Siz de İnönü'ye 'Hitler' dediniz durdunuz...
Yahu siz yıllarca o ülkeler için hem “onlar (Avrupalılar) ortak biz pazar” deyip hem de her başınız sıkıştığında AİHM’ne koşup....
ADNAN BERK OKAN
“Vay anasını yaaa” deyip duruyorum dünden beri…
Hangi konuda mı?..
Hangi konuda değil ki?..
Öncelik sıralaması yaparsam; Kemal Kılıçdaroğlu’dan başlayayım…
Brüksel’de bir lâf etti…
Bir yandan Avrupalı Sosyalistler, diğer yandan Türk İslamcıları ettiğine edeceğine pişman ettiler adamı…
Tamam efendim; hiç de şık değildi söyledikleri…
Erdoğan ile Esed’i aynı kefeye koymak bana göre de “akıl” işi değil…
Ama bir görüştür…
Bir düşüncedir…
Bir bakış açısıdır…
Kimi ilgilendirir?..
Yahu ne çabuk unuttunuz?..
Başta Başbakan olmak üzere bütün Ak Partililer ve destekçi yazarları günlerce İnönü’ye “Hitler” demediniz mi?..
Dediniiizzz…
İyi de Hangi Avrupalının sesi çıkıp, itiraz etti?..
Ben hatırlamıyorum…
O zaman da Erdoğan için aynı şeyi söyledim…
“Benzetme yapıyor” dedim, “teşbihte hata olmaz”…
Erdoğan veya Ak Partili vekillerin “Hitler” demeleriyle İnönü Hitler mi oldu yani?..
Yoooo…
Kemal Bey’in Erdoğan için (mealen) “o da Esed gibi yasakçı, baskıcı, cezaevlerini gazetecilerle doldurdu” deyişinin içinden “Esed gibi” kısmı alındığında itirazı olan var mı?..
Vardır tabii ama onlar zaten Erdoğan öksürse bile “ne konuştu be aabi” diyenler…
Pek iyi de ne bu fırtına?..
Ne bu bağırış, çağırış?..
Neymiş?..
Kılıçdaroğlu Erdoğan için “Esed gibi” diyerek Başbakan’ı ve Türkiye’yi Avrupa’ya şikâyet ederek ayıp etmişmiş…
Yahu siz yıllarca o ülkeler için hem “onlar (Avrupalılar) ortak biz pazar” deyip hem de her başınız sıkıştığında AİHM’ne koşup Türkiye’yi şikâyet etmediniz mi?.
Gidin bakın bakalım AİHM’de CHP’lilerin mi yoksa sizin ağabeylerinizin, ablalarınızın mı daha çok şikâyet dilekçesi var?..
Kaldı ki sizler de, Sosyalist bir Avrupalının Türkiye Cumhuriyeti Ana Muhalefet Partisi genel başkanını azarlamasından zevk duyuyor, göbek atıyorsunuz…
Sizin yaptığınızın, Kemal Bey’in yaptığından ne farkı var?..
Yahuuuu…
Sizler daha önceki yıllarda da sürekli protest solcu sanatçıları, yazarları “Bizi Avrupa’ya şikâyet ediyorlar” diye eleştirmediniz mi?..
Yani, sizi de memnun etmek çok zor be arkadaş…
Evet…
Kemal Bey’in Erdoğan için “Esed gibi” demesi hem yanlış hem ayıp ama bir görüş; size ne?..
Hem dediğim gibi; o şikâyetin içinden “Esed gibi” kısmını çıkarın göreceksiniz ki Kemal Bey haklı…
Metal Fırtına
İkinci şaşkınlığım Erdoğan – Obama görüşmesinin veriliş biçimine…
Breh, breh, breh…
Sanırsınız hayal ürünü “Metal Fırtına” gerçek oldu…
Sanırsınız Erdoğan topuyla, tüfeğiyle, olmayan generalleriyle ve ordusuyla gidip de Washington’u fethetti…
Efendiler!..
Başbakan gitti, sohbet etti, yemek yedi ve şerefli bir kabulden sonra da dönecek…
Hem şu Amerika’yı ne de çok severmişsiniz, sayarmışsınız; gözünüzde ne değerli bir devletmiş meğer de ben bilmezmişim...
Tamam; benim “Amerika Birleşik Devletleri hayranı” biri olduğum sır değil…
Yıllarca “var mı arkadaş, ben bir Amerikancıyım” dedim, diyeceğim de…
Çünkü adamlar bir ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğini en iyi bilen, en başarılı, en güçlü millet…
Ve ben de onlara hayranım…
Ama siz öyle değildiniz ki…
“Amerika” denildiğinde berberinizin işini kolaylaştırıyordunuz…
Bugün bakıyorum hepiniz benden “Amerikancı” olmuşsunuz…
İtirazım yok; aramıza hoş geldiniz de; abartmayın yani…
Kıskanıyorum…
Neyi mi?..
Benden daha “Amerikancı” oluşunuzu…
