MEDYA KÖŞESİ

Sırrı'ya 'arkadaşım' demeye korkuyor

Sırrı'ya arkadaşım demeye korkuyorum... Zira Murat Belge'ya arkadaşım lafının bedelini ağır ödetti.

Sırrı'ya 'arkadaşım' demeye korkuyor

GAZETECİLER.COM- Star yazır Ahmet Kekeç, Sırrı Süreyya Önder'i hem sevdi hem dövdü hem dokundurdu...

Geçtiğimiz hafta Rıhtım'da onunla karşılaşmış.
Oradan yola çıkarak da bir "Sırrı" yazısı çakmış.
"İçimin yandığı adam" demiş...
"Arkadaşım" demiş...
Ama...

İşte Ahmet Kekeç iğnelemeleri:

"Sırrı, içimin yandığı bir adamdır. Eskiye dayalı bir hukukumuz olduğu için teklifsizce “Sırrı” diyorum. Bu tür şeyler (hitap biçimleri) bazen övünme nedeni olabiliyor. Ben Sırrı Süreyya Önder’i hep “Sırrı” bildiğim için “Sırrı” diyorum; “bakın, nasıl da arkadaşlık yapıyorum” demek için değil...

ARKADAŞIM DEMEYE KORKUYORUM

Kaldı ki, Sırrı, herkeste “arkadaşım” duygusu uyandıran, bu rahatlığa sahip bir adamdır. Bir taraftan da korkuyorum “arkadaşım” demeye.

Murat Belge’de de “arkadaşım” duygusunu uyandırmıştı ama bedelini ağır ödetti; “sömürge şapkalı aydın” filan dedi, hakarete sardı, bence çok ayıp etti.

Neden mi “içimin yandığı bir adam”dır?

Biz ondan “Beynelmilel” tadında filmler bekliyorduk. Zekâsı, yeteneği, esprisi olan bir sinemacıydı. Hangi politik pencereden bakarsa baksın, kabulümüzdü; “Kahramanmaraş olaylarını” çekecekti, “Ezan yasağı”nın bir başka veçhesine değinecekti, “koğulmuşlar”ın hikâyesini anlatacaktı...

HERKES VEKİL OLABİLİR AMA...

Siyasete girme isteğini dillendirdiğinde (Mustafa Karaalioğlu da şahittir), bunun yanlış olacağını söylemiştim. Hatta Mustafa Kemal’e esprili bir gönderme yaparak, biraz da hoşuna gitsin diye, “Herkes milletvekili olabilir ama Sırrı Süreyya Önder olamaz” demiştim.

Hoşuna da gitmişti. Sanırım, çok şey yapmak isteği onu bu yollara sürükledi. Belki de çok sevilmek, çok takdir edilmek istiyordu.

İnsanlık hali...

Yazının devamı için