GÜNDEM

Süleyman Özışık yazdı; Trump döndüğüne pişman oldu

Süleyman Özışık, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen telefon konuşmasını analiz etti.

Süleyman Özışık yazdı; Trump döndüğüne pişman oldu

Türkiye yazarı Süleyman Özışık, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen telefon konuşmasını analiz etti.

Süleyman Özışık, Donald Trump'ın Erdoğan'ı aradığı için bin pişman olduğunu savunurken, "Cumhurbaşkanı Erdogan, konuşma sırasında futbol tabiriyle goller peş peşe sıraladı, muhtemelen Trump aradığında da kafası güzeldi" dedi.

İşte Süleyman Özışık'ın bugünkü yazısından bir bölüm:

Trump döndüğüne pişman oldu!

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump için, "O bana dönecekti ama dönmedi. O bana dönmediği sürece ben onu aramam" demişti en son...

Beklenen geri dönüş önceki gün gerçekleşti.
Konuşmanın detaylarına girmeden önce şunun adını net bir şekilde koyalım. Yapılan arama, Türkiye açısından son yıllarda şahit olduğumuz en önemli olaylardan biridir.
Erdoğan; Avrupalı liderleri arayan, izin isteyen, icazet alan biri olmadığını, aksine aranan ve ikna edilmeye çalışılan bir lider olduğunu önceki günkü görüşmeden sonra tüm dünyaya ilan etmiştir. Trump'ın köşeye sıkıştığında Erdoğan'ı araması bunun en güzel örneğidir. 
Gelelim detaylara...
Görüşmenin nasıl bir havada gerçekleştiğini anlamamız için, ikili arasında geçen diyaloglara bakmamız lazım.
Bakalım o vakit…
Trump konuşmasına, Zeytin Dalı Operasyonu'ndan duyduğu endişeyi dile getirerek başlıyor. Bölgede sadece PKK'lı teröristlere yönelik bir operasyondan dolayı neden endişe duyuyorsa artık!
Erdoğan daha da endişelenmesi için şu cevabı veriyor:
"Türkiye Zeytin Dalı Harekâtı'nı uluslararası hukuk temelinde ve Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ile BM Güvenlik Konseyi'nin terörizmle mücadele konusundaki kararları uyarınca gerçekleştiriyor."
Dakika bir, gol bir!
Trump, operasyonun kısıtlı olarak yapılması gerektiğini söylüyor. Yani "Girin, kısa sürede ne yapıyorsanız yapın ve çıkın" demeye getiriyor. 
Erdoğan buna karşılık olarak, "Terörle mücadele çerçevesinde PYD/YPG'ye verdiğiniz silah yardımını hemen kesin" diyor. 
Durum 2-0...
Trump, ABD’nin her toplantıda açıkça eleştirilmesinin rahatsızlık uyandırdığına değiniyor.. Cumhurbaşkanı Erdoğan da terör örgütü PYD/YPG’ye silah verilmesinden FETÖ’nün başının himayesine kadar uzanan ABD politikalarının Türk kamuoyunda ciddi infiale neden olduğundan söz ediyor.
Kaç oldu: 3-0...
Trump, Türkiye’de bazı ABD vatandaşları ve yerel personelin tutukluluğundan bahisle bunların serbest bırakılmasını istiyor. Buna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatarak, ilgili konuların yargıda olduğunu ve iddianamelerin tamamlanmasının akabinde kararı da yargının vereceğini söylüyor. 
Etti mi 4-0...
Durun, durun daha bitmedi. 
Sırada 90'a giden röveşata golü var.
Trump, Suriye'de Türk Ordusu ile Amerikan askerlerinin Menbiç'te karşı karşıya gelebilme ihtimalinden bahsedip bir kez daha endişelerini dile getiriyor.
Erdoğan bu noktada susuyor, onun yerine cevabı Türk milleti adına şanlı Türk Ordusu veriyor!
Tam da o dakikalarda havalanan savaş uçaklarımız, YPG'nin Menbiç'te bulunan Amerikan silahlarıyla dolu mühimmat deposunu havaya uçuruyor!
Al sana 5-0...
Peki bu hezimetten sonra Amerika, giren golleri çıkarmak için nasıl bir taktik uyguluyor dersiniz? 
Beyaz Saray, "Trump, Türkiye'nin yıkıcı ve yanlış üslubu ve Olağanüstü Hâl şartlarında tutuklanan ABD vatandaşlarının durumuyla ilgili kaygısını iletti" diyor.
Buradan çıkan sonuca göre demek ki Trump aradığında kafası güzelmiş!

Süleyman Özışık'ın yazısının tamamı için tıklayın

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar