MEDYA KÖŞESİ

'Suriye uçağımızı vurdu siz neyi vuruyorsunuz?'

Cengiz Çandar ve Taraf gazetesine sert eleştiriler yönelten Salih Tuna 'Suriye uçağımızı vurdu siz neyi vuruyorsunuz?' diye sordu...

'Suriye uçağımızı vurdu siz neyi vuruyorsunuz?'
GAZETECİLER.COM
Günün öne çıkan Suriye analizlerinden biri de Yeni Şafak yazarı Salih Tuna'dan geldi. Türkiye'nin ABD merkezli bir operasyonla tarihi bir tuzağın içine sürüklendiğini savunan Salih Tuna operasyonun medya ayağına dikkat çekti.

Cengiz Çandar ve Taraf gazetesine sert eleştiriler yönelten Tuna "Suriye uçağımızı vurdu siz neyi vuruyorsunuz?" diye sordu. New York Times kaynaklı "CIA Beşşar'a karşı Türkiye'de üslendi" haberine ve Çandar'ın dış basındaki izlenimleri aktardığı bir yazısına dikkat çeken Tuna bu tarz haber ve yorumların Türkiye'nin Ortadoğu'daki itibarını karaladığını söyledi. "Katil Baas rejimi uçağımızı vurdu; "müttefiklerimiz" itibarımızı vurmak istiyor" diyen Salih Tuna, Sezai Karakoç'tan yaptığı alıntılarla asıl hedefin İslam dünyası olduğunu savundu...

İşte Tuna'nın yazısındaki ilgili bölüm:

Bu oyun...

Kissinger'in 11 Eylül saldırılarının hemen ardından "Bundan sonra çatışma Müslümanların arasında olmalıdır.." yollu açıklamasında karşılığını bulan bir oyundur.

Bu oyun...

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un bile "Batı İslam dünyasını bölmeye çalışmamalı.. Müslümanları birbirine kırdırmaktan vazgeçmeli.." şeklinde dile getirdiği halin tezahürüdür.

Bu oyun...

"İran, Suriye, Türkiye çatışmasının tuzak" olduğunu dile getiren Sezai Karakoç üstadımızın, "Batı nihai işgali, son işgali yapmak peşindedir. Öyle bir işgal ki, bir daha İslam'ın dirilişi vaki olmasın, İslam haritadan silinsin. Hadise budur. Tehdit hatta tehditten de öte içinde yaşadığımız gerçek budur.." dediği korkunç bir oyundur.

Türkiye, yine Sezai Karakoç'un ifadesiyle, "Moğol ve Haçlı istilasından daha kötü" bu oyunu gördü.

Oyunu görmek elbette tehlikeliydi.

Zaten "müttefiklerimiz" de hiç vakit kaybetmedi.

1 Mart tezkeresiyle yükselen, "One Minute" çıkışıyla tavan yapan itibarımıza sinsice vurmaya başladılar.

Mesela, Taraf gazetesinin New York Times kaynaklı manşeti, "CIA Beşşar'a karşı Türkiye'de üslendi" şeklindeydi.

Ortadoğu halkları nezdinde prestijimizi yok etmek için gammazlıyorlardı.

Türkiye istedikleri gibi hareket etmediğinde demek bu yönteme başvuruluyordu.

Sevgili Cengiz Çandar'ımız da AK Parti'nin kimi uygulamalarını Suriye rejimine benzettiği yazısında bu yöntemi devreye sokmuştu: "Bu yeni dinamiklerin etkisiyle, Türkiye, adım adım, ABD'nin bölgedeki 'taşeronu' durumuna kayıyor. Bu sıfat, aynen böyle 'sub-contractor' olarak Amerikan ve İngiliz basınında kullanılıyor. Suriye, Washington tarafından adeta Türkiye'ye 'ihale edilmiş' halde. / Öyle olmasa, Tayyip Erdoğan kardeşi bildiği Başşar Esad ile sırf 'sözünü tutmadı, reform yapacağım dedi yapmadı' gerekçesiyle sekiz ay içinde 'kardeş'ten 'hasım' konumuna kayar mıydı? Bu gerçek bir gerekçe olsa, Sudan Devlet Başkanı'na Türkiye'nin kapıları ardına kadar açık tutulur muydu?.." (11 Kasım 2011, Radikal)

Uzun lafın kısası, katil Baas rejimi uçağımızı vurdu; "müttefiklerimiz" itibarımızı vurmak istiyor.


Yazının tamamı için
ÇOK OKUNANLAR