Tanka topa karşı durmak daha kolaydı...
Hilal Kaplan’ın dikkat çektiği tehlikenin kaynağının da medyadan kazınması başarılamamış FETÖ artıkları olduğundan eminiz.
Köhne solcu medyanın eleştiri sınırlarını aşarak tenkit ettiği sayın Cumhurbaşkanımız ve değerli danışmanlarını Hilal Kaplan gibi koruyan köşe yazarlarımızın da olması içimizi ısıtıyor.
Son zamanlarda emperyalist sermayenin adamı olduğu iyice anlaşılan Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek Türkiye’nin yeni Ali Babacan’ı olmak için çabaladıkça yüzünün boyası daha çok dökülüyor ve başarılı bakanlar kurulu içine monte edilmiş bir Truva Atı gibi duruyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın riyakar, iki yüzlü ve kalleş AB üyelerine haddini bildirdiği bir süreçte Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek’in Avrupa Birliği’ni ve üye ülkeleri övmesi, onların ne kadar başarılı huzurlu oldukları yalanını sosyal medyada paylaşması bu bakanın hükümette daha fazla kalmasının nasıl da tehlikeli olduğuna işaret etmektedir.
Hilal Kaplan başta olmak üzere Mehmet Şimşek’e haddini bildiren, akıllı olmasını öğütleyen sorumluluk sahibi vatansever yazarlar, Sayın Cumhurbaşkanımızı inciten, milletimizi ve memleketimizi kalleş AB karşısında küçük düşüren Mehmet Şimşek’in görevden alınması için bu yazılarını sürdürmelidirler.
İçinde bulunduğumuz ekonomik krizin boyutlarını nerdeyse, “Tanka topa karşı durmak daha kolaydı' diyeceğimiz günlerden geçiyoruz” ifadeleriyle anlatan Sabah yazarı Hilal Kaplan, döviz kuru artışının "Gezi sürecinden bu yana" bir silah gibi kullanıldığını iddia ederken haklı.
Biz de bu konuda kendisine hak ve destek veriyoruz.
Hilal Kaplan’ın dikkat çektiği tehlikenin kaynağının da medyadan kazınması başarılamamış FETÖ artıkları olduğundan eminiz.
Sosyal medyada yürütülen "ülken için dolar sat" ve "Dövizini Türkiye için boz" şeklindeki kampanyaların başarılı olması, ülkemizden parasını alıp çıkmak isteyen yabancı yatırımcının işini kolaylaştırır.
Ülkemizin döviz rezervi eridiğinde, bunun ekonomimize geri dönüşü hepimizi perişan eder.
Gazeteciler.com olarak FETÖ’nün bu oyununa düşülmemesi gerektiğine dikkat çekmenin vazifemizin ve sorumluluğumuzun gereği olduğuna inanıyoruz.