki görüşmelerin mekânı ünlü köprü altı balıkçısını ziyaret eden devlet yetkililerinin "referanduma kadar ateşkes çağrısına" bir cevaptı.

Şöyle diyordu Öcalan: "Bana burada yedi-sekiz yıldır dört kez 'bekleyin' dediler, her seferinde 'seçim var' dediler. Ama sonuç ortada. Bizi oyalıyorlar, durum budur. Ben burada 12 yıldır sabrettim, sorunun çözümü için gece-gündüz uğraştım... Ben referandumdan sonra oyalamaya izin vermeyeceğim. Ben gerektiğinde 12 yıl daha dayanırım, gerektiğinde bir saniye bile sabretmem ve oyalamayı asla kabul etmem. İşte referandumdan sonra bu sefer önümüzde seçim var, seçime az süre kalmış bahanesiyle oyalanmayı kabul etmeyeceğim. Aksi taktirde Kürtler kendi başlarının çaresine bakacaklar. Halkta yoğun bir tepki var. Bu durum daha fazla kaldırılamaz, ruhsal bir kopuş var. Her iki tarafta da bir birikim var."

Sekiz yıldır dört kez kendisiyle görüşüldüğünü hatırlatan Öcalan'ın "Referandumdan sonra oyalanmaya izin vermeyeceğim" sözleri hem kendisiyle görüşüldüğünün hem de referanduma kadar ateşkes çağrısına olumlu baktığının işareti olarak yorumlanabilir.

Fakat Öcalan balıkçıdaki mesajda dile getirilen bu sürenin seçimlere kadar uzatılmasına sıcak bakmıyor ve somut adımlar atılmasını istiyor.

Gizliden gizliye giden bu yeni barış görüşmelerinde ilk somut iyi niyet adımı Habur'dan giriş yapan PKK'lı grubun sözcüsü Mehmet Şerif Gençdal'ın ortada avukatların bile bir itirazı yokken savcının talebi ile mahkeme tarafından serbest bırakılması oldu.

İkinci iyi niyet adımı mahkemeleri 23 Eylül'e ertelenen Habur'dan gelen ve tutuklanmayan ikinci grubun Habur sınırından Mahmur'a geri dönmesine izin verilmesi oldu. Bu haber olumsuz yorumlansa da bilen biliyor: Gizli bir el onları 23 Eylül'e ertelenen mahkemede tutuklanmaktan kurtardı.
 
Kardeş Öcalan görüşmeden bahsetti

Ve önceki gün de devletten üçüncü iyi niyet adımı geldi. 12 yıldır hücrede tutulan Öcalan'ın ailesiyle açık görüş yapmasına ilk kez izin verildi.

Kardeşiyle 12 yıldır ilk kez açık görüşme yapan Mehmet Öcalan'ın verdiği mesajlar da dikkat çekiciydi: Şöyle dedi kardeş Öcalan: "Hassas bir süreçten geçtiğimizi, hem devletin, hem PKK'nin, hem de kendilerinin yapabileceklerinin olduğunu vurguladı. Herkesin üzerine düşeni yapması halinde, kendisinin de gerçek, kalıcı, onurlu bir barış ve demokrasi için üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini ve o zaman da halkın bunu onaylayacağını söyledi. Aksi durumun halk tarafından kabul edilmeyeceğini, kendisinin de PKK ile devlet arasında kalıp bir şey yapamayacağını kaydetti."

Tüm bu adımlara Talabani'nin Yaşar Kemal'e davetini ve Ahmet Türk'ün Kürt Konferansı için Barzani ile yaptığı görüşmeleri, Karayılan'ın BM gözetiminde silah bırakma mesajını da eklemek gerek.
 
Kendi inisiyatifiyle silah bırakmalı

Peki devletin attığı tüm bu iyi niyet adımlarının sonucunda ne olması bekleniyor.

Bunu öğrenmek için geçen hafta bir kez daha köprü altındaki balıkçıya uğradım. Tüm hayatını Kürt sorununun çözümü için harcamış balıkçının müdavimleri "İyi şeyler olmaya başlamasından ümitli ama somut adımlar atılmazsa daha kötü şeyler olacağından" endişeliydi.

Gelinen noktada konuşulan "PKK'nın kendi inisiyatifiyle, siyasi bir karar alarak silahlara veda etmesi." Bunun için de çok yakın ve anlamlı bir tarih öneriliyor. 15 Ağustos. Yani PKK'nın silahlı eylemlere başladığı gün.

Balıkçıdaki Kürt sorununa kafa patlatan isimler şöyle diyorlar: "Habur'dan girişte PKK'lıları karşılayan milyonlar gösterdi ki Kürtler artık Kürt meselesinde reşit oldu. PKK'nın dünyaya duyurduğu talepleri milyonlar dile getiriyor bugün. Kürtler 18 yaşına girdi. Bu işin muhatabı ve takipçisi biziz diyen 400 STK'nın mesajı da budur. PKK bu sivil gücünün farkında olarak bundan sonra silahlı değil sivil itaatsizlik yoluyla mücadele vereceğim demelidir. Bu saatten sonra silahlı eylemler Kürt toplumunun haklı mücadelesine zarar vermekten, karanlık güçler ve savaşın bitmesini istemeyenlere malzeme olmaktan başka bir işe yaramaz."

PKK'nın böyle bir adım atması durumunda devletin de Habur'da yaptığı gibi fiili durumlar yaratarak adımlar atacağının mesajı da ulaşmış balıkçıya. Bu garantinin de rahatlığıyla dile getiriliyor bu görüşler.
 
IRA karşı yükselen ses

Ama bu çağrıyı PKK'ya devletin değil Kürt siyasetçilerin ve sivil toplumunun yapması sivil Kürtlerden PKK'ya "Artık biz varız" sesinin yükselmesi gerekiyor.

Yıllar önce Sinn Fein lideri Gerry Adams'ın IRA'ya karşı yükselttiği ses gibi bir ses.

Yasemin Çongar'ın "Yorumsuz bir portre: Gerry Adams" yazısından dinleyelim o sesi: Tarih, 13 Ağustos 1995... günlerden pazar.

Yer, Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'ta Belediye Binası'nın önü.

Sinn Fein lideri Gerry Adams, Katoliklerin mitinginde konuşuyor.

İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu IRA (ay-arey), askerî operasyonlara ara verdiğini açıklayalı tam bir yıl olmuş.

Gerry Adams, siyasi mücadelenin önemini anlatıyor; barıştan bahsediyor, "Ölerek öldürerek değil, konuşarak çözeceğiz" diyor.

Birden, bir uğultu yükseliyor kalabalıktan: IRA!

"IRA'i geri getir" diye haykırıyor ön saflardaki bir adam, "bize IRA'i geri ver."

Ardından, kalabalık da katılıyor ona; "bring back the IRA; give us back the IRA."

Gerry Adams konuşmasını kesiyor; önce ilk bağıran adama, sonra kalabalığın tümüne bakıp sakin bir sesle "IRA hiçbir yere gitmedi" diyor, "IRA hiçbir yere gitmedi.

Yıldıray Oğur-Taraf
Yorumlar