MEDYA KÖŞESİ

Şike davasının savcısı Özkök'e konuştu...

Savcı Mehmet Berk'ten Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'e ilginç açıklamalar geldi.

Şike davasının savcısı Özkök'e konuştu...
GAZETECİLER.COM
Şike davasını başlatan ve iddianameyi hazırlayan özel yetkili savcı Mehmet Berk'ten Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'e ilginç açıklamalar geldi. Özkök bugünkü yazısında Berk'in kendisini telefonla aradığını ve içini döktüğünü yazdı.

Berk, şike davasındaki tutuklama kararlarının sebeplerini ve soruşturmanın arkasında Gülen Cemaati olduğu yönündeki iddiaları Özkök'e yanıtlarken aldıkları eleştirilerde büyük haksızlıklara maruz kaldıklarını söylemiş. Özkök, Berk'in başlarda gelen tepkileri önemsemediklerini aktarırken "Balyoz gibi Üç ay konuşulur biter sanmıştık, çok yanılmışız" dediğini yazdı. Özkök, dün aldığı yalanlamaya karşılık bu kez işini sağlama almış ve savcı Berk'e "bu anlattıklarınızı yazabilir miyim" diye sorup olumlu yanıt aldıktan sonra görüşmeyi yazdığını da belirtti.

İşte Özkök'ün Berk ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıdığı yazıdaki ilgili bölüm:

ÖNCEKİ gün hiç beklemediğim bir telefon aldım.

Arayan, Şike Davası’nın ilk dönemindeki savcısı Mehmet Berk’ti.

Son derece nazik bir ses tonuyla başladı:
Aynı nazik tonla devam etti:
“Kim onun için 139 yıl hapis istemiş?”
Hayatımda ilk defa bir özel yetkili savcı ile konuştuğum için biraz şaşkındım.
Aziz Yıldırım tahliye olduktan sonra yazdığım ilk yazıyı kastediyordu.

* * *

İçinin çok dolu olduğu belliydi.
“Günlerdir hakkımızda yazılmadık şey bırakmadılar. Herkes konuşuyor ama savcıların konuşma hakkı yok. O nedenle içimize atıyoruz” dedi.
Doğru ama şu gerçek de yok mu:
Savcılar iddianameleri, hâkimler de kararları ile konuşur...
Ama insan insandır.
Savcı Berk’in yazılanlardan etkilenmesi de normaldir.
Yarım saatten fazla sohbet ettik.
Ben soru sormadım. Sadece o anlattı.
Bugüne kadar hakkında epey yazı yazdım. Ama bunların hiçbiri eleştiri sınırını geçmedi.
Anlattıklarını yazıp yazamayacağımı sordum.
“Yazabilirsiniz” dedi.
Tekrar altını çiziyorum.
Ben değil, kendisi “Yazabilirsiniz” dedi.
Duygularının çok ağır bastığı bir konuşma yapıyordu. Hakkında yazılanlardan bunalmış gibi bir hali vardı. Şimdi anlattıklarını, kendim araya girmeden aktarıyorum:

Üç ay konuşulur biter sanmıştık, çok yanılmışız

SAVCI Berk, şunları söyledi:
- Bu dava bana Zekeriya Öz’den geldi. Zekeriya Bey Galatasaraylıydı. Fenerbahçe ile ilgili bir davanın kendisinde olmasının yanlış olacağını söyledi.
- Dava önüme geldiğinde iki şey dikkatimi çekti. Gelen iddialar, sıradan bir dolandırıcılık çerçevesinde ele alınabilirdi. Bu durumda, bu kişileri çağırıp, ifadelerini alıp bırakmaya karar vermiştim.

BUNU SADECE FENER DAVASI OLARAK ELE ALMAK OLMAZ

- Ancak 10 gün sonra hiç beklemediğimiz bir gelişme oldu. TBMM şikeyle ilgili o kanunu geçirdi. Kanun, elimizdeki davayı hiç beklemediğimiz bir biçimde etkiliyordu. Artık yapabileceğimiz bir şey yoktu.
- Önüme gelen ilk dosyada sadece Fenerbahçe ile ilgili şike iddialarını içeren olaylar vardı. Bunu sadece Fenerbahçe davası olarak ele almak doğru olmaz. Öteki takımlara da bakmak gerekir diye düşündüm.

NİHAT BEY’E SORUN KANUNUN DEĞİŞMESİ İÇİN ÇOK UĞRAŞTIM

- Size bütün samimiyetimle söylüyorum. Bu kanunun değişmesi için çok uğraştım. Bunu Aziz Bey biliyor. Gidin Nihat Özdemir’e sorun. O çabalarıma tanıktır.
- Bu dava hayatımızı allak bullak etti. Ben Balyoz davasında da çalıştım. Şike davasını açtığımız zaman, bunun da Balyoz gibi 3-4 ay konuşulup biteceğini sandık. Ama yanılmışız. Bunun böyle bir noktaya geleceğini hiç tahmin etmedik.

NE CEMAATİ, ARAMIZDA ALEVİ VE ATEİST ARKADAŞLAR VAR

- Bize “cemaatçi” diyorlar. Hangi kutsal üzerine yemin edeyim? Çocuklarım üzerine yemin ediyorum ki, cemaatle bir ilişkimiz yok, bu işte cemaat falan etkisi yok.
- Bu davada çalışan çok sayıda insan var. Aramızda Alevi arkadaşlarımız, ateist arkadaşlarımız var. Bize hiç böyle bir müdahale olmadı.

CEMAAT FENER’E EL KOYACAKSA ALİ KOÇ’U DA İÇERİ ALMAZ MIYDI

- Cemaatin Fenerbahçe’yi ele geçirmek gibi bir arzusu olsa, bizim cemaatle ilişkimiz olsa, sadece bazı yöneticileri almakla yetinir miydik? Ali Koç’u almaz mıydık? Murat Özaydınlı’yı almaz mıydık?
- Bu kanun değişmeseydi, Aziz Bey çeteden 30 yıl, şikeden de her şike olayı için 5’er yıl ceza alırdı ve dışarı çıkamazdı.
- Niye tutuksuz yargılanmadılar deniyor. Kanun çok ağır. Her suç iddiası için 5 yıl hapis öngörüyor. O nedenle tutuklu yargılandı.

ARTIK MAÇA GİDEMEYECEĞİM ÇOCUĞUMA FULAR TAKAMAYACAĞIM

- Ben Anadolu çocuğuyum. Bizim hayatımızda futboldan başka renkli şeyler yoktur. Çocukluğum, gençliğim Fenerbahçeli olarak geçti. Bunları isteyerek mi yaptım zannediyorsunuz. Eski kanun olsa, ifadelerini alıp bırakırdım. Ama ne yapabilirim önümde kanun var. Savcıların kaderi budur, bazen en sevdiklerinizin, en yakınlarınızın davaları önünüze gelir.
- Cemil Turan benim kahramanımdı. Ama bakın hayatımız ne hale geldi. Ben artık maç seyretmeye gidemeyeceğim. Çocuğumun boynuna Fenerbahçe fularını takamayacağım.
- Biz savcılar, resim yapmıyoruz. Fotoğraf çekiyoruz. Yani kendi eklediğimiz bir şey yok.
ÇOK OKUNANLAR