ANALİZ

Sözcü'nün tiraj artışı Ak Parti'yi nasıl etkiliyor?..

Sözcü başta olmak üzere, en somut doğruları bile “yanlışmış gibi” veren gazete ve yazarları “en geniş” özgülüklerle donatılsın…

Sözcü'nün tiraj artışı Ak Parti'yi nasıl etkiliyor?..

ADNAN BERK OKAN

Başbakan’ın basın toplantısına Evrensel, Birgün, Özgür Gündem, Aydınlık, Sözcü, Sol ve Yeniçağ gazeteleri ile Halk TV, Hayat TV, İMC TV kanalları akredite edilmediler.

Daha doğrusu; bu gazete ve televizyon kanallarının okur ve izleyicilerinin haber alma hakları sansürlendi…

Adı geçen gazeteleri (Sözcü hariç ki onu da işim gereği sadece birkaç yazarı nedeniyle ve zorunlu izliyorum) okumuyor, televizyon kanallarını izlemiyorum…

Ama…


Özdil’in ıslığı…

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Yılmaz Özdil’in “Ak Parti dönemi fiilen bitti” deyişi karanlıkta ıslık çalmaktır…

Özdil’in transatlantiğe benzettiği ve motoru durduğu halde sahip olduğu büyük güçle bir süre daha gitmeye devam edeceğini savunduğu Ak Parti Hükümeti’nin itici gücü; Özdil, Çölaşan, Mutlu, Perinçek gibi yazarlardır…

Yani…

Yılmaz Özdil, Emin Çölaşan, Mustafa Mutlu, Doğu Perinçek gibi yazarlar oldukça; Sözcü Gazetesi Başbakan Erdoğan ve Ak Partili seçmene küfür – kâfir saldırdıkça; Ak Parti isimli transatlantik motorları dursa da uzun yıllar bu okyanusta yüzmeye devam edecektir…

Yani…

Bu gidişle ve eğer Özdil sözünü de tutarsa, son kitabının devamını yazması için daha çok uzun yıllar beklemesi gerekecektir…

O gazetelerin de okurları, o kanalların da izleyicileri var…

Hâsılı; onların okur ve izleyicileri de haber alma özgürlüklerine ve haklarına sahipler…

O hak ve özgürlükleri kısıtlamak, hatta yasaklamak demokratik bir siyasal iktidarın yapabileceği bir iş değil…

Ama oldu…

Ak Parti Hükümeti, 28 Şubat Süreci’nde bünyesinde bulunduğu RP’ye destek veren medya ve yazarların (ki ben de onlardan biriyim) TSK tarafından yasaklanması gibi yasakladı onları da…

Yazık oldu…

Kötü oldu…

Yakışmadı…

 

Keşke yasaklamasaydılar…

Onlar da basın toplantısını izleyip haber ve yorum yapsaydılar…

Gördük işte…

Dün o yasak üzerinden çaktılar Başbakan ve Hükümete…

Veryansın ettiler…

Tabii ki kopardıkları yaygara bir şey değiştirmeyecek…

Ancak unutmayınız…

İletişimdeki son gelişmelerle küçük bir köye dönüşen dünyada yalnız değiliz…

Aldığımız nefes bile anında her yana yayılıyor…

Dostlarımız, müttefiklerimiz bu demokrasi ayıbından dolayı üzülecek; gelişmişliğimizi çekemeyen düşmanlarımız ise bayram edecekler…

 

Biliyorum…

Burada yazdıklarımın bir tek cümlesi bile Başbakan’a ulaşmıyor…

Ama buna rağmen dostça uyarılar yapmaktan vazgeçmeyeceğim…

Geçenlerde Beyaz TV’de de söylediğim gibi…

Erdoğan; ekonomi (ihracat, ithalât, büyüme), ulaştırma, iletişim, sağlık, konut, enerji, demokratikleşme, hukukun üstünlüğü ve askeri vesayetin kaldırılması gibi konularda cumhuriyet tarihinin “En Başarılı” başbakanıdır…

Gelin görün ki; o başarılarını gölgeleyecek bazı “baskı” yöntemlerinin uygulandığı izlenimi giderek artmaktadır…

Lütfen, “çok sanki Başbakan’ın umurundaydı” denilmesin…

İmaj, küresel ekonominin önemli aktörlerinden biri olmaya doğru hızla koştuğumuz bu süreçte çok önemlidir…

 

Yani…

Başbakan Erdoğan ve çalışma arkadaşlarına tavsiyem; Sözcü başta olmak üzere, en somut doğruları bile “yanlışmış gibi” veren gazete ve yazarları “en geniş” özgülüklerle donatılsın…

Görülecek ki o gazete ve yazarlara yapılacak en büyük kötülük, verilecek bu en geniş özgürlük olacaktır…

Hatırlayın…

Sözcü ve diğerleri yayın hayatına girmemişken Ak Parti oyları % 35 dolayında değil miydi?..

Sözcü’nün tiraj artışı ile doğru orantılı olarak oyları yükselmedi mi?..

Sözcü’nün aldığı her tiraj, Ak Parti’nin seçmen sayısını arttırmadı mı?..

 Eeeee?...

O halde bırakın her toplantıya katılsınlar...

Bırakın ne yazarlarsa yazsınlar...

Ettikleri her küfür ve hakaret Ak Parti'ye oy ve itibar olarak geri dönmektedir... 

[email protected]

ÇOK OKUNANLAR