Süleyman Yaşar
"Başbakan Erdoğan'ı rahatlatma" misyonuna sahip olduğu için...
Bir insana yapılabilecek en büyük kötülük, hatalarını ondan gizlemek, sürekli sırtını sıvazlayıp," aslan gibisin, harikalar yaratıyorsun" demektir.
Dost ise acı da olsa doğruyu söyleyendir.
Bu tespiti yaptıktan sonra geleyim bir başka tespite.
Bir ülkede ekonomik kriz sadece dözviz kıtlığından çıkmaz.
Yani...
"Cari açık çok yüksek kriz çıkacak" iddiaları elbette çok gerçekçi bir iddia değildir.
Cari açık ekonomik krizi tetikler ama tek sebep değildir.
Meselâ işsizlik de bir ekonomik krizdir.
Meselâ yıllık büyüme hızının % 3'ün altına düşmesi de bir ekonomik krizdir...
Meselâ aşırı bütçe açıkları da bir ekonomik krizdir...
Meselâ piyasalarda yaprak kımıldamaması da bir ekonomik krizdir...
Meselâ enerji sorunu da bir ekonomik krizdir...
Ve Türkiye'nin en görünmeyen ama aslında en kolay ortaya çıkacak krizlerinden biridir...
Şimdi geleyim asıl konuya.
Türkiye ekonomisi 2001 büyük krizinden önceki kadar kırılgandır en azından.
Kaldı ki o günkü kriz çok küçük rakamlarla çözülecek bir krizdi ve çözüldü de...
Bugün (Allah korusun) muhtemel bir ekonomik krizi o günkü rakamlarla çözemezsiniz...
O günkü ekonomik kriz yataklara düşürmüştü, bu defa, bugünkü rakamlarla çıkacak ekonomik kriz hem ekonomimizi hem de toplumumuzu "felç" eder.
Rejimi tehlikeye atar...
İnatlaşmanın gereği yoktur.
Sabah'ta Süleyman Yaşar halen pembe tablolar çizmeye devam ediyor.
Temel fıkrası gibi yazıyor...
Hani yaşlı baba Temel çocuklarına "hastayım ölüyorum" der ama onlar da onu "turp gibisin bir şey olmaz" diye avuturlarmış. Temel haklı çıkmış ne yazık ki ve mezar taşına şöyle yazılmasını vasiyet etmiş:
"Hastatım dedum, hastayım dedum inanmadiniz?..N'oldi?"
Süleyman Yaşar hükümete yağcılık yapacak diye artık dış açık rakamlarıyla bile oynamaya başladı.
Bugünkü Sabah'ta başlığı altında yayımlanan makalesinde sadece "Koç, Sabancı, Doğuş, Anadolu, Zorlu" guruplarının döviz borçları olduğunu...
Onların dışında borçlu gurup olmadığını...
Adı geçenlerin de döviz gelirleri olduğu için borçlarını rahatlıkla ödeyebileceklerini hatırlatıp; "merak buyurmayınız efendim, ekomomimizde kriz çıkmaz" diyor.
Hâsılı; Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın bile rüyalarını kaçıran "Ekonomik Kriz ihtimali"ni gözlerden saklayarak, kimi yalakaların Başbakan'ı "Siz Ali Babacan'ı dinlemeyin... Bakın başka arkadaşlar her şeyin yolunda olduğunu söyliyorlar" diyerek yanıltmalarına, "ortam germesini daha da arttırmasına zemin" hazırlıyorlar...
Bugünkü ekonomik tablo ve siyasi gerginlik; Ak Parti değil de CHP iktidarında yaşansaydı, Süleyman Yaşar'ın makalesi bugün "Ekonomi uçuruma koşuyor" başlığı altında yayımlanacaktı büyük ihtimalle...
Ama arkadaşımız ekonomide doğruları yazma değil, "Başbakan Erdoğan'ı rahatlatma" misyonuna sahip olduğu için "Bi şeycik olmaz tedbire gerek yok" diyor...
Ve kaybediyor.
Peki...
Ekonomimiz krize girecek mi?.
Sosyal, siyasi ve uluslararası gerginlik düşürülür; ekonomi yeniden ve tamamen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a bağlanırsa, ekonominin aktörleri rahatlayacağı için krizi önleyici tedbdirler daha kolay alınır...
Yani...
