MEDYA KÖŞESİ

Taha Akyol'dan 'Türkeş Yaşasaydı' cevabı

Alparslan Türkeş ile birlikte MHP'de 1982'ye kadar siyaset yapmış Taha Akyol o iddialar için bakın neler dedi?

Taha Akyol'dan 'Türkeş Yaşasaydı' cevabı
GAZETECİLER.COM - AK Parti'nin "Türkeş yaşasaydı Başkanlık sistemini ve çözüm sürecini desteklerdi" şeklindeki sözlerine Yaşar Okuyan "Türkeş yaşasaydı ananızı bellerdi" diye yanıt vermişti.

1982 yılına kadar MHP'de Türkeş ile birlikte siyaset yapan Hürriyet yazarı Taha Akyol ise, AK Partililerin sözlerine Okuyan kadar sert tepki göstermedi.

İşte Taha Akyol'un Hürriyet'teki bugünkü yazısı..

İKİ DÖNEMDE TÜRKEŞ

1982'ye kadar benim de liderim olan merhum Türkeş'e biraz yakından bakalım.
AK Partililer "Türkeş de yaşasaydı başkanlık sistemini savunurdu" diyorlar, böyle derken kendi sistemlerine Türkeş'den kanıt getirmiş oluyorlar. Evet, Türkeş'in 1970 öncesindeki bazı konuşmalarında "Tek başkan, tek Meclis" fikri vardır. "Tek Meclis"ten kastı, 27 Mayıs'ın kurduğu senatonun kaldırılmasıydı; 12 Eylül'de kaldırıldı zaten. Türkeş'in bu konuşmaları "9 Işık" adıyla kitaplaştırıldığı için, sonraki baskılarda da devam etti. Yeni okuyanlar başkanlık sistemini Türkeş'in sürekli savunduğunu zannedebilirler.

Halbuki 30 Mayıs 1976'da TBMM'de yaptığı basın toplantısında parlamenter sistem vurgusu vardır. Sonradan başka konuşmaları da eklenerek 1977'de "Gönül Seferberliğine" adıyla kitaplaştırılan bu konuşmasında Türkeş aynen diyor ki:
"Milliyetçi Hareket Partisi'nin yolu, hukukun üstünlüğünü esas alan, çok partili, demokratik, parlamenter, hürriyetçi nizamdır." (s. 243)
Ondan sonra Türkeş'in hiçbir konuşmasında "başkanlık sistemi" yoktur.

METOT SORUNU

Demek ki, Türkeş'in bir dönemdeki konuşmalarına bakarak "Başkanlık sistemi yanlısıydı", hatta "Bankaların, dış ticaretin devletleştirilmesini savunuyordu" demek mümkün olduğu gibi, hayır, "Parlamentarizmi, piyasa ekonomisini savunuyordu" demek de mümkün.

Herhangi bir tarihi şahsiyet hakkında, hele de Atatürk gibi çok farklı dönemlerde, çok farklı aşamalardan geçerek devlet sistemi kuran büyük liderler için "Yaşasaydı şunu yapardı" derken çok ihtiyatlı olmak lazım. Değişik zamanlardaki değişik sözlerinden işe yarayanları seçerek bugünkü bir siyasetin övgüsünü yapmak da, yergisini yapmak da metot olarak yanlıştır. Aslında bununla yaptığımız şey, seçme sözler devşirerek kendi bugünkü görüşlerimize dayanak yaratma çabasından ibarettir.

Bugünkü bir politikanın kanıtları, konuyla ilgili veriler olmalıdır.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Türkeş yaşasaydı "çözüm sürecini" destekler miydi?! Ben şahsen destekliyorum ama Türkeş hakkında böyle bir spekülasyon yapamam. Türkeş'in hayatı döneminde bu mesele bu boyutlarda değildi. "Çözüm süreci" denilen uygulamalar, otuz yıllık sorunun bugünkü aşamasında düşünülen politikalardır.
Bu konu, geçmişimizdeki uygulamalar emsal alınarak çözülemez. Çünkü geçmişteki uygulamalar başarılı olsaydı sorun bu boyutlara ulaşmazdı. Soğuk Savaş sonrası "postmodern" dünyanın çok sıkıntılı bir gerçeğidir kimliklerin politize olarak militanlaşması... Dünyadaki genel çözüm arayışlarında da "silah bırakma karşılığında demokrasi" denilen, fakat ayrıntıları hayati derecede önemli olan politikalar geliştiriliyor.
Karşı çıkanlar, geçmişteki politikalardan farklı ne yapılabileceğine dair öneriler ortaya koymalıdır.