Soner Yalçın'dan cezaevi kitabı
Soner Yalçın Samizdat adını verdiği kitabında okura Hakikatlere Dayanacak Gücünüz Var mı? diye soruyor.
GAZETECİLER.COM (ÖZEL) Oda TV davasının tutuklu sanığı Soner Yalçın, cezaevi günlerini kitaplaştıran yazarlar kervanına katıldı.
Daha önce Mustafa Balbay'ın, Tuncay Özkan'ın yazdıkları ile ayrıntılarını öğrendiğimiz Silivri'yi şimdi de Soner Yalçın'ın kaleminden okuyabileceğiz.
Soner Yalçın Samizdat adını verdiği kitabında okura Hakikatlere Dayanacak Gücünüz Var mı? diye soruyor. İşte Kırmızı Kedi Yayınlarından vasılan kitabın tanıtım metninde yazılanlar:
"Benim ülkemde; düşünce hayatın düşmanı, kötülüğün simgesi olarak
görülür. Düşünsel değerlere tutkuyla bağlı, soru soran - arayan -
kovalayan zihne sadece düşmanlık edilir. Düşünen insanın korunağı yoktur...
Benim ülkemde; iktidar ve güç uğruna hiçbir şeyden çekinmeyen her zorba
güç, yalnızca kendi isteğinin onaylanmasını, gururunun okşanmasını ister...
Benim ülkemde; kafasıyla değil, ağzıyla konuşan yorumcular -
açıklayıcılar, gerçekleri başka kalıplara sokarak özgürlüğü çürütmenin
gönüllü aracılığını yaparlar...
Benim ülkemde; bir gazeteci - yazar hapse atılarak yayınevine,
gazetesine baskı yapılarak, sonsuza kadar sessizliğe - unutuşa mahkûm
edilmeye çalışılır...
Ama benim ülkemde; gerçekler de inatçıdır.
Mutlaka yazılır.
Samizdat gibi..."
SAMİZDAT NEDİR? |
Soner Yalçın'ın kitabına seçtiği Samizdat ismi Rusça bir kelimden geliyor. Rusça sam (kendi) ve izdat (yayım) kelimelerinin oluşmasıyla türemiş, Samizdat, muhaliflerin yazdıkları ancak sansürden korumak için el altından dağıttıkları yayınlara verilen isme dönüştü. |
Soner Yalçın Samizdat adını verdiği kitabında okura Hakikatlere Dayanacak Gücünüz Var mı? diye soruyor. İşte Kırmızı Kedi Yayınlarından vasılan kitabın tanıtım metninde yazılanlar:
"Benim ülkemde; düşünce hayatın düşmanı, kötülüğün simgesi olarak
görülür. Düşünsel değerlere tutkuyla bağlı, soru soran - arayan -
kovalayan zihne sadece düşmanlık edilir. Düşünen insanın korunağı yoktur...
Benim ülkemde; iktidar ve güç uğruna hiçbir şeyden çekinmeyen her zorba
güç, yalnızca kendi isteğinin onaylanmasını, gururunun okşanmasını ister...
Benim ülkemde; kafasıyla değil, ağzıyla konuşan yorumcular -
açıklayıcılar, gerçekleri başka kalıplara sokarak özgürlüğü çürütmenin
gönüllü aracılığını yaparlar...
Benim ülkemde; bir gazeteci - yazar hapse atılarak yayınevine,
gazetesine baskı yapılarak, sonsuza kadar sessizliğe - unutuşa mahkûm
edilmeye çalışılır...
Ama benim ülkemde; gerçekler de inatçıdır.
Mutlaka yazılır.
Samizdat gibi..."