Taraf yazarı polemiğe böyle katıldı
"Ahmet Abi’nin yazısını okuyunca ben de bir yerde Taraf okuru olduğum için yarışmaya katılıp, kendimi sınamaya karar verdim."
Taraf yazarı Demiray Oral, Taraf gazetesi genel yayın yönetmeni ile köşe yazarları arasındaki gerilimli polemiğe farklı bir yazı ile katıldı. Ahmet Altan'ın Gelin bakalım okuyucular... başlıklı dünkü yazısında dulurduğu "Yazı işlerinden izin alabilirsem, en yumuşak eleştiri yarışması başlatacağım" sözleri üzerine işte bu satırları kaleme aldı: "Yarışmayı bitirince yazdıklarımı okudum ve bu işi kıvıramadığımı gördüm. Çünkü anladım ki “yumuşak eleştiri” diye bir şey yokmuş, “az vicdan” varmış..."
İşte Demiray Oral'ın "En yumuşak eleştiriler bu köşede" başlığı ile kaleme aldığı yazısından çarpıcı bir bölüm:
Ahmet Abi’nin yazısını okuyunca ben de bir yerde Taraf okuru olduğum için yarışmaya katılıp, kendimi sınamaya karar verdim.
Malum, yarışmamız “iktidarı en yumuşak eleştirme” yarışması. Konu başlıklarına göre sıradan gidiyorum.
(...) İkinci konu başlığımız “medya”, yani Başbakan’ı eleştiren gazetecilere tahammülsüzlük meselesi.
Yumuşak eleştiri: Bu hususta bazı negatif örnekler vardır ama en büyük hata sadece bunlar üzerinden mevzua yaklaşmaktır. Hâlbuki pekâlâ Başbakan’la canlı yayına çıkan, ona soru soran ve hâlen işine devam eden çok sayıda medya mensubu vardır. Misal AKP Kongresi öncesinde Başbakan çok sayıda TV’de canlı yayına katılmıştır ve bu isimlerin hepsinin kartları hâlâ bina girişindeki turnikeleri açmaktadır. Bilindiği üzere hükümetin bu husustaki kriteri “düğünüme çağırmayacağım elemanı medyada da görmek istemem” olarak özetlenebilir. Medya mensupları hâl ve hareketlerini AKP düğünlerine katılabilecek biçimde ayarlarlarsa memleketimiz bir basın özgürlüğü cennetine dönüşecektir.
(...) Ve son konu başlığımız Uludere.
34 sivilin can verdiği bu vaka, her ne kadar ailelerin acısını telafi için bütün yöntemler kullanılmış olsa da, elbette iktidarın hanesindeki en negatif mevzudur. Ancak dikkat edilirse Uludere’den sonra gösterilen hassasiyet ve alınan önlemlerle bölgede kazara bombalanma, kekik toplarken PKK’lı sanılıp öldürülme, bulduğu bombayla oynayan çocukların havaya uçması gibi vakalar bıçakla kesilir gibi bitmiştir. Hükümeti Uludere için eleştirelim ama aylardır “sehven” ölmeyenlerin sayısının kaç Uludere edeceğini hesaplayarak da biraz insaflı olalım...
Yarışmayı bitirince yazdıklarımı okudum ve bu işi kıvıramadığımı gördüm.
Çünkü anladım ki “yumuşak eleştiri” diye bir şey yokmuş, “az vicdan” varmış.