Siz insanı zorla 'Cemaatçi' yaparsınız arkadaş...
"Yoksulluk" derseniz, 10 sene önce halkın % 27'si yoksulluk sınırında yaşıyordu bugün % 33'ü...
ADNAN BERK OKAN
Ey efendiler!..
Ey efendiler!..
Şu son "yolsuzluk ve rüşvet" soruşturmalarının üzerini örtmek için her şeyi yapın...
İster şal kullanının...
İster iç yalanlardan uydurun...
Hatta "Bütün bu operasyonları enflasyon canavarı yaptı" bile diyebilirsiniz...
İnandırıcı da olabilir...
Zira...
Yine hortladı mübarek...
Hem bana ne kardeşim...
Zira...
Yine hortladı mübarek...
Hem bana ne kardeşim...
"Belli ki 'gazetecilik' mesleğinin kutsallığını içlerine sindiremiyorlar" der geçerim...
"Siyasi Amigoluk pek tatlı geliyor herhalde" diye düşünürüm...
Ama...
Allah aşkınıza...
Bu "dış mihraklar operasyon yaptı" yalanını bırakın artık...
"Her şey Cemaatçi savcı ve polislerin başının altından çıkıyor" palavrasına da sığınmayın...
Ne yani?..
Mersin Gümrüğü'ndeki "Yolsuzluk ve Rüşvet" operasyonunu da Cemaatçi polisler ve savcılar mı yaptı?..
Hele hele hele...
Operasyonları ABD "Neocon"larına bağlamanız var ya...
Beni çileden çıkarıyor...
Yahu...
"Neocon" dediğiniz insanlar ABD'de söz sahibi mi ki Türkiye üzerine oyun oynayacaklar?..
"Neocon" dediğiniz insanlar ABD'de söz sahibi mi ki Türkiye üzerine oyun oynayacaklar?..
En başlarda operasyonun arkasında ABD Büyükelçisi Ricciardone'nin olduğu yalanını gözlerinizi kısarak tekrarladınız...
Oradan ekmek çıkmayınca Neoconlar'a dönüş yaptınız...
(Ak Parti Milletvekili Şamil Tayyar'a göre Neoconlar var. Bakınız Hürriyet. )...
Sevgili Şamil...
Bu iddiayı sana hiç yakıştıramadım...
Milletin vekili olmuş, parlamentoya koşmuşsun ama Neoconların iktidarda olmadıklarını bilmiyorsun...
Haliyle...
ABD yönetimini ve küresel güçleri etkileyemeyeceklerinden...
Aksine...
Onlar ne derse, iktidardaki Demokratların tam tersini yapacaklarından da haberin yok...
Yapma Şamil'ciğim; etme eyleme...
Operasyonun arkasında ABD Büyükelçisi Riciardone varsa eğer Neocanlar olamaz Şamil...
Neoconlar varsa da Büyükelçi Ricciardone olamaz...
Bu kadar basit bir gerçeği bilmeyenin millete vekillik ettiği, ulusal gazetelerde bol sıfırla maaşlar alarak köşe kaptığı bir ülke haline geldik iyi mi?..
Ey iktidar medyası kalemşorları!..
Allah aşkınıza siz de karar verin hele...
Operasyonun arkasında hangisi var?..
Cumhuryiyetçi ve iktidarda olmayan Neoconlar mı?..
Yoksa iktdiarda olan Demokratların atadığı Büyükelçi Ricciardone mi?..
Ya da ikisi de değil sadece "Cemaat" mi var?..
Sen ey sevgili Hakan (Albayrak)...
Bir tek kanıt göster de dişimi kırayım...
Amman ha!...
Sakın ola "Cemaat'in gazeteleri, televizyonları ve yazarları dillerine doladılar sürekli operasyonları yazıp muhterem Başbakanımızı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar" falan deme...
Ben de eleştiriyorum o "görünür" hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvetçileri...
Bütün merkez medya eleştiriyor...
Bizler de mi "Cemaatçiyiz" yani?..
Demek istemem o ki...
Cemaat'in medyasındaki eleştiriler sadece "gazetecilik ilke ve ahlâkı gereği" olamaz mı?..
Yani efendiler!..
Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonların arkasında hangisinin olduğunu söylerseniz söyleyin "yalan" olacak ama olsun...
Bir tek kanıt göster de dişimi kırayım...
Amman ha!...
Sakın ola "Cemaat'in gazeteleri, televizyonları ve yazarları dillerine doladılar sürekli operasyonları yazıp muhterem Başbakanımızı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar" falan deme...
Ben de eleştiriyorum o "görünür" hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvetçileri...
Bütün merkez medya eleştiriyor...
Bizler de mi "Cemaatçiyiz" yani?..
Demek istemem o ki...
Cemaat'in medyasındaki eleştiriler sadece "gazetecilik ilke ve ahlâkı gereği" olamaz mı?..
Yani efendiler!..
Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonların arkasında hangisinin olduğunu söylerseniz söyleyin "yalan" olacak ama olsun...
Hiç olmazsa yalanlardan biri "tutarlı" olur...
"Öyle düşünüyorlar" der geçerim...
Ama Neoconları bulaştırmayın şu işin içine hiç olmazsa...
Tamam...
Adamlar "Kötü adam"...
Her biri Borsi Karlofff rolüne yakışacak tipler!..
Daaaa...
Şu bize has yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında bari günahlarına girmeyin insanların...
Ricciardone derseniz yalanın taaa dibi olur...
"Cemaat" yalanı da artık kabak tadı verdi...
Yok hayır...
Cemaat'in sizlere gıcık olduğundan şüphem yok...
Yok ama...
Önünüze gelen her polis, savcı ve yargıça "Cemaatçi" gözüyle bakana da doktora gitse mutlaka "Paranoyak" teşhisi konacağından eminim...
Allah aşkınıza uzatmayın...
Halkımız, hem de "Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğiz" diyerek iktidar olan bir partinin iktidarında cumhuriyet tarihinin en berbat, en kirli, en büyük yolsuzluklarına tanıklık ediyor...
"Yoksulluk" derseniz, 10 sene önce halkın % 27'si yoksulluk sınırında yaşıyordu bugün % 33'ü...
Demek ki o konuda da tutulmamış verilen sözler...
"Yasaklar"a gelince...
1950 - 1960 arası başta olmak üzere...
Yapılan iki askeri darbe...
Bir askeri muhtıra ve 28 Şubat süreci bile son üç yıl olduğu kadar "yasaklı" ve "baskıcı" değildi...
O dönemlerde bile polisler, savcılar, yargıçlar ve askerler böylesine feci "Partizan Devlet Zulmü" görmediler...
O dönemlerde bile devletin memurları "falancacı, filancacı" denilerek kış ortasında oradan oraya sürülmedi...
Yapılan iki askeri darbe...
Bir askeri muhtıra ve 28 Şubat süreci bile son üç yıl olduğu kadar "yasaklı" ve "baskıcı" değildi...
O dönemlerde bile polisler, savcılar, yargıçlar ve askerler böylesine feci "Partizan Devlet Zulmü" görmediler...
O dönemlerde bile devletin memurları "falancacı, filancacı" denilerek kış ortasında oradan oraya sürülmedi...
Yani...
Bu gerçekleri kabul edin lütfen...
Ve...
Başbakan Erdoğan'dan üç yıl önceki "Başbakan Erdoğan" gibi olmasını "istirham" edin...
Aksi halde bilin ki Türkiye "Mutlakiyet" rejimine doğru koşar adım gidiyor...
Ve yine bilin ki...
Mutlakiyet mutlak olduğunda ülkeyi yönetenler önce sizi yerler...