Şu mevcut yapı ve siyasi atmosferin devamında ekonomik krizin çıkma olasılığı, çıkmama olasılığından çok daha fazladır...
Dost ise acı da olsa doğruyu söyleyendir.
Bu tespiti yaptıktan sonra geleyim bir başka tespite.
Bir ülkede ekonomik kriz sadece dözviz kıtlığından çıkmaz.
Yani...
"Cari açık çok yüksek kriz çıkacak" iddiaları elbette çok gerçekçi bir iddia değildir.
Cari açık ekonomik krizi tetikler ama tek sebep değildir.
Meselâ işsizlik de bir ekonomik krizdir.
Meselâ yıllık büyüme hızının % 3'ün altına düşmesi de bir ekonomik krizdir...
Meselâ aşırı bütçe açıkları da bir ekonomik krizdir...
Meselâ piyasalarda yaprak kımıldamaması da bir ekonomik krizdir...
Meselâ enerji sorunu da bir ekonomik krizdir...
Ve Türkiye'nin en görünmeyen ama aslında en kolay ortaya çıkacak krizlerinden biridir...
Şimdi geleyim asıl konuya.
Türkiye ekonomisi 2001 büyük krizinden önceki kadar kırılgandır en azından.
Kaldı ki o günkü kriz çok küçük rakamlarla çözülecek bir krizdi ve çözüldü de...
Bugün (Allah korusun) muhtemel bir ekonomik krizi o günkü rakamlarla çözemezsiniz...
O günkü ekonomik kriz yataklara düşürmüştü, bu defa, bugünkü rakamlarla çıkacak ekonomik kriz hem ekonomimizi hem de toplumumuzu "felç" eder.
Rejimi tehlikeye atar...
İnatlaşmanın gereği yoktur.
Sabah'ta Süleyman Yaşar halen pembe tablolar çizmeye devam ediyor.
Temel fıkrası gibi yazıyor...
Hani yaşlı baba Temel çocuklarına "hastayım ölüyorum" der ama onlar da onu "turp gibisin bir şey olmaz" diye avuturlarmış. Temel haklı çıkmış ne yazık ki ve mezar taşına şöyle yazılmasını vasiyet etmiş:
"Hastatım dedum, hastayım dedum inanmadiniz?..N'oldi?"
Süleyman Yaşar hükümete yağcılık yapacak diye artık dış açık rakamlarıyla bile oynamaya başladı.
Bugünkü Sabah'ta başlığı altında yayımlanan makalesinde sadece "Koç, Sabancı, Doğuş, Anadolu, Zorlu" guruplarının döviz borçları olduğunu...
Onların dışında borçlu gurup olmadığını...
Adı geçenlerin de döviz gelirleri olduğu için borçlarını rahatlıkla ödeyebileceklerini hatırlatıp; "merak buyurmayınız efendim, ekomomimizde kriz çıkmaz" diyor.
Hâsılı; Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın bile rüyalarını kaçıran "Ekonomik Kriz ihtimali"ni gözlerden saklayarak, kimi yalakaların Başbakan'ı "Siz Ali Babacan'ı dinlemeyin... Bakın başka arkadaşlar her şeyin yolunda olduğunu söyliyorlar" diyerek yanıltmalarına, "ortam germesini daha da arttırmasına zemin" hazırlıyorlar...
Bugünkü ekonomik tablo ve siyasi gerginlik; Ak Parti değil de CHP iktidarında yaşansaydı, Süleyman Yaşar'ın makalesi bugün "Ekonomi uçuruma koşuyor" başlığı altında yayımlanacaktı büyük ihtimalle...
Ama arkadaşımız ekonomide doğruları yazma değil, "Başbakan Erdoğan'ı rahatlatma" misyonuna sahip olduğu için "Bi şeycik olmaz tedbire gerek yok" diyor...
Ve kaybediyor.
Peki...
Ekonomimiz krize girecek mi?.
Sosyal, siyasi ve uluslararası gerginlik düşürülür; ekonomi yeniden ve tamamen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a bağlanırsa, ekonominin aktörleri rahatlayacağı için krizi önleyici tedbdirler daha kolay alınır...
Yani...
Şu mevcut yapı ve siyasi atmosferin devamında ekonomik krizin çıkma olasılığı, çıkmama olasılığından çok daha fazladır...