MEDYA KÖŞESİ

Star yazarının şort işgüzarlığı(!)

Ramazan aylarında bu tür haberler patlama yapar bilirsiniz. Bu da onlardan biri mi? Bakın gerçekler neler:

Star yazarının şort işgüzarlığı(!)

GAZETECİLER.COM - Türk medyasının adet haline getirdiği bazı haberler vardır. Ramazan gelince güzide medyamızda "mini, sigara ve yemek" dayaklarında patlama olur...
O güne kadar sulh içinde yaşayan, asla kavga gürültüsü duyulmayan...
Birbirine nezakette, saygıda kusur etmeyen...
Elalemin yaşam tarzına müdahaleden imtina ile kaçınan Türk halkı Ramazan ile

ŞORT DAYAĞINDA OTOBÜS ŞOFÖRÜ KONUŞTU

Rotahaber.com sitesi olay sırasında otobüste bulunan yolculardan birini buldu. Karakolda ifade de veren Salih Usta o anları şöyle anlattı;

"Otobüsün ön tarafında oturuyordum. Arka taraftan gelen gürültüler üzerine ayağa kalktım ve bayanın elindeki cisimle bir yolcuya vurduğunu gördüm. O sırada yanımıza şoför geldi ve ne olduğunu sordu. Nurcan'ın vurduğu yolcu, bayanın ayaklarını uzattığını, kendisinin de bunu görmeyerek ayağına takıldığını ve daha sonrada bayandan özür dilediğini söyledi. Ancak Nurcan, yolcuya önce tokat attı. Ardından da benim de gördüğüm şekilde elindeki sert cismi yolcuya vurmaya başladı."

Görgü tanığı Salih Usta'nın, bu ifadesini polis merkezine giderek, orada da verdiği öğrenildi.

"ÖZÜR DİLEYEN YOLCUYA TOKAT ATTI"

Görgü tanığı İETT otobüs şoförü, arbede çıktığı anda otobüsü durdurup olay yerine gittiğini, kavgaya tanık olan vatandaşlara olayın nasıl geliştiğini sorduğunu söyledi.

Nurcan İbrahimoğlu'nun otobüsün ön bölümünde oturduğuna dikkat çeken otobüs şoförü, "Oturduğu yerden ayaklarını boşluğa uzatmıştı. Darüşşafaka durağından binen 3 yolcu, bayanın ayağına takıldı. Ayağına takılan yolcu özür dilemesine rağmen bayan tartışmayı sürdürdü. Tartışma devam ederken üstelik özür dileyen yolcuya tokat attı ve sonra arbede çıktı." dedi.

İETT şoförü, polis çağrılmasını teklif etmesine rağmen Nurcan İbrahimoğlu'nun, bu teklifi geri çevirdiğini ve olayı kapatmaya çalıştığını vurguladı.

birlikte medyamızın haberlerine göre bir anda "yobazlaşır", elde sopa "gırtlaktan geçen lokmaların" kahyası kesilir...

Buna ne demeliyiz:
Popüler Ramazan haberciliği mi?
Yoksa...
Ertuğrul Özkök'ün övüncü ile :
Medyamızın Ramazan sit-com'u mu?

İŞGÜZARLAR SUYU BULANDIRMASA...

Allahı var... Bu yılın Ramazan sit-com'unu ilk önce sosyal paylaşım ağı Fecebook patlattı. Güzide medyamız arkadan geldi ama köpürtmede üstüne yoktu.

Malzemede iyiydi hani: genç bir kız, şort ve dayak. Tek kusuru vardı haberin Ramazan'dan 2 gün önce olmuştu. Ama o kadar kusur kadı kızında da olur.
Bu detaylar mesele değil de işgüzarlık yapıp(!) suyu bulandıran kimi yazarlar sorun. Misal Star yazarı İbrahim Kiras, üstüne vazifeymiş gibi(!) olayın kurcalanmayan kısımlarına listelemiş.

Demiş ki:

BİR. Olay 28 Temmuz günü gerçekleşmiş. Yani Ramazan’dan önce. Ama şimdi gündeme geldi nedense.

İKİ. Haberin tek bir kaynağı var. Söz konusu genç kızın anlatımları. Saldırgan zaten aranıyor, onu bulup görüşünü alamazsınız, ama belediye otobüsünün hat numarası ve sefer saati elde olduğuna göre -saldırıya bir anlamda göz yummakla suçlanan- otobüs şoförü ve yolcuların ne dediğini merak etmemek habercilik bakımından ciddi bir eksiklik değil mi?

ÜÇ. Olayın taraflarından sadece birinin anlatımı esas alınıyor, ama o da yer yer değiştirilerek ve yoruma tabi tutularak aktarılıyor. Mesela genç kız olayı doğrudan “şort giymesi”ne bağlamıyor ilk anlatımında.

DÖRT. Türkiye’de bir genç kızın yumruklanmasına bir otobüs dolusu adamın sessiz kalmış olması hiç inandırıcı değil. Bir otobüs dolusu adamın -bazılarının iddia ettiği gibi- tamamının “yobaz kafalı” olduğunu savunmak da saçma. Üstelik Bahçeköy-Levent hattında!

BEŞ. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi olaydan sonra yapılan şikâyet karşısında polisin ilgisiz davrandığı, Adli Tıp doktorlarının da genç kıza darp raporu vermek istemediği iddiası var.

Bu kadarı filmlerde bile olmuyor...

Üstelik hiç kimse o polislere veya o doktorlara “bu olayın aslı nedir” diye sorma gereği duymuyor.