Taha Akyol kaybetti
Bu defa kaybetti Taha Akyol...Neden kaybetti?..Yanlışı ne?.. Yoksa partizanlık mı yaptı?..
Başlığı görünce şaşırdınız mı?..
Şaşırmayın şaşırmayın…
Bu defa kaybetti sevgili Akyol…
*
Neden kaybetti?..
Yanlışı ne?..
Yoksa partizanlık mı yaptı?..
*
Yoo…
Hiçbirini yapmadı…
Hiçbirini yapmaz da…
Nitekim…
Dünkü Hürriyet’te “Seçimlerden sonra” başlığıyla yayımlanan yazısı da yine her yazısı gibi harika bir yazı…
Ancak…
*
Yazı, yüce bir adalet duygusuyla yazılmış olsa da…
Türkiye’deki siyasi gerçekçiliği ne yazık ki görmüyor…
*
Amman ha…
Yanlış anlamayın…
Taha Akyol yine doğru bir durum tespiti yapıyor…
Yapıyor ama…
Siyasi gerçekçilikten yoksun olduğu gibi…
Günümüz amigo köşe yazarlığına ters geliyor yazdıkları…
Meselâ diyor ki:
“Kalabalıkların öfkesi ve coşkusu gelip geçer ama kalıcı olan “rasyonel gerçek” budur.”
*
Gelişmiş demokrasiler için “evet, doğru” ama…
Bizim gibi demokrasilerde “siyaset kalabalıklar için yapılır...”…
Ve…
“Kalabalıkların öfkesi siyasetçinin öfkesidir.”
Çünkü…
“Kalabalıklar siyasetçinin gıdasıdır”…
Çünkü…
Bizim gibi ülkelerde iktidarları makuller değil öfkeli kalabalıklar belirler…
*
Yaaaaa…
Ne yazık ki böyle…
Ve…
Taha Akyol romantik demokratlığıyla kaybediyor(!)